Z kuşağı tanımının ortaya çıkışı, yeni dönem gençlerinin eskilere kıyasen çok farklı olmasından kaynaklanıyor. Bu farklılık, düşünebileceğiniz her alanda mevcut. Siyaset de bu alanlardan biri. Artık yeni kuşak, siyasi figürlere daha sorgulayıcı, daha septik, daha detaycı yaklaşıyor ve basit şeylere tav olmayacak kadar da incelik bekliyor.
Örneğin hükümetin genel seçimlerde benimsediği seçim programına, gençlerle bir olabilecekleri kola-çekirdek etkinlikleri dahil idi. Fakat şöyle bir sıkıntı var ki, belli bir kesime değil « tüm » gençliğe hitap etmediğiniz sürece başarı oranı oldukça düşük. Bu sebeple güncel partiler genç kuşağa hitap edemiyorlar. Çünkü gençler kola ve çekirdekten ziyade daha elle tutulur, somut, işe yarar aktiviteler bekliyorlar. Beklentileriyle karşılarına çıkan ise birbirinden çok uzak, çok farklı oluyor. Bu da gençliği kaybetmelerine sebebiyet veriyor.
Z kuşağını küçümsememek gerek. Hepimizden, öncekilerden daha farkındalık sahibi ve daha gümbür gümbür geliyorlar. Zaman dünde kalmadı, hala devinim halinde ve zaman gibi kültür de jenerasyonlar da beklentiler de aynı yerde durmuyor. Dünün şartları ve düşünceleriyle bugüne yaklaşamazsınız. Bugünün gençliğinin, dünün gençliği gibi sol-sağ gayesi, ideoloji karmaşası ya da daha temel bir oluşumu yok. Bugünün gençliği, daha çok gelecek odaklı, hırslı ve daha bilgili, daha kompleks oluşumlu. Buna göre davranmak, buna göre kararlar vermek gerekir.
Tüm siyasileri zamane gençlerini daha fazla anlamaya davet ediyorum. Hem bugünümüz, hem geleceğimiz onlar. Bunu bilip, buna göre hareket etmek gerekliliktir, zorunluluktur, öncelik olmalıdır.
Sağlıcakla.