Oruç yüce yaratanın bizlere sunduğu sınırsız lütuflardan biridir. Onun rızası için, yeme içmeyi bırakan bir takım arzu ve isteklerden vazgeçen kullarının mükafatını ben vereceğim diyen rabbimize binlerce kez hamdü senalar olsun.
Kimi Kul rabbinin bu isteğine kulak verir, “sen istedin diye tutuyorum tutanlardanım ey rabbim“ der onu dinler orucunu tutar, kimi kul rahatsızlığı vardır zaafları vardır tutamayabilir, kimi kul ise hiç tutmaz. Burada rabbim yine de kulları arasında ayrımcılık yapmaz nefes almalarını rızkını devam ettirir. Tutanlar ne tutamayanlara nede tutmayanlara bir söz söyleme hakkına sahip değillerdir. Oruçlu bu konuda saygılı olacak her iki duruma da saygı gösterecek.
Peki gelelim tutmayan kulların tutumuna. Tutanlar karşısında yeme içme karşısında orucun manasını bilmediklerinden dolayı tutmayanların, yaptıkları davranışlar bizleri üzer olmuştur. Yemek yiyen veya bir şeyler içen birini amacı sadece saygı göstermek olan biri tarafından uyarılmasına “bana mı tutuyor orucu” veya “ne yapalım oruçlu sa kardeşim, beni ilgilendirmez” diyerek sergiledikleri tavır aslında ne kadar çaresiz ve kötü duruma düştüğünün farkında olmadığının açıkça göstergesi. İşte tam bu konuyu açıkça yazarak bu tip tavırlar takınan manasını bilmeyen insanlarımıza naçizane uyarımız olsun.
Oruçlunun karşısında bilerek yiyen içen kardeşlerim bana ne demeden önce iyi düşün sen o zata değil her şeyden önce seni yaradan sana rızık veren ALLAH’ a karşı saygısızlık yapıyorsun. Oruç tutulmasını isteyen Alem’ lerin sahibi yüce ALLAH ‘tır. Kuran-ı kerimde ayetinde de belirttiği gibi “Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı. (Bakara Sûresi 183)
Orucun o manevi hazzına kendini kaptırmış bütün çabası rabbine karşı mahcup olmamak ve nefsiyle mücadele olan kulun, karşısında yaptıkların onun zor mücadelesine daha da zorluk katıyorsun. Ben şeytana mağlup oldum deme şansında yok, şeytanların zincire vurulduğu bu mübarek ayda yaptıkların nefsin ile ilgili. Sana oruç tutturmayan nefsin oruçluya da saygı göstertmiyor.
İkinci olarak ALLAH’ ın orucuna saygısızlık yapıyorsun. Oruç yılda rabbimizin isteği ramazan aylarında farz olan bir ibadet olduğundan hafife almak, alaya almak, umursamamak, karşısında yediğin içtiğin takındığın saygısızlık tavrı kula değil orucadır. Oruç senden davacı olmayacak mı Sanıyorsun ?
Üçüncü olarak ta ALLAH’ ın eşrefi mahluk olarak yarattığı, yeryüzüne halife kıldığı insan-ı kamil’ e saygısızlık ediyorsun. Çünkü oruç sadece insana tutulması için verilen ibadettir. ALLAH’ ın davasını yaşatacak onun emrine uyacak insanların bu ibadetine istinaden manevi atmosfer, iyilik çemberi, nurani hava, şefkat, merhamet ve bereket olacağından dolayı aynı zamanda bu güzelliklere de engel oluyorsun.
Ramazan ayının bereketinden, feyzinden, orucun manevi hazzından, anlamayan bu durumu bilmeyen İnsanım. Siz baklava yemediyseniz tadını nasıl tarif edeyim. O duyguyu tatman için tüm benliğinden sıyrıl, rahmana sığın vaktin varken sende oruç tut dene o hazza ulaş. Hayır bile diyorsan yine İnsanlığına sığın terbiyeni takın adap ve edepli ol, Orucu emredene, oruca ve oruçluya saygılı ol.
Selam ve dua ile kalınız.