İZMİR, KORDON ÇAYIR GÜREŞLERİ
Çağdaş ve modern olmanın ilk aşaması, ilim, sanat, ahlak ve insana, çevreye saygı ile başlar. Yoksa elinde içki bardağı ile poz verip arabesk yazılarla, ona buna gönderme yapmak, ulu orta bağıra çağıra etrafındakileri rahatsız edecek şekilde şarkı söylemek, müziğin sesini aşırı yüksek açarak herkesi kendi dinlediği müzikle eğleniyor zannederek rahatsız etmek, içip sarhoş olarak bağıra çağıra etrafındakileri huzursuz etmek, yediğinin, içtiğinin artıklarını ortada bırakarak çevreye zarar vermek cehaletin, vandallığın en bariz göstergesidir.
Dışarıdan bakınca İzmir’i kordondan ibaret sayıp, kordonda çimenlerde yatanları, içip içip, yüksek müzik ile kendinden geçerek eğlenenleri referans göstererek sanki bütün İzmir mutlu, mesut zannedenler acaba İzmir'in arka sokaklarına girilemeyecek kadar mezbelelik, tehlikeli, unutulmuş, tecrit edilmiş, kontrolsüz, plansız, denetimsiz, oy uğruna göz yumulmuş, ötekileştirilmiş, kantonlaşmış semtlerini biliyorlar mı?!
Maalesef bunları yazan yok, anlatan yok, üzülen desen neredeyse hiç yok !
Her şey lay lay lom, millet keyfinde gibi !
Sanki herkes kafasını kuma sokmuş.
Biri de çıkıp gerçekleri ifade ettiği zaman ya falanca siyasi partilerin yandaşı, ya İzmir düşmanı, ya da paralı trol diye nitelendirilmesi de işin başka handikabı.
Hele kordonda içkinin her türlüsü, hatta uyuşturucunun envaı çeşidini kullanan, her an hadisenin, kavganın çıkması, hatta birinin bulaşma ihtimalinin olduğu, her an bir hırsızlığa maruz kalma olasılığı ile ailelerin gitmeye tedirgin olduğu bir mekan haline gelmiştir.
Bu güzelim alan artık neredeyse açık meyhane, uyuşturucunun el değiştirdiği buluşma noktası, hırsızlığın, yankesicilerin cirit attığı yer haline geldi.
Her ne kadar emniyet bu konuda elinden geleni yapsa da halk desteği (ihbar, şahitlik vs) olmadıktan sonra tam olarak başarılı olması zor olabiliyor.
Daha çok derin konuların da olduğu şeyler yazılabilir de, sizi tedirgin etmemek için bu kadarı ile kalıyorum.
Siz yine de kenardan, kıyıdan, kontrolü ve tedbirli İzmir'in, kordonun, manzaranın keyfini çıkarın.
Haa bu arada İzmir'e okumaya gelmiş bir yakınınızın oğlunu, kızını çimenlerin üzerinde içip sızdığını, dahası uygunsuz kıyafetlerle ve kendinden geçmiş halde oynadığını hatta uluorta seviştiğini görürseniz de sakin olun.
Alışın buraya, burası özgürlüğün şehri...
Halbuki eskiden özgürlük denince akla ülkenin, vatanın bağımsızlığı akla gelirdi. Şimdilerde ise fütursuzca yaşamak ve toplumun değerlerini alaşağı etmek geliyor.
Şimdilerde ise çağdaş ve modern olmak için afyonlanmış beyinlerle her türlü haz duygusunu tatmak gerekiyormuş.
Peki siz bu aşamaları geçerek çağdaş ve özgür olabildiniz mi?
Yusuf Aktaş