Bu savaş bildiğiniz, tankla, tüfekle, okla,kılıçla yapılan savaş değildir bu savaş günümüzde semboller, dövmeler, dumanlar, içecekler ve söylemlerle yapılan savaşlardır. Şeytanilerin her alana sirayet etmek ister, oralara sızarak, imanlı, inançlı her kesime ulaşarak kendi isteklerini onlara yaptırtarak onları köleleştirir. Yaşadığı topraklara onları düşman ettirir. Maddiyata taptırtır. Frekans olaylarını çok iyi kullanarak yukarıda saydığımız unsurları taşıyan herkese bir şekilde ulaşarak etkisi altına alarak onları insanlık yolundan çıkartır. Şeytanice bir düzen kurmayı deneyecekler. Bu yüzden film, dizi, makale, haber, oyun, sosyal medya dahil olmak üzere tüm araçları kullanarak zemin hazırlıyorlar.Peki nasıl olur dediğiniz duyar gibiyim hemen açıklayarak konuya giriş yapalım.
Moda adı altında Kuru kafalı tişörtleri Türk toplumuna giydirdiler. Yetinmediler kolye olarak piyasaya sürdüler, dahada devamı geldi, dövme olarak Türk gençliğinin vücuduna tesir ettirdiler. Neden Kuru kafa sembolünü seçtiler çünkü onların inancı gereği şeytanilerin enerji aldıkları tapındıklar materyalist etkileşimleriydi onlar için.
"Kurukafa" ve "Kemik" sembolünün dünyada bu kadar yaygın bir şekilde her alanda kullanılması ve reklamının her yerde yapılması, aslında Satanist örgüt İlluminati’nin ABD ayağı olan “Skulls And Bones” (Kurukafa ve Kemik) örgütüne dayanmaktadır. "Skull And Bones", Yale Üniversitesi'nde kurulmuş gizli bir Satanist cemiyettir. Resmi olarak “Russell Trust Association” olarak yapılanmıştır. 1832 yılında ABD’nin en eski üniversite cemiyeti olan Phi Beta Kappa üyesi William Huntington Russell ve Alphonso Taft tarafından kurulmuştur. 1992’ye kadar sadece erkekleri üyeliğe kabul etmiştir. Armasındaki 322 sayısı, Satanist örgüt İlluminati’yi kuran Adam Weishaupt’un ölümüyle ilgilidir. Adam Weishaupt, 18 Kasım 1830 tarihinde ölmüştür. Yani yılın 322. günü.
Bütün dünyaya yaydıkları "Kurukafa" ve "Kemik" sembolü, onlara göre dünyadaki şeytânî cinlerin ve ifritlerin, bu sembolü üzerinde taşıyan veyahut odasında, evinde bulunduran insanlar ile daha kolay iletişime geçmesini ve rahat bir şekilde hareket etmesini sağlıyor. Bu sembol, kendi etrafına negatif şeytânî bir enerji yayıyor ve Şeytan’a tapanların Cehennem’deki hallerini kısaca gösteriyor. Nasıl yani diyenler için ayrıca belirteyim Wifi olarak yada Frekans olarak beynin içine müdahale ederek toplum dışı hareket etmemizi sağlıyorlar. (Bakınız televizyonlarda yok artık bu kadarda olmaz insanlar ne kadar vahşileşmiş dediğimiz haberler bunun en somut gerçeğidir.)
Gelelim Duman olayına. Sigara, nargile, buhar vs..
Dünya genelinde sigara içenlerin sayısı 1,1 milyara yükseldi. Sigara kaynaklı ölümlerin sayısı ise 7,7 milyona ulaştı. Erkeklerde her 5 ölümden 1’i sigara nedeniyle gerçekleşti.
Lancet’in raporuna göre sigaraya yeni başlayanların yüzde 89’u 25 yaşına kadar bağımlı oldu. Bağımlılık yaşı ise tüm ülkelerde gün geçtikte düşmeye devam ediyor.
Araştırmacılar, sigara içenlerin sayısının artmaya devam ettiğini ve özellikle gençler arasında sigara içme oranlarının endişe verici bir yükselişe geçtiğini söylüyor.
Raporda 25 yaşına kadar düzenli sigara içmeyen birinin bağımlı olma olasılığının çok düşük olduğuna da dikkat çekiliyor.
Nüfusun üçte ikisini oluşturan listede Türkiye'de var
Araştırmaya göre küresel ölçekte azalma gözlense de, sigara bağımlılarının sayısı erkekler arasında 20 ülkede, kadınlar arasında ise 12 ülkede artış gösterdi.
Tütün içen küresel nüfusun üçte ikisini ise yalnızca 10 ülke oluşturuyor
Bunlar Çin, Hindistan, Endonezya, ABD, Rusya, Bangladeş, Japonya, Türkiye, Vietnam ve Filipinler olarak sıralanıyor.
