Bugün buralarda zamanın insana kattığı en büyük ve güzel şeyin umut olduğunu anladım. Hayaller bizleri ayakta tutan yegâne filizlerdir. Sizlerin hatta hepimizin adına yaşam dedikleri bu yolculukta türlü umutları ve hayalleri var. Kimisi evlenmeyi istiyor, kimisi işe girmeyi, kimisi sınavları kazanmayı kimisiyse değer görmek istiyor. İnsanı yıkan parasızlık ya da maddi olan kayıplar değildir. Kırılan bir kalp ve uğranılmış hüsranlar insanları tüketir. Bu yüzden ya ümit vermemeli ya da ümide giden yol olmalı.
Güneşliyse hava ve havalandırmak için açtıysan odanın camını ve eğer duyuyorsa kulakların dalların üstünde şakıyan üç beş kuşu daha güzel başlamaz mısın güne? Ciğerlerine soluduğun hava ümitle şişmez mi?
Bahar geldi işte güzel coğrafyamıza. Dallar çiçeğe durdu. Uyuyan nebat, uykusundan uyandı!
E o zaman, şimdi evde kapalı kalmanın sırası mı? Hayaller kuralım ellerimiz cebimizde dolaşırken üşenmeden bir meyve fidanı alıp dikelim boş gördüğümüz yere. Biz görmesek de meyvelerini belki çocuklarımız yer. Gölgesinde bir yolcu dinlenir. Ne olursa olsun hayalin birine aşkla bağlanmak olsun. Umut fakirin ekmeği derler ya hani, umut hepimizin lokması olsun...