- Anne, bugün de mi dışarda yiyeceğiz?
- Evet.
- Ama Berfin'i sırtımda taşırken çok yoruluyorum ben.
- Az dayan sıpa, bir şey olmaz.
- Sen Rojda'yı nasıl taşıyorsun? Kucağında da Azem var?
- Çok konuşma artık. Hadi çıkalım yola. Anca varırız.
- Ama daha bir saatten fazla var.
- Çok konuştun gerçekten.
- Acaba bugün ne var yemekte?
- Şimdi tokat geliyor ama. İftar çadırında herkes ne yiyorsa biz de onu yiyeceğiz. Sana özel yemek mi yapacaklardı...
.....
Ah bana
Vah bana
Yazık bana !!!
Acaba iftarda ne yesem'i sormadığım gün cehennem odunlarından kurtulacağım. Dört çocuklu bir annenin her akşam iftar çadırlarında çocuklarına yedirdiği yemekleri görmediğim gün, benim için oruç o zaman başlayacak... Karnına tüm Ramazan lokma girmemiş kaç yazar Oktay! O çocukların boğazlarından bir tas sıcak çorba sokmadıktan sonra.