İletişim farklı bir dille nasıl mümkün olur? Hepimiz iletişim konusunda kıvranır dururuz. Peki bizi zorlayan ve kendimize itiraf etmekten kaçındığımız, geliştirmek için nasıl bir çaba gerektirdiği, konunun özeline hak ettiği kafayı yoramadığımız başka bir iletişim mümkün mü?
Bir tarafımızla kanatlanıp uçarken, rüzgar engel olmaz, diğer tarafımızı göçertiriz. Ok yaydan çıkar, takla atarız, acıtırız, ah çekeriz, dertleniriz. Nefsimize meydan okumayı beceremez ters döneriz. Duyguları koruyamaz bir güzel kirletir, parçalarız. ‘Allah işini insanlar üzerinden görür’ derler. Aslında hapsolması gereken düşmanca duyguların, korunması, eğitilmesi, kendisini kirletmesini engellemek insanların asil görevidir. Duyguları katletmek, koruyamamak kendini kirletenlerin derdine ortak olamamaktır. Bu yüzden bazı insanlar için ‘yüzünde nur akıyor’ yakıştırması yapılır. Çünkü bu insanların görevi kendi duygularını kirleteni yaralayanların derdine ortak olmaktır. Hayatta kimi zaman öğretmenliğe soyunur, olmadık anlarda öğrenci oluruz. Önemli olan nerede öğretmen nerede öğrenci olduğunu bilinmesi olmalı. Bir örnekle açıklamaya çalışayım. Öğretmenlik tamamen olgunluk evresidir insanın. O insan artık bu yola girmiştir. Bu yol egonu kontrol etme yoludur ve insanlar senden bunu beklerler. Bu yolda zaaflarını terbiye edebilenler, irade sahibi olur, kazanır, kazandırır. Benliğin ile, kendi kimliğin arasında bulunan ince çizgi tam bir sırat köprüsüdür. Dünyevi hırs, kibir, aç gözlülük gibi duygularla zaaflarının kölesi değil, zaflarını bilerek iradene sahip olacağın olgunluklar bekler kapımızda. Ancak kapıda bekleyen düşüncelerimizin gücünü, kehanetini görebilme işi tamamen öğrenci ruhunu kaybetmemekten geçer. Yani insanı insan yapan tüm değerlerin birleştirilmesi gerektiğinden bahsediyorum. Değerleri analiz edebilme gücü, sizi diğerlerinden her daim farklı kılacaktır.
Tüm davranışlarımızın arkasında düşüncelerimizin cirit attığı kocaman bir ‘kır’ var aslında
Kısaca ‘iletişim gücünün’ baskın karakteri ile ilgili ip uçları vermek için çaba gösterdim yazımda.
Başka bir iletişim mimkün!.. Ama nasıl? diye düşündüğümüzde yazdıklarımın önemi net.. Bana göre düşüncelerin arkasında bulunan bu ‘kır’ da ara sıra ‘gezintiye çıkabilmek’ tercih edilecek en doğru yolunuz olmalı.
Askıya alacağınız duygularınız ve askıda unuttuğunuz duygularınıza erişebilmek ile ‘başka bir iletişim’ her zaman mümkün.
Sevgilerimle
Teşekkür ederiz. Sagolun. Makalenizde nelirttiginiz gibi "Askıya alacağınız duygularınız ve askıda unuttuğunuz duygularınıza erişebilmek ile ‘başka bir iletişim’" elbette her zaman var. O da biz iz yâni içimizde gizlediğimiz söylemekten hep imtina ettigimiz biz deki biz. Ahhh o içimiz bir dışa vursa da söyleyemediklerimizi bir soylesek. Teşekkurler. Kaleminize ve yureğinize sağlık. Selam ve dua ile