(Aşkta hızlı yolda yavaş. Biz Taksiciyiz arkadaş!)
35 T ile başlayan, hizmet sektöründe can taşırken can ortaya koyanlardır taksiciler. Kimimizin ambulans, kimimizin mutluluk anı şoförüdür taksiciler. Her indi bindilerde binlerce insanımızı taşır onlar. Canlar, mallar, onlara emanettir. Onlar yolcunun mezhebine, ırkına, dinine bakmaz, partisini, takımını sormaz hizmet için koşar, bir an önce yetiştirir gidecekleri yerlere. Kiminde kravat, kiminin yakası açık, kimi şapkalı, kimi gözlüklü, bazısı kirli sakallı, bazısı da pırıl pırıl traşlı, onlar yuvalarına götüreceği ekmeğinin peşindedirler. Bir yandan karpin doldurmaları ile meşgulken, bir yanda da gözleri kilometrededir. Her biri içimizden çıkan, kimimizin komşusu, akrabası, arkadaşı, dostudur onlar. Bazısı başka işlerden geçiş yapan, bazısının da tek mesleğidir taksicilik. Taksicileri anlamak için taksicilik yapmak lazım. 2012-2015 yıllarda tam 3 yıl bizzat aralarında bulunarak taksicilik yaptım. Farklı dünyaların insanları ile orada tanıştım. Beni orada işe başlatan kıymetli teyze oğlu Süleyman’ a teşekkür edemeden geçemeyeceğim. Onun sayesinde ekmek yedik, her daim var olsun. O buhranlı ve zor durumlarda olduğum zamanlarda taksicilik yaparken, Yaşadığım ve tanıdığım insanlardan bahsedeyim sizlere. Durak resmen Ali isimleri ile donatılmış adeta. Değnekçi Ali, Pala Ali, Kuru Ali, Arap Ali abi, hepsi yılların kurdu. Hepsi de feleğin çemberinden geçmiş yüreği güzel adamlar. Ve bir gün Hava buz gibi duraktayız değnekçi Ali abi demlemiş yine neffis çayı, her nasıl takip ediyorsa deminin zamanını iyi ayarlıyor kimseye çaydanlığı elletmeden bekle otursun diyor ve çay mükemmel dem tadı ile oluyor. Herkes durağa toplanıyor o sohbet anı yok mu baldan tatlı. Birbirini kızdırmalar, lakap ve kulp takmalar çay içilirken sanki zaman duruyor. Ali abinin yaptığı O müthiş demlenmiş çayı 50 kuruşluk bir fiyat ile içiyorsunuz. Başkanımız İsmail Koç geldiğinde durak daha da ciddiyete bürünüyor, kendi duruşundan saygınlığını alan İsmail Başkan Menderesli yüreği güzel insandır. Kaynaklar’lı deli Hurşit var bide, o parayı parada onu çok seviyor, duster jip ile neler taşımadı ki. Başbakan Binali yıldırım bile geldi onun arabayı sürdü durakta. Beyefendi kimliği ile daimi gündüzcü Süleyman abim, nezaket sahibi dakika şaşmaz aracının teslimatını, karşılığı Gürcan kardeşime. Ayhan kardeş vardır Amasyalı, titiz adam, traşlı, prensipli ve bilgilidir, direksiyonda yolcu beklerken, gazetesinin bulmacasını çözer. Gecelerce direksiyon salladığım romanımda konu olan, çok geceler Eşrefpaşa bayramyerinden bize sıcak kıymalı börek getiren Kobra İsa abim tam feleğin çemberinden geçmiş, o takside çalışırken bir komutan, birde dentis okutup yetiştiren iki evlat sahibi adam gibi adamdır o. Bir tarafı Diyarbakırlı, diğer yanı Tepecikli kardeşim Tolga, Fuar da roman sünnet düğününü unutur muyum hiç, muhteşemdi. Canlı navigasyon acemilerin öğretmeni sağlam beyefendi, Postacı Selahattin abim, nokta adres tarihçisi, ne zaman anlamadığım bir şey olsa onu arardım, yılların kurdudur o. Birde Ispartalı tam taksici Eşref abim var.
Gariban dostu, genel kültürü mükemmel adam Elazığlı Metin abimle de çok paslaştık. Birde Hasan kardeşim var, hayatın darbelerini yemiş olsa da pes etmemiş yılmamış, yıkılmamış evlat yetiştirmiş. Bir gün okula kızını almaya beni gönderdi, kızı 10 yaşında o zaman, okulda babasını beklediği yerde buldum onu “abicim beni baban gönderdi eve götüreceğim seni gel dedim.” O 10 yaşındaki kız o an büyüdü dev oldu “siz kimsiniz nereden bileyim sizi babamın gönderdiğini demez mi?” Önce dondum kaldım, kendimi toparladım haklıydı, her gelen ben babanın arkadaşıyım derse binecek mi? arabasına. “Aferin sana kızım, Hemen babanı arıyorum konuş dedim.” Konuştuktan sonra ikna oldu evine kadar götürdüm. Yani Hasan kardeşimi her daim tebrik ederim çok güzel evlat yetiştirmiş helal olsun. Rüzgar taksici çılgın Uğur zaten durmazdı pek oralarda hep kayıptı o. Bana çok paralar kazandıran, iş paslayan benim çok sevdiğim adam gibi adam, Aykurt kardeşim, çok şey kaybetse de sonunda aşkta kazandı.
Yerine oturdu mu adeta çakılan, kalkmayan Nedim amca sende unutulmadın. Çukur mahallenin üstünde büyümüş racon sahibi delikanlılarından, Alsancak taksi alemin’e damgasını vurmuş, Afyonlu Mehmet Seferihisar maceramız var seninle bilirsin. Uzun süre karşılıklı çalıştığım ramazan ayında sahurda kapısında arabayı teslim ettiğim kuru Ali abim. Sonrası Demir Ali, Sinan, Pazar taksicisi Can, Oğuz, Nazmi, Şükrü ve Hakan kardeşler, Erkan ve babası Hacı abi ve ihtiyar kurt İlyas abi, yıllar ne kadar geçse de unutulmadınız. Karşıyaka Girne’den taksicilerin mümtaz beyefendisi Yusuf Kosovalı, sempatik hareketleriyle gönüllere tahtını kurmuş bir isimdir ayrıca 20 yıllık dostumdur. Toplum içinde her daim var olan, İnsana hizmet eden, bizler gibi yuva geçindirme derdinde olan, bazısı bozuk çıksa da genelde güzel insanlardır Taksiciler. Bu pandemi döneminde Allah yar ve yardımcıları olsun. En kısa sürede inşallah iş açıklığı bol kazançlar versin. Biz onlarsız, onlar bizsiz yapamayız. Buradan tüm helalinden çalışarak dürüst, taksici abilerime, kardeşlerime selamlar eder saygılarımı sunarım.