341 milyon kişiyle her üç sigara tüketicisinden biri Çin’de yaşıyor.
Gelişmiş modern dediğimiz Avrupa ülkeleri yok dikkat ettiniz mi? Pofur, pofur sigara içirilen toplum biziz akabinda hastane malzemeleri, ilaçlar bol bol kanser çeşitleri.
Evlere giren o duman frekansı ile şeyatani cinniler iletişime geçerek o siagara veya nargile içine ulaşarak her şeyi yaptırabiliyor. Örnek olarak bir haberi paylaşalım bu haberlerden onlaracası var internet sayfalarında “Sefaköy'de, ablası Makbule İnayet Halipçi ile yeğeni Emine Şahbay'ı kendisine büyü yaptıkları gerekçesiyle öldürdüğü iddiasıyla idamı istenen Mustafa Gülcan (62), ‘‘Benimle çok uğraşıyorlardı. Allah'tan emir geldi. Öldürdüm’’ dedi. Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davada Gülcan, ‘‘Kilis'te bulunduğum sırada, 14 yaşındaki yeğenime tecavüz etmek istedim. Bunu ablam ile yengem gördü. Bana büyü yaptılar. Onları öldürmem için emir geldi. Bana Allah emir verdi’’ dedi.
İnfaz kararı alındı
Olay günü, bıçakla önce ablasını sonra da yeğenini öldürdüğünü ifade eden Gülcan,‘‘Tam vazgeçiyordum. Ancak yukarıdan gelen ses, 'İnfaz kararı alındı' dedi. Tekrar içeri girdim. Ablamı bıçakladım, yeğenim ellerimi tutunca onu da bıçakladım. Emir gelmeseydi öldürmezdim’’ diye konuştu” Yani Şeytani frekansla, vesveseyle cinayet işletiliyor. yeter ki onların frekansına giresin. rahmanilerinde aynı frekans yoluyla savunma sistemi vardır onuda ayrıca açıklayarak belirtelim. İslam inancına göre kişi üzüntülü iken, biriyle tartıştığında, öfkelendiğinde ya da cinlerle ilgili rahatsızlıklarda ezan okumak; sefere çıkanı uğurlarken, ölüyü kabre koyarken ya da yeni doğan bir bebeğin kulağına ezan ve kamet okumak sünnettir.
Ezan, bütün manevi kirlerin, kötülüklerin, sapkınlıkların ve şeytanca işlerin, hayatı boyunca o çocuktan uzak durması için yapılan bir duadır. Çünkü ezanın bir gücü de budur. Ezanın bulunduğu ve duyulduğu yerde, kötülükler ve şeytan barınamaz.
Ezandan oluşan kelime gruplarının titreşimi ve dalgalanması öyle bir hâle yayar ki, ezanın işitildiği noktaya kadar bütün süflî varlıklar, o alandan uzaklaşır.Nitekim Resulullah (sav) namaz için ezan okunduğu zaman şeytanın dönüp onu duymayacağı yere kadar uzaklaştığını, ezan bitince geri gelse de kâmet edilmeye başlanınca tekrar dönüp kaçtığını anlatmaktadır.
Şeytanın vesveselerine karşı direnç gösteremeyenler Resulullah’ın haber verdiği namaz örneğinde olduğu gibi şeytanın oyuncağı haline gelir. Şeytan kişinin işlerine bir nevi fesat karıştırmış olur.
Yani Ezan ve Dualar bizlerin savunma sistemimizdir. Rahmaniler olarak şu iki ayeti asla unutmayalım ("Duanız olmazsa ne ehemmiyetiniz var?" Furkan suresi 77.
“Bana dua edin, duânıza cevap vereyim... Mü'min suresi 60.)
İçecekleri içinde aynısını söylemek mümkün. Alkollü içecekler, kafeinli içecekler, beyni etki eden uyuşturucu haplar, enjekte edilen uyuşturucu sıvılar, aşılar dahil bunların hepsi şeytanilerin kişiyi frekans yoluyla elde etmesi ona kötülük yaptırtarak yaratıcısına karşı isyan ettirme eylemidir. Şimdi insanların odaklandıkları şeytanın işi olan, içinde bol bol fitne, fesat, dedikodu çıplaklık, kuru kafa, kavga olarak ağzını açarak izledikleri bir programdan bahsedeyim ne demek istediğim biraz daha anlaşılır. O program hepimizin bildiği Acun’un sunduğu Survivor programı şimdi sıkı durun içeriğine bakın.
Survivor programlarında giyilen kıyafetler, dekorlar ve diyaloglar insanların hayatlarını olumsuz etkileyecek şekilde tasarlanmıştır. Bu programda şiddeti tetiklemesi ve birlikteliği bozması için dedikodu, kavga, hırs, laf taşıma ve ihanet olmalıydı. Bunları ne kadar iyi yaparsanız o kadar fazla hayatta kalırsınız mesajı verilecekti.
Örnek olarak Survivor programının Türkiye patronu Acun Ilıca'nın giydiği bir kaç farklı Kuru Kafa tişörtlerine bakalım.
Birinde kafası dağılmış kuru kafa, bir başkasında ise kafasına kılıç saplanmış kuru kafa. Hepsinde ayrı bir mesaj.
Kuru kafa, Satanist örgüt İlluminati’nin ABD kolu olan "Skulls And Bones" Kurukafa ve Kemik örgütüne dayanır. Programda çıplak erkekler ve kadınlar yarışırken verdikleri mesajlar ise amacına ulaşıyordu. Ve söylemler. Hatırlarsanız Leman sam, Şevval sam, Tarık Akan, Uğur dündar,Pınar Altuğ, Sezen Aksu, Gülşen ve Mustafa Armağan, Kadir Mısıroğlu en son olarakta Tunç Soyer inanç değerlerimize yada atalarımıza dil uzatarak gündeme gelen bulundukları misyonu üstlenen marifetlerini sergileyen toplum içinde saygınlık kazanılmış sevilmiş sanatçı, yazar, siyasetçi olarak yer almış kişilerdir. Bu tip söylemlere hep dikkat edeceğiz.Keşke yunan galip gelseydi diyenle , Osmanlı Gaflet dalalet ve hatta hıyanet içinde olan devleti yönetenler diyen, benim için ikiside aynı ifadedir. Bu sözlerde yunan övülmüş Türk'ün her iki atasıda yerin dibine sokulmuştur.Biz bu iki söylemide kabul etmiyoruz. velhasıl Rahmaniler olarak ben tarafımı belli ediyorum ey şeytaniler sizinle mücadelemiz hep sürecek yakın takipte mercek altındasınız. Allahın ordusu Türklerdir. Bu ordunun neferlerinden bir Neferi benim, yolumuza taş koyanları taşın altında bırakmaya, Türkün bayrağın tüm zalimlerin şeytanilerin kalelerine dikmeye ant içtik.Eyy Atatürk ve Osmanlı düşmanları Erenler, Veliler, ricali gayblar adına Türk’ün yükselişi sürecek ne yapsanızda sürecek bilin istedim. Şeytanilerin tuzakları varsa Allahında tuzakları var (Allah tuzak kuranların en hayırlısıdır.Enfal suresi 30. ayet)
Evet bu topraklarda yaşamak da zor, kalmak da, bunun farkındayız, tarihimiz de bunun delidir . . . .
Bize düşen ALLAH’ın bize verdiği görevin farkında olarak çalışmak çabalamak bu toprakları şeytanın ordularının önünde geçilmez bir set olarak Muhafaza etmektir .
Eyy Bizans tohumları, siyonist uşakları, ey dönmeler başaramayacaksınız.
Görünen, görünmeyen Düşmanla ve şeytanla savaşacağız.
ve zafer bizim olacak! Zafer RAHMANİLERİN OLACAK. Rahmaniler kim mi? Ay yıldız altında Allah inancı taşıyan şeytanilere savaş açmış her kişi RAHMANİLERDENDİR.
Saygılarımla.
Yaratandan ötürü yaratı***ı sevmek gerek.Yaratılıştan ötürü béşer şaşar.Renklerimiz,farklı düşünceler zenginliğimizdir.Ama geçmişte hata yapan atalarımızın hatalarından ders çıkarmalı ve geleceğimizi sağlam temeller üzerine inşa etmeliyiz.Osmanlıyı kuranlarda,Cumhuriyeti kurañlarda bizim geçmişimizdir.Birbirimizi ötekileştirmeden,toplumu kutuplaştırmadan,gençlerimizi işsiz,aşsız bırakmadan tek yumruk,tek yürek olmalıyız.Bunu beceremezsek hep bizi parçalayacaklar. Dün sol,sağ,bu gün laik,dindar,Türk,kürt,yarın o,bu yapılıp hep birbirimize düşman olacağız.İşte o zaman şeytaniler dediklrrin hep kazanmış olacak.Bu günün gençleri ortamda müslümanız diyerek Peygamberden,ehli beytten farklı yaşayan kindarlığı görerek deist oldular.Nerede yalnış yaptık,bunları nasıl kurtarabiliriz diye düşünmeden bir daha vurdular.Asil kana,türklüğe önem veren gençler Ergenekoncu yapıldı,fişlendi.Nasıl bir olacağız,diri olcağız.Gücü a*** kendinden olmayani yok ediyor.Ülkemi,milletimi nasıl kurtaracağız.
Allah razı yerinde bir yazı olmuş kaleminiz bol mürekkep li olsun inşallah