Dünya, Tek Devlet Tek Millet Milyonlarca Bayrak mı Olacak?
Yavuz Sultan Selim’in “Dünya iki padişaha yetecek kadar büyük değil” diye bir sözü var. Bu sözden, Yavuz’un hayalinin dünyayı tek devlet yapmak olduğu anlaşılıyor. Sanırım bu arzu, uzun süre iktidarda kalan hemen her güçlü kralın hayali olmuş.
Bu hayal gerçekleşebilir mi?
Teknoloji ve dijitalleşme bunun mümkün olabileceğinin emarelerini gösteriyor. Bunu bir kral (Devlet Başkanı) gerçekleştiremese bile, toplum bilinç ve bilgi seviyesi öyle noktaya doğru evrilecek ki, bu hayal bir gün gerçek olacak!
İnternet ve sosyal medyanın gelişim hızına bakılırsa, önümüzdeki 10-15 sene içinde gizli bilgi kalmayacak, gizlenen her şey bütün çıplaklığı ile ortaya çıkacak. Şimdi bile birçok şey gizlenemiyor fakat manipüle ediliyor. Gerçeklerin ortaya çıkmasını istemeyen güçler ellerindeki bütün platformları, gerçekleri gizlemek için kullanıyor. Korkunun ecele faydası olmadığı gibi, gerçeklerin de bir gün ortaya çıkmak gibi kötü bir huyu vardır.
Artık bilgi, internet ile dünyanın her yerine anında ulaşıyor. Bu da “Aklın yolu birdir” düsturu ile doğru ve yanlış bilgiyi ayırt edebilecek bilinçlenmenin oluşmasını sağlayacaktır. Yani insanlar bilinçlenerek manipüle edilemeyecekleri noktaya geleceklerdir.
Gaz Lambası Kullanan İnsanlardan, Teknolojiyle TikTok Çeken Yaşlılara...
Dede ve ninelerimiz “gaz lambası” kullanmanın lüks olduğu düşüncesi ile “mum” kullanıyorlarmış. Şimdilerde geceyi gündüze çeviren lambalarla yaşıyorlar. Eskiden radyoyu gördüklerinde “Adam bunun içine nasıl sığmış” diye hayret ederlerken, şimdi ise tiktok çekerek kazanç elde eden yaşlılar var. Yazdıkları mektubun cevabını aylarca beklerlerken günümüzde ise çocuk ve torunları ile görüntülü görüşüyorlar.
Teknolojik değişimin hızı her geçen gün artıyor. Son yirmi beş yılda bilgisayar ve cep telefonları ile öyle gelişmeler yaşandı ki yapay zeka ve otomosyon sayesinde yaşanan değişim artık başımızı bile döndürmüyor. “Yok artık! Oda mı olmuş” demek yerini, “Bakın bu da olmuş, ne kolaylık değil mi?” konuşmalarına bıraktı. Hatta “Bak görün daha neler olacak, neler” demek sıradan bir durum. Teknolojik gelişmelere artık hayret bile edilmiyor.
Uzmanlara göre son yirmi senedeki değişim önümüzdeki beş sene içinde gerçekleşecek. Teknoloji sayesinde beş yıl sonra bambaşka bir dünyada yaşıyor olacağız.
Sosyal Medya Yeni Dünyanın Kurulmasında En Önemli Platform Olacak!
Bugün sosyal medya, dünyadaki her dört insandan üçü tarafından kullanılıyor. On sene sonra neredeyse insanların tamamı sosyal medyayı kullanıyor olacak. Bilgi hızla yayılacak. Zaman çok değerli, çok daha değerli hale gelecek. Kimse AVM veya sokaklarda mağaza mağaza dolaşarak alışveriş yapmayacak. Alışverişlerini internetteki sanal mağazalardan yapacaklar.
İş hayatının çok büyük kısmı evlerden yapılacak. Yollarda geçirilen zaman ve kaybedilen paralardan tasarruf edilecek. İnsanlar, bir yerde çalışmak yerine kendi sanal butik marketlerini açacaklar. Daha çok kazanacaklar daha rahat yaşayacaklar. Kendilerine daha fazla önem verecek ve uzun yaşamak için sağlıklı beslenecekler. Kendilerine bakacakları ve sağlıklı beslenecekleri için daha uzun yaşayacaklar. Spor ve eğlenmeye daha fazla vakit ayıracaklar. Daha minimize ve doğal bir hayat yaşamaya çalışacaklar.
Zoom Toplantılarından Hologram Görüşmelerine Koşar Adım
Sosyal medya ile bireysellik artacak. Zoom görüşmeleri yerini, hologram görüşmelerine bırakacak. Aynı masa etrafında görünecekler ama herkes dünyanın bilmem neresinde evinde olacak. Sadece sarılamayacak ve el sıkışamayacaklar. Aynı masa etrafında ve ortamda oturuyor gibi toplantı veya sohbet yapacaklar.
Toplantıların yanı sıra komşu ziyaretleri de hologram ziyaretleri şeklinde olacak. Uzak diye bir şey kalmayacak. “İnsanların kokusunu duyamacağız” diyorsanız yanılıyorsunuz, o da olacak. “Işınlanarak ziyaretler de olur mu” derseniz, yakın gelecekte olmasa bile orta vadede konuşmaya başlarız. Çok geçmeden ışınlanarak taşınma işlemi de gerçekleşebilir.
Çok şey gibi para da sanal olacak, her şey ayağımıza geleceği için, işlerimizi evimizden yapacağız. İnsanlar daha bilinçli, daha özgür olacaklar. Toplumlar arasındaki kavgalar azalacak, devletler arasındaki düşmanlıklar minimuma inecek, hatta hiç kalmayacak. Vatandaşlar, devleti kendilerine hizmet eden yapılar olarak değil, sorun çıkaran ve kendilerine yük olan yapılar olarak görmeye başlayacak. Yani devasa devlet yapılarına ihtiyaç duymayacaklar. Böylece iyiler ve kötülerin savaşı başlayacak. Bu savaşta bilgi ve bilinç galip gelecek.
Dünya Küçük Küçük Topluluklar Halinde Tek Kanuna Bağlı Olacak!
Devletler sadece insanların işlerini kollaylaştırmak ve onlara hizmet etmek için, maaşlı kişiler tarafından yönetilmeye başlayacak. Güçlü liderler değil, çalışkan insanlara ihtiyaç olacak. Devasa devlet yapıları yerlerini yapay zekalı küçük yapılara bırakacak.
Vatandaş efendi olacak, hizmetlerini gerçekleştirecek sıradan insanlara hizmetlerini gördürecek. Ticarette olduğu gibi sınırlar kalkacak. Dünya tek devlet gibi, belki de bir merkezden “insan hakları” çerçevesinde yönetilecek. Kimse kimsenin üstünde olmayacak. Kimisi ağa kimisi maraba dönemi bitecek. Hakim ve savcıların yerini yapay zeka robotları alacağı için kararlara kayırma ve hissiyat karışmayacak.
İnsanların her aykırı hareketi çipli kimlik belgesine işlenecek. Tıpkı plakaya ceza yazılıp adresimize gönderildiği gibi. Ve bu bilgiler insanların başını her yerde ağrıtacak. Mesela uçağa binerken, başka bir ülke sınırından geçerken hatta bir devlet dairesine veya AVM’ye girerken bile sorun yaşayacak. Yani hayat kötülere zindan, iyilere güzel olacak. Bu günler çok uzak değil. Bugün yaşayanların büyük bölümü tüm bunları yaşayıp görecek.
Kıyameti Robotik İnsanların Ademoğluna Açacağı Savaş mı Koparacak?
İnsanlık, Adem ve Havva ile başladı. Dünyada, bireysellik ve minimize yaşam öyle artacak ki yeryüzü milyarlarca Adem ve Havva ile dolacak. Bu rahat dünya ortamı ne kadar devam edecek derseniz, ben de bilmiyorum. Ama çoook uzun yıllar sürmez. Çünkü sokakta karşılaştığımız insanların kaç tanesi gerçek, kaç tanesi robot insan bilemeyeceğiz. Çünkü robot teknolojisi o kadar ileri gidecek ki insanla robot asla ayrılamayacak seviyeye gelecek. Lokantalardan, ağır işlere kadar her şeyi robotlara yaptıracağız. Böylece belki de insanların sayısına yakın robot yapılacak. Aramızda dolaşmaya başlayacaklar. Eğer robotları kontrol edebilen veya kontrole geçirebilen bir deli, robotlarla ademoğluna savaş açarsa kıyamet sahnesine benzer bir şey olur sanırım. Çünkü bu savaşın galibi olmaz. Olan dünyaya olur. Allah korusun!
Olmaz mı diyorsunuz. Favori ifadeyle “At Favoriye” yirmi sene sonra ömrümüz varsa, son paragraf dışında ne kadarı gerçek oldu konuşuruz.
Mehmet ÇETİNBAŞ