CHP’nin düştüğü hale bakın.!?
Zaman zaman muhalefetten şikayetlerimi dile getiriyordum ama bu kadarına da pes doğrusu.
Bir muhalefet düşünün ki İstanbul Sözleşmesi’nden medet umacak kadar esfeli safiline düşmüş, bu halkın özü ile ters düşen bu sözleşmeye umut bağlamış!
Ah Kılıçdaroğlu ah! demek ki Reis boşuna sana Bay Kemal demiyor, değil Bay Kemal Baykuş Kemal dahi bunu yapmaz. Diyor ki, iktidara gelirsek İstanbul Sözleşmesi’ni tekrar getireceğiz.
Peki nedir bu İstanbul sözleşmesi?
Gel beraber bakalım;
Toplumun inanç, kültür ve namus anlayışının kökünü kazmayı hedefleyen bu sözleşme kadın erkek eşitliği ve kadına yönelik şiddeti önleme hileleriyle içindeki kabahati örtbas ediyor.
Buyurun bir kaç belalı maddelerini birlikte irdeleyelim;
a)3. maddesinin (f) fıkrası,
18 yaş altı kız çocukları kadın kabul ediliyor evlenemez, ama rızası ile başkalarıyla cinsel ilişkide bulunabilir, ona müdahale edildiği zaman da kadına müdahale edilmiş gibi cezai müeyyidesi var.
Yani gecenin 12’de kızınız eve yabancı bir erkek ile kapıya gelirse “kızım bu kimdir?” diyen baba şiddet uygulamış oluyor, evden atılıyor, ceza alıyor.
b)4.madde,
İnsana cinsel eğilim hakkını veriyor, bu vesileyle eşcinsellere evlenme konusunda yasal hak talep ediyor.
c)12.maddenin 5.bendi,
Kadına şiddet konusunda örf, adet, kültür ve sözde namus ile dinden gelen hiç bir norm kabul edilemez bu tür değerlerin kökünü kazımak gerekir diyor.
d)14.madde aralarında sıkıntı meydana gelen karı koca arasını yapmak için arabulucu olmayı yasaklıyor.
e)Toplumsal cinsiyet eşitliği ise bununla kadın erkek rollerinin değişmesi gerektiğini hayal ediyor ve hayatın içindeki rollerinin değişmesi için bir çalışma ve yasal alt yapı istiyor, bu vesile ile yaratılış fıtratıyla kavga ediyor.
f)Şiddeti çeşitlendirerek;
Psikolojik şiddet,
Ekonomik şiddet,
Cinsel şiddet,
Fiziksel şiddet şeklinde çeşitlendirerek, bu şiddetin sınırın nerden başlayıp nerede bittiğini bilemediğimiz bir duruma sokuyor.
Bir sözleşme düşünün ki “Aile” diye bir müesseseyi tanımıyor, nikahlı evliliği dahi birlikte yaşamdan kabul edip ona göre değerlendiriyor.
Her biri ayrı bir dert, ayrı bir bela.
Bir Allah’ın kulu desin ki, “bu yazının şu ifadesi yanlıştır”, söz veriyorum artık köşe yazmayacağım.
Bir süredir unuttuğumuz bu sözleşme hakkında beni yazı yazmak duruna bırakan Anamuhalefet partisine yazıklar olsun!
Yeminle diyebilirim ki bu vaat ile muhalefet bir daha iktidar olma şansını kaybetti. Zaten iktidar olma kapasitesi yoktu, ama kazara olabilirim diye muhtemel olan o yolu da tamamen kapattı.
İşte bizim düştüğümüz sefil hal, muhalefetimiz bu halde olunca da meydan iktidara kalıyor.
Haydi Reis’im yine iyisin,
İktidarın hayırlı olsun, Partiyi saran kalın enselilerin, Mevlam tezelden canlarını alsın.
Muhalefet yine kaldı bize, Haramzadeleri getireceğiz dize, İyi bir gözlem yapıp, Adlarını vereceğiz size
Türkiyem vatandaşın mülkü, Yönetmek için lazımdır ülkü, Laik düzen ladindir yaramaz işe, Çarkına girmiş çakal ile tilki
vesselam
Eyüphan Kaya