İSLAM BİLİM ADAMLARI
CÂBİR
Câbir bin Hayyân sayılarla ilgili teoriler ortaya atmıştır. Ona göre bu teorisinin bir diğer ayırıcı özelliği, maddenin sahip olduğu kuruluk, yaşlık, sıcaklık ve soğukluk şeklindeki dört tabiatı, 1, 3, 5, 8 sayılarının her elementte değişen oranlarıdır. Bu oranların değişmez toplamı olan 17 sayısıyla irtibatlı olmasıdır.
Böylece madenlerin oluşumunda belli oranlarda katkısı olan bu nitelikler her elemente belirli sayısal değerler kazandırır.
Câbir bin Hayyân, madde ve kâinatın teşekkülünde 17 sayısının anahtar rolünün yanı sıra, her elementte var olan 7 güç ve her gücün sahip olduğu 4 yoğunluk derecesinin çarpımından elde edilen 28 sayısını da mükemmel bir sayı kabul eder. Bu konu ilgili bilim adamlarınca irdelenmelidir.
Câbir bin Hayyân’ın mîzan (ölçme) teorisi ve bu teoriye dayanan kimya sistemi, onu “ilmü’l-havâs” denilen başka bir sisteme götürmüştür. Bu sistemle maden, bitki ve hayvanların özelliklerini (havas), aralarındaki benzerlik ve farklılıkları ve bunların pratik ve tıbbî bakımdan taşıdıkları önemi araştırmıştır.
Câbir bin Hayyân maddî âlemde matematiğe dayanan bir düzen bulunduğunu savunmaktadır. Buna göre bütün tabii olaylar nicelik ve sayı kanunlarına irca edilebilir.
Eşyanın özellikleri de ölçülmeye elverişlidir. Bu özellikler sayısal mukayeselere dayanır ve rakamlarla ifade edilebilir. Bunların sonucunda Binom Formülünü bulmuştur.
Câbir’e göre gramerle fizik arasında da bir uyum vardır. Dil gerekse tabiat da benzer kanunlarla ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla bunlar benzer metotlarla incelenebilirler.
Dört unsurun farklı nitelikleri olan tabiatlar (sıcaklık, soğukluk, kuruluk, yaşlık) fizikî âlemin oluşumunu sağladığı gibi harflerin birleşimi de dili meydana getirir (Muḫtâru Resâʾili Câbir b. Ḥayyân, s. 393).
Câbir bin Hayyân Latin dünyasında Geber adıyla tanınmıştır. Batı’da XIII ve XIV. yüzyıllarda ortaya çıkan Geber Külliyatının, kimya ilminin sonraki altı asırlık gelişmesinde çok önemli roller oynadığı anlaşılmaktadır.
Arap kimya geleneğinin, Latin dünyasında tanındığının bir işareti olarak, Câbir’in Kitâbü’s-Sebʿîn adlı eserinin Latince’ye tercüme edildiği kabul edilmektedir.
Câbir bin Hayyân’ın kaleminden çıkan eserler çok geniş bir külliyat meydana getirmiş olup bu eserler listesine el-Fihrist’te başta gelmektedir.
Güvenilen bilgilere dayanarak eserler konusunda biri büyük, diğeri küçük iki liste bulunduğu, büyük olanın Câbir’in bütün eserlerini, küçük listenin ise sadece kimyayı ilgilendirenleri ihtiva ettiğini söylenmektedir.
Daha sonra Câbir bin Hayyân, 300 felsefe, 300 mekanik ve 500 tıp kitabı ile sanatlar ve savaş araçları üzerine 1300 risâle kaleme aldığı, bizzat kendisi tarafından da nakledilmektedir (el-Fihrist, s. 500-503). Bu külliyat içinde genellikle birbirleriyle pek fazla irtibatı olmayan 112 kitap, simya alanına aittir.
Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu
15.02.2021