Öncelikle rabbimin hidayeti ve bereketi üstünüze olsun.
Kalbinizi iyilik ve sevgi ile doldurup, bizleri yöneten idarecilere insaf nasip etsin ve kalp gözlerini açık etsin.
Şimdi güzel bir dua ile başlamak istedim, bittabi biraz manidar oldu ama inanın kalpten ettiğim bir duaydı.
Bugün siyasi yazıdan daha ziyade ekonomi üzerine konuşma niyetindeyim. Ben ki herkes gibi ekonominin bu kadar bozuk olmasına rağmen güzel gösterilmek istenmesini şaşkınlık ile izliyorum.
AK Parti’nin daha önce başarılı kabinelerini gördüğümden dolayı Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Bey’in bu başkanlığa geçiş kabinesini nasıl yaptığını merak etmiyor değilim. Hadi atadın, 4 sene nasıl katlandın ve de bu milleti neden katlanmak zorunda bıraktın? Bu, milletin vebalini almaktır. Dinimizce helallik istenecek bir durumdur.
Ticaret Bakanı yani görevden alınan ablamız, Ticaret Bakanlığını verdiği yanlış kararlar ve vermediği doğru kararlar ile, kati bir girift içerisinde bırakıp çekti gitti. Bunun bedelini kim ödedi?
Ne yazık, bizlere iç ticaret çökerken dış ticaret şahlandı diyorlar. Neden dış ticaretten bahsederken ithalattan bahsetmiyorlar? Bu millet, hal vaziyet buyken artık ekonomiye dair her şeyi merak ediyor. Ki cari açık ne kadar mesela? Ben bunun açıklanmamasının nedenlerini ve sonuçlarını siz okurlarımın takdirine bırakıyorum.
Tarım ve Orman Bakanı sevdiğim bir kişi olmasından dolayı, hiç hakkında eleştirel yazı yazmamış olmam, bütünüyle benim hatam. Sizden affınızı istiyorum değerli okurlarım. Peki... Şimdi neden mi yazıyorum? Elbette görevden alınması sebebi ile değil, beni bilen bilir. Yazıyorum çünkü göze batan yanlışlar çok fazla. Bakanken yaptığı yanlış uygulamaların mı bahsini geçirsem yoksa yanlış uygulama yaptırıldı da böyle oldu mu desem bilemedim. Ben de bilemiyorum. Ama sayesinde ben ve konuştuğum