Enerji alanında katetmemiz gereken önemli aşamalar olduğunu söyleyen Enerji Hukukçusu Avukat Arsin Demir, “Bu konuda ülke olarak büyük bir potansiyele sahibiz” dedi.
Türkiye'deki rüzgar enerji santrallerinin 16 - 17 Aralık tarihlerinde üretim rekoru kırdığını ve toplam elektrik üretimimizin %15 - 16'sının rüzgardan sağlandığını hatırlatan Demir, “Ülkemizde güneş enerjisi, jeotermal enerji, biyokütle ve biyogaz enerjisi gibi diğer yenilenebilir enerji kaynaklarını aktif bir şekilde kullanmamız gerekiyor. Örneğin güneş enerjisinde daha yeni 2 bin MW’ı, Jeotermal enerjide ise bin MW’ı geçebildik. Biyokütlede 20 bin MW’lık bir potansiyelimiz bulunuyor ve kapasite kullanım oranı % 95’lere çıkabiliyor” dedi.
Özellikle hayvancılık faaliyetlerinin yoğun olduğu bölgelerde biyogaz enerji santralleriyle hem elektrik üretilebildiğini, hem de tesis çıktısı olan mikropsuz gübrenin tarımda kullanılabildiğini kaydeden Avukat Arsin Demir, “Bu doğrultuda tüm yenilenebilir enerji sistemlerine aynı oranda önem verilerek elektrik üretiminin artırılması gerekiyor” dedi.YENİLENEBİLİR ENERJİ KULLANIMI TEŞVİK EDİLMELİ
İklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir yer tutan yenilenebilir enerji yatırımlarının son beş yılda dünyada ve ülkemizde hızla arttığına dikkat çeken Arsin Demir sözlerine şöyle devam etti: “Özellikle fabrika veya ev çatılarında güneş enerjisi kullanımı daha fazla teşvik edilmeli. Kaliteli ve güvenli enerjiye ulaşımının kolaylaşmasıyla, toplumun yaşam kalitesinin de arttığı gözlemleniyor. Paris İklim Anlaşması’na ülkemiz taraf olmuştur. Henüz meclisimizde onaylanmamasına rağmen yenilenebilir enerji yatırımlarının artması umut vericidir. Burada önemli olan nokta; önlisans alan yatırımın özellikle ÇED, İmar ve kamulaştırma işlemlerinde riskleri minimize etmesidir”
İklim değişiminin artık her yerde hissedildiğini de vurgulayan Avukat Arsin Demir, yaşadığımız dünyayı kurtarmanın yolunun istihdamı artıran, çevre ve insan sağlığını koruyan yenilenebilir enerjiden geçtiğini sözlerine ekledi.