Yeni yıl geldi diye neden sevinir insanlar?
Neden kutlama yaparlar?
Kimisi zil zurna sarhoş girdi yeni yıla, kimisi de gece sabahlara kadar mekan mekan dolaşıp eğlenerek. Kimisi şöyle yaptı, kimisi böyle yaptı. Neden? Yeni yıl ile birlikte bir şey mi elde etti insan? Bir şey mi kazandı?
Hayır. Hiçbirisi de olmadı. Aslında insan, ömür ağacından bir yaprak düşürdü. Bir yıl daha yaşlandı. Gelmeyen bir şey için sevinmek de neyin nesi? Geçmiş olan sene bir şeyler bıraktı arkasından. Ama gelecek olan şey ne bırakacak belli değil. Belli olmayan bir şey için mi sevinç çığlıkları atıyor insan?
Yıl başları sevinme günleri değil aslında. Düşünme günleri, muhasebe günleri ve belki de üzülüp ağlama günleridir. İnsan geçen bir senede neler yaptıysa onların muhasebesini yapmalı. Nerelerde hatalar yaptı, ne gibi güzel işlere imza attı? İnsanlarla ilişkileri, ailesiyle ilişkileri, arkadaşları ile ilişkileri, Allah ile münasebeti nasıldı? Bunu düşünmeli insan.
Kaç kalp kırdım, kaç kalp kazandım diye sormalı. Kendini hesaba çekmeli insan. Kendini sorgulamalı. Bu sene son senem olsaydı, Allah’ın huzuruna nasıl çıkardım, hangi yüzle çıkardım diye düşünmeli. Kapkara bir yüzle mi, yoksa pırıl pırıl bir yüzle mi?
Bir arkadaşım yılbaşından bir gün önce mesaj attı, şöyle diyordu: bugün Kur’an okuyacağım. Her gün ne yapıyorsam onu yapacağım. Özel hiçbir şey yapmayacağım.
Yeni yeni yaşamın ne olduğunu sorgulayan bir kimseydi o. Hayatın ve ölümün niçin var olduğunu düşünmeye başlamıştı artık.
Bugünler, yeni yılın başladığı bu günler bizim muhasebe günlerimiz olmalı. Kârda mıyız, zararda mıyız? Bu dünyada ticaret için gelen insan, kar zarar analizi yapmalı.
Yoksa, bir hak aşığı gibi “bir ticaret yapamadım, nakd-i ömür oldu heba” diye feryat ederiz. Ticaretimizi, hesabımızı iyi yapamazsak, ayağımızı yorganımıza göre uzatamazsak, ömür sermayesi sıfırı tüketir. Biz de o sermayeyi bize verene karşı mahcup oluruz, hesabını veremeyiz. Müflis oluruz.
Hz. Peygamberin s.a.v. terbiyesinde yetişmiş Hz. Ömer ne güzel söylemiş: “Hesaba çekilmeden önce kendi kendinizi hesaba çekin. Amelleriniz tartılmadan önce yaptıklarınızı ölçüp tartın.”
Unutmayalım, Yüce Rabbimiz Kur’an’da şöyle buyuruyor:
“ Allah müminlerden, mallarını ve canlarını, kendilerine (verilecek) cennet karşılığında satın almıştır.”(Tevbe,9/111)
Kısacık, inişli-çıkışlı ve dalgalı olan şu dünyayı cennete çevirmek mümkün değil. Ama bu kısacak dünyada iyi bir ticaret ile Allah rızasını ve onun ihsan edeceği cenneti kazanmak mümkün. Nasıl mı? Her gün kendimizi hesaba çekerek…