AİLE VE ÇOCUK EĞİTİMİ
Dijital dünyada gözlerini hayata açan çocuklarımız dijital yerlidir. Artık bunlar dijital çocuklardır, bu kültürün içinde bu dünyadan uzak kalmak mümkün değil.Ekrandan kalkmaları,sokağa çıkmaları için adeta yalvardığımız çocuklarımız.
Pandemi ile sosyal hayattan da izole olmanın sorunları dile gelmeli ..
Lise yıllarında okulumuzun çok başarılı bir öğrencisi olan arkadaşımla geçenler de karşılaştım, hayatına okul başarısını yansıtamadığını itiraf etti.
Günümüzde oluşan ekran bağımlılığından kurtulmak için; çocuğun 3 yaşından önce bu dijital dünyadan uzak kalmaları gerekiyor ,anne ve baba ile güvenli bir bağ kurması çok önemli .
Niçin bağ kuruyoruz* bağ yoksa tesir yoktur , bağ kuramayan baskı kurar,.
Anne babanın da kendini ekrandan alamadığı için çocuklarla nasıl baş edeceğini bilemediği günlerden geçiyoruz..
Ekran önünde fazla kalan ergenlerde de dürtüsellik ve fevrilik göze çarpıyor, bilgisayar oyunlarının çeşitli bölümlerine serpilmiş olan ödül sistemi ile de beynimiz de alkol gibi bir tür bağımlılık yapıyor , bunlardan yoksun kalınca; öfke, mutsuzluk ortaya çıkabiliyor ."Ekrandan kalk "dediğimiz zaman öfke gösterip, küfür edebiliyor.
Peki ne yapalım çözüm odaklı olmak için ebeveynin de ekrandan sosyal medyadan kendini uzaklaştırmayı başarmış olması gerekir, gözlerini çocukların gözleri ile buluşturması elzemdir.
Bilgisayar evin ortak noktasında olmalı( salon gibi) çocuklar ne ile meşgul bilmek zorundayız siber zorbalık, sapkın siteler ve kimseler ve benzeri iyi takip etmemiz gerekir.
Sorumluluklarını yerine getirince oyun oynayabilmeli , sakin kalarak onunla bir anlaşma yapmalısınız .
"Bir şey ücretsiz veriliyorsa aslı asıl ürün sizsiniz" demiştik. Bu oyunlarda böyle bir şey.
Tabiatın içinde olmaya nefes almaya ihtiyacımız var ,ekrandan uzaklaşmasını bilelim "Şimdi telefonu elinden bırak ailen seni bekliyor"
Günümüzde başarıya hiç yapılmadığı kadar büyük bir vurgu yapılıyor çocuklar ailelerin ellerinde proje çocuk olarak gözlemleniyor .
İngilizce kursundan gitar kursuna oradan basketbol kursuna çocukluğunu yaşamadan duygusal farkındalık kazanmadan empati körlük yaşayan kimseler olarak yetişkinliğe adım atıyor.
Empati zengini çocuklar yetiştirmek zorundayız başarı ile zehirlenen kimseler ,toplumlar acımasız olurlar.Rekabet, kazanma hırsı, insanı hile yapmaya iter merhametten uzaklaştırır.
Diğer taraftan kolaylıkla herşeye ulaşan her istediğini elde edeceğine inanan, sadece ailenin konforuna ortak olan kimseler değil emeğin alın terinin ve emekçinin kıymetini bilen kimseler olmak gerektiğini öğretmek zorundayız
Almak kadar vermenin paylaşmanın önemini onlara yaşatmalıyız bayramlar , özel gün ve geceler vesilesiyle; aşevleri gibi, ihtiyaçlı ailelere ulaşmak, aile büyüklerini aramak sormak, , varsa huzurevlerini ziyaret etmek gibi .
Manevi zekası yüksek olan kimseler hayat başarısı için daha yatkındırlar ve okul başarısını hayata yansıtan kimseler bu kimselerdir.Çünkü hayat inişler yokuşlar çıkışları içerdiğini , can sıkıntısını da içinde bulunduğunu bilmeleri gerekir. Gerçek ,kalıcı başarı başarısızlık yaşamadan gerçekleşmez bunu bilmeleri ,ebeveynin hayat hikayelerinden haberder olmaları çok önemli.Bunu ancak aile içinda işbirliği yaparak sağlayabiliriz.
"TELEFONU BIRAK AİLEN SENİ BEKLİYOR".
Mümin ÇÖPÜR