17 25 aralık operasyonlarıyla başlayan bir süreç aslında kurt kuzu postuna girdi, aslan kediye boğduruldu.
ve bu süreç 15 temmuz da hız aldı.
Bu davaya benim davam diyenlerin bir çoğu parti genel merkezinde de kendine yer bulamadiği gibi yukardan aşağıya sirayet eden emir komuta tabana kadar inmiş durumda.
Bakıyorsun bugüne gelinen noktada bir kaç kurucu üye dışında genel merkezde kimse olmadığı gibi 2001 yılında elini taşın altına koyan il başkanları ve ilçe başkanları hatta vefakâr ve cefakar yönetim kurulu üyeleri hatta mahalle başkanları bile yok..
Tabi aradan 20 sene gibi uzun bir süreç geçti bu bir bayrak yarışıdır kimse koltuğa çakılı kalmamali ama benim kast ettiğim bu değil, ne peki?
Bu tecrübeli isimler niçin partilerinin il ilçe danişma toplantılarına katılmıyor?niçin partisinin il ilçe teşkilatlarina gitmiyor? niçin seçim zamani Seçim koodinasyon merkezlerinde görev almıyor halbuki bizim anlayışımizda görev istenilmez verilir anlayışı hüküm sürüyordu bu anlayişla davanin neferlerine görev mi tevdi edilmiyordu?Yoksa görev teklif edecek yüz mü kalmamişti?
Veya görev veriliyorda görevi mi kabul etmiyorlardı?
********
2001 yılından buyana kadar ki seçimlerde inanıyorum ki Teşkilatların sandığa katkısı %5 i geçmez kendi seçim ilini bırakın Myk üyesi mkyk üyesinin kendi mahallesinden çıkan seçim sonuçları masaya yatırilsa bir çok vekilin Myk üyesinin ve Mkyk üyesinin vekilin RECEP TAYYİP ERDOĞAN'in rüzgarıyla makama oturduğu gözler önüne serilmiş olur...
******
Siyasi partiler ne kadar güçlü olursa olsun girdiği seçimleri sandikta ya kazanır yada kaybeder.
Bu yüzden partilerin en güçlü direkleri sandık görevlileridir.
İlçelerde sandık görevlilerini kim yazar tabiki partinin ilçe teşkilatları, örgütleri yazar..
Ilçenin yönetim kurulu yazılırken seçim bölgelerinde oturan,bölgeye hakim isimler mahallesinde sevilen sayılan isimler tercih edilmişse hiç korkmayin o sandık emin ellerdedir.
Tabiki Ilçe başkanı da ayni kriterler göz önüne alinarak seçilmişse belli bir zümreyi memnun etmek için seçilmemişse veya partiyi bir amaç uğruna değilde araç uğuruna kullanılması amacıyla atanmamişsa....
Neden böyle yazdim açıklayayım
Türkiye'nin üçüncü büyük şehrinde il başkanı ilçe başkanına görev vermiyorum diyor fakat kongreye il başkanın görev vermediği isim tekrar aday oluyor.
Başka bir merkez ilçe başkani görevden alınıyor yerine isim ataması aylar sürüyor. .
Iktidar partisinde böyle bir şey yaşanmasi ne kadar normal cevabini size bırakıyorum. ..
******
Buraya kadar anlattığım bölümün tek sorumlusu Recep TAYYİP ERDOĞAN'ın rüzgarıyla makama oturanların kendi istekleri doğrultusunda il ve ilçe başkanlarının atamasini yapmak arzusudur..
Fakat buradan Ümit Aydın olarak uyarıyorum..
Önümüzde her ne kadar erken seçim yok seçimler zamaninda yapılacak denilsede
Her zaman ki seçimlerden daha çok şartlarda bir seçime gidilecek, seçim kanunları değişsin veya değişmesin baraj düşürülsün veya düşürülmesin ama dar bölge ama daraltılmış bölge seçimi yapılsın hiç fark etmez..
Pandeminin ekonomik zararlari seçim 2023 yılında dahi yapılsa kolay kolay kapanmayacak,esnaf pandemi döneminde ki yalnızlığını unutmayacak
Memur işçi enflasyon altında kalan maaşini unutmayacak..
Diyebilirsiniz Pandemiyi bir tek Türkiye mi yaşadı tabiki hayır tüm dünya yaşadı ama Dünyada avrupa ülkelerinin para dağıttığı vergi borçlarını sildiği algi operasyonuna yenik düşüldü..
Iktidar cephesi bu konuda malesef yenik düştü. .
********
Şimdi boyle zor şartlar altında parti içinde bütünlüğün sağlanamadığı liyakata göre meclis üyesi il ilçe başkanı atanmadiği küskünler ordusunun var olduğu üstüne de pandeminin şartlarını eklersek işlerin pek kolay olmayacağını görmek için kör olmak lâzım.
****
peki çözüm imkansiz mi? Elbette değil
Çözüm yüzleşme kim kimin kalbini kırdı kim kimin hakkini yedi kendini biliyordur.
Ilçe yönetimini veya il yönetim kurulu üyesini gönül almaya değil bizzat kendisi gidecek ve kırdığı gönül-ü alacak almalı.
Aksi takdirde bu insanlar ahde vefayi gördüğü ahde vefasizlik gibi misliyle geri iade yapacak...
Ve bu milletin duasında vefasiz insanlarin bir daha görev verilmemesi durumu gözler önündeyken...
Hem kendilerine hem yıllarca makam gördüğü umur gördüğü partiye gider ayak yapmaları gereken tek bir iyilik var.
Böldükleri gibi toplamak ....
Ve RECEP TAYYİP ERDOĞAN'a sadakatlerini göstermek....
Bu dava benim davam diyenlerin davasıdır.
Bu davaya ihanet partiyi araç olarak kulkanmakla başlar kul hakki yemekle devam eder...
Siz davanızı bıraktınız partiyi de bırakın gidin...
Çünkü bu ülkenin size değil Partiye ihtiyacı var.....
Siz gidin ki Bu partinin mihenk taşları davetiye beklemeden il ilçe binalarına gitsin seçim zamani gönüllü sandiklarinda nöbet beklesin...