İzmir’de yeni dönem teşkilatlanması ne kadar başarılı yapıldı?
Öncelikle bir söz vardır: Baş nereye giderse kıç da oraya gider! Kalkıp elini masaya vuracak bir İl Başkanı gelmedikten sonra İzmir için başarı bir hayalden öte değilmiş gibi görülüyor. Bu hususta İl Başkanının iyi veya kötü kişiliği beni ilgilendirmiyor. Mevzu bahis iyi/kötü sınıflandırması değil çünkü. Biz camiye imam tayin etmiyoruz, partiyi toparlayacak ve İzmir’in abisi olacak bir lider arıyoruz. Kanımca mevcut İl Başkanı bunu başaramadığından İzmirdeki teşkilatlarda taşlar yerine tam oturmuş durumda değil. Misal; Buca, Kemalpaşa ve Bornova ilçeleri... Recep Tayyip Erdoğan’ın dediği gibi,"ömerleri kaybediyoruz".
İl başkanlığı tarafından yapılan olur olmaz müdahaleler sonrası başkanlıkları kısa sürdü. Bu da İzmir teşkilatlarında ve Ak Parti seçmenleri arasında ümitsizliğe sebep olmuş durumda.
AK Partinin en büyük rakibi kendisi. Peki neden? İzmirde yalan ve iftira ile teşkilatlardaki iki abisini resmi olarak kaybetti. Fakat bunların gönül bağını kimsenin koparamayacağını kendileri ile konuştuktan sonra çok daha iyi anladım.
Büyük ümitlerle Bornova İlçe Başkanlığına getirilen üç İl Başkanına, İl Başkan Yardımcılığı yapan, geçmiş görevlerindeyken Ak Parti Genel Merkezi tarafından takdir belgesi ile onurlandırılan, hatta Ak Partinin çok sevilen abisi Hasan Ali Kahraman hakkında bizzat İl Başkanı tarafından ispatlanamayan bir konudan dolayı tövmet altında bırakılarak, zorla görevden el çektirildiği günden beri hala Bornova’ya atama yapılamadı. Hala resmi olarak dilekçesi işleme alınmayan Hasan Ali Kahraman’da neden ilçe başkanının yetkileri bulunuyor, İl Başkanı Bornova’ya neden hala atama yapmayı bekliyor? Bizlerin bilmediği başka İl Başkanı mı var diye düşünmüyor değilim. Hasan Ali gibi teşkilatı iyi bilen birisine hükmetmek, güçlü ve iyi bir insanı idare etmek zordur. Şu an gerçekleşen kimin adamı gelecek pazarlıkları bittikten sonra kimin güçlü olduğu ortaya çıkacaktır. Büyük tezgahla Ak Partinin sevilen Eski Vekili ve İl Başkanı Aydın Şengül’ün başına gelenleri hepimiz hatırlayalım... en son olarak İzmiri temsil eden Genel Merkezde Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ’a dolaylı yoldan yapılan mesaj ile İzmirli Akpartili siyasetçiler düşündürmeli. İzmir’de neler oluyor; kim hangi köşeyi kapma derdinde bilmiyorum ama İzmir’i yöneten siyasetçiler yerli ve milli İzmirli olmalıdır.
Genel Merkez bunu sağlayamazsa ve mağdurları çağırıp onların sesini dinlemez ise İzmirde bir dahaki seçimlerde büyük hüsran yaşayabilirler.
Objektif ve siyasete tarafsız olarak bakan bir siyasetçi olarak ben dedim dememek isterim. Ama önümüzdeki seçimlerde mevcut İl Başkanı ile İzmir’de büyük hayal kırıklığı yaşayabiliriz. Eski bir İl Başkanı olarak tavsiyem İl Başkanı teşkilatının arkasında durmalı. Bu kim olursa olsun, dik durmalı ve arkadan konuşmamalı. İşte o zaman şahsa başkanım derler. Yoksa bu üç şeyi yapamıyorsa, makamda oturacağım diye oturuyorsa, daha fazla zarar vermeden bence görevi iade etmeli ya da Ankara’da Bakan Yardımcılığı kovalamalı (ki bu da tartışılır.)
Bir kişi İl Başkanı olarak görevde iken nasıl olur da Bakan Yardımcılığı peşinde olur?Önce mevcut görevini hakkı ile yerine getireceksin, gerisini büyüklerinin takdirine bırakacaksın. Orası olmadı, burada olayım anlayışı ile başarılı olunamaz. Benden demesi diyorum.
Ramazan ayınızı en içten dileklerimle kutlarım, sağlık ve esenlikler dilerim,
Allaha emanet olun.
Ilginç bir teskilat tespitleri haklılık payı çok,en ilginci de bakan yrd.talebi vay cay
Varsay yoksa menfaat, gerisi teneke Baskan. Ne günlere kaldık bu parti...