MUCİZE HEDEFİNDEKİ TEKNOLOJİNİN DİLİ
ALLAH‘IN SANATLARINI SAYMAKLA BİTİREMEYİZ
“O, istediğiniz şeylerin hepsinden size verdi. Eğer Allah'ın nimetlerini saymaya kalkışsanız sayamazsınız. Şüphesiz insan çok zalimdir, çok nankördür.” (48/259)
İşte arıyı anlattık, ipek böceğini anlattık, koyunu anlattık, sanki örümcek bundan daha aşağı bir sanat mı? Allah’ın hangi sanatını sayalım ki diğerinden daha harika olmasın.
Mikroskopla binler kere büyütüldükten sonra ancak görülebilen veya teknik imkanlarımız nispetinde Allah’ın yaratmış olduğu makro ya da nano varlıkları, o çok çok küçük canlıları sanat noktasında bitkiden, hayvandan, insandan hatta kainattan daha aşağı değildir. En küçük varlıktaki sanat en büyükte de vardır. Dolayısı ile o nano varlık, mükemmellik noktasında galaksilerden geri değildir.
“Demek sivrisineğin gözünü halkeden, güneşi dahi o halketmiştir, yaratmıştır. Pirenin midesini tanzim eden, düzenleyen, manzume-i şemsiyeyi, güneş sistemini de o tanzim etmiştir.
Risale-i Nurdan Sünuhat Risalesinde:
“ مَا خَلْقُكُمْ وَلَا بَعْثُكُمْ اِلَّا كَنَفْسٍ وَاحِدَةٍ “
("Sizin yaratılmanız da, diriltilmeniz de, tek bir kişinin yaratılıp diriltilmesi gibidir." (49/28))
âyetinin sırrına müracaat et. Yalnız şu kitabın küçük bir kelimesi olan bal arısını gör.
Nasıl şehd-i şehadet, imanın verdiği huzur ve saadet o mu’cize-i kudretin lisanından akıyor.”(45/248)
KAFA KARIŞTIRAN SORULAR
Peki biz bu harika sanatları nasıl göreceğiz, nasıl idrak edeceğiz?
Yani böyle her şeyi tek tek tefekkür etmeye ve düşünmeye gerek var mı?
Ben yaşantımı düşünürüm, geçimimi düşünürüm, işimle meşgul olurum. Diğer şeyler beni ilgilendirmez, öyle değil mi?
Bu maddeci ve materyalist bir düşüncedir. Aklı olan ve düşünen ey insan!
Sen bir hücrenin yapılandırılmasında bir müdehalen var mı?
Ya iskeletinin yapılmasında bir müdahalen var mı?
Belinin hareket etmesi, boynunun hareket etmesi, ellerinin ve ayaklarının, onların parmaklarının hareket etmesi senin projen ve planın dahilinde mi oldu?
Peki kalbinin yapılması, beyninin yapılması, böbreklerini yapılması senin tasarrufunda mı oldu?
TABLACIYA BİR FIYAT VERİYORUZ
Bu kadar sanatların karşısında senin hiç sorumluluğun yok mu, olmasın mı sahi?
Tablacıdan bir kg elma alıyoruz, onun karşılığında ona bir fiyat veriyoruz.
Süt satandan, inekten sağılan sütü alıyoruz, onun karşında bir fiyat veriyoruz.
Doktora gidiyoruz sağlığımıza kavuşmak için muayene oluyoruz, bir bedel ödüyoruz.
Bize muayene sonucunda bir ilaç alıyoruz, karşılığında bir fiyat veriyoruz.
Her gün sağlıklı yaşıyoruz hiç bunun bedelini düşünüyor muyuz sahi?
Şayet doktor bize deseki senin için bir göz satın almamız lazım. Oysa gözün bir tane daha yardımcısı varken, fiyatı da senin bütün mal varlığındır dense, tereddüt etmeden verir misin vermez misin?
Peki yani aklımızın değerine bir fiyat biçtik mi? Kalbimizin değerine bir fiyat belirledik mi?
Ya akciğerimizin değerine bir fiyat biçen oldu mu?
Bu sayılan sendeki sanatları sağlıklı kullanmak senin elinde mi?
Bütün daha sayamadığımız duygu ve organlarımızın sağlıklı bir şekilde hayatına devam edebilmesi için ihtiyacı olan hava, su, yiyecek temini de senin elinde değil.