KARAKTER HASTALIKLARI.
Zihnimin odacıklarında dolaşırken, bir baktım ki! Bilincim namazları kılınması gereken ölülerle dolu hepside sıra sıra yatıyorlar.
Cemaat toplanmış, sessizce gidiyorum en arka safta duruyorum. Yanımdaki soruyor "hastalığı neymiş neden ölmüş??"
Sessizce cevaplıyorum
"bozgunculuk hastalığından ölmüş diye.."
Herkese pusu kurarken kendisi pusuya yakalanmış, o yüzden ölmüş. Bilmemiş ki kurduğu tuzakları Allah bozar.
Yine sessizce diğerine gidiyorum en arka safa geçerek hep yanıma meraklı denk geliyor!!!
Soruyor "neden ölmüş, hastalığı neymiş ki?"
Cevap veriyorum:
-Dilini tutamamaktan ölmüş. Dili, ağzı var diye herkese istediğini söyleyebileceğini (ZAN) etmiş.
Sonra da patavatsızlığa evrilmiş hastalığı, oda bundan haz almış bu haz onu zehirlemiş. Bütün hücrelerine yayılmış zehir.
Karakter kanseri olmuş...
Sıra sıra geziyorum böyle.
Kiminin ölüm nedeni kibirmiş. Yeryüzünde böbürlene böbürlene dolaşmış, küçük dağları kendi yaratmış gibi..
Allah’ın “Yeryüzünde böbürlenerek dolaşma” ayetini umursamamış…
Allah'a bile kibirlenmiş....
Kibri kendine yeter ZANnetmiş..
Sonra toprak kayması olmuş, hayalinde yarattığı dağların altında kalmış, kimisi firavuna özenmiş insanlara zulmetme hastalığına yakalanmış, bu hastalık ona kendini güçlü ZANnettirmiş. Zulümden haz almış, bu haz bütün merhametini yok etmiş..
Ölüm nedeni merhametsizlik olmuş, son anda firavun gibi anlamış ama iş işten geçmiş kurtaran olmamış. Kimisi gurur zehirlenmesinden ölmüş, tıpkı boyunlarından çenelerine kadar inen halka varmış gibi kafasını eğememekten ölmüş....
Kimi hasetten kıskançlıktan ölmüş. Çünkü Rezzak olanın kim olduğunu unutmuş..
Rezzak’ın KULLARINA taksimini beğenmemiş...
Kimisi çok paradan zenginlikten ölmüş paradan virus bulaşmış ĞANİY olanın kim olduğunu unutturmuş bu virüs….
Parası herşeye çare olur ZANnetmiş, biriktirmekle oyalanmış mezarına varıncaya dek...
Kiminin ölüm nedeni ölü etini çok sevmekten olmuş, yamyammış yani, ölü eti yiye yiye çürümüş et zehirlemiş, ölmüş.. Allahın ölü eti sakın yemeyin sözünü umursamamış....
Hoca hepsinin önünde bağırdı ölülerin ruhuna el fatiha diye..
Bende "Ey hoca!!!" diye en arkadan bağırdım, "Ölülere Kur'an okunmaz Kur'an dirilere inmiştir. Ölüler duymaz. Ölülere işittiremezssiniz diyor Allah’ımız" dedim..
Ortalık buz kesti bütün cemaat beni gözleriyle devirmeye kalktı. Bende sessizce ordan ayrıldım
ALLAH'A kaçtım bu ölenlerin hastalığından, sahte ve kötü olan herşeyden, beni koru diye diye dua ede ede Allah'a kaçtım.
ZARİAT SURESİ 50:
O halde ALLAHA kaçın, sığının, ben size ondan gelmiş açıklayıcı bir uyarıcıyım....
Seyyah İmran