Aynı şekilde Cumhuriyet döneminde harf devrimi adına, o kadar bilimsel çalışmalar ve kaynaklar yakılmış, yok edilmiş ve karşı çıkanlar da bir şekilde susturulmuş.
Ben mühendis olduktan sonra hatırlayıp yaptığımdan utandığım, çocukluk yıllarında bir icraatım olarak, Osmanlıca bir mühendislik kitabını bakkala kuru yemiş için fişek yapsın diye verdiğimi hatırlıyorum.
Milli kütüphanede merhum Özal döneminde görevli bir Profesör, yasak olduğu ve okunmadığı için, kül ufak olmuş kamyonlarla kitap çöpünü artıklarını ve bunların binlerce kitaba karşılık geleceğini söylemişti.
İnsan Osmanlı’ya düşman olabilir, tarihi de sevmeyebilir, ancak bilim düşmanlığı nedendir? Anlamak çok zor.
Bilim Çin’de de olsa Rusya’da da olsa, Amerika’da da olsa insanlığın ortak malıdır. Alıp istifade edilmeli, faydalanılmalı ve onun üzerine yeni yeni icatlar buluşlar yapılmalı.
Maalesef bu nasıl bir uygulama ki bu düşmanlık bilime de düşmanlığı beraberinde getirmiş ve biz halen o açığımızı bugün kapatmış durumda değiliz.
Oysa Osmanlı döneminde biz Avrupa ülkelerine doktora bursları veriyorduk. Bir çok dünya ülkesinden, bizim üniversitelerimizde lisansüstü eğitimi yapmak için gelen yüzlerce insan vardı.
Ben burada bugünden itibaren, bu yazı serisiyle başlayacağım ve elimdeki bilgilere dayanarak, bunların bir kısmını da internetten temin ettim, aktaracağım İslam bilim adamlarının, hangi alanlarda bilimsel faaliyet yaptığını kısaca konu edineceğim. Yoksa detayları bundan böyle bu konuda çalışma yapacak bilim insanları tarafından ortaya çıkarılması gerekir.
Bu çalışmada anlatmaya çalıştığım İslam Bilim Adamlarının bazılarının yaşadığı yer ve tarih hakkında bilgi bulamadığım için nakledemedim.
Bir başka konu bu yazı serisi bilimsel ve tarih yönü ile bir tercih sırası gözetilerek yazılamamıştır. Ancak burada önemli olan kim hangi alanda ne çalışmalar ortaya koymuştur, ulaştığımız bilgilere dayanılarak nakledilmiştir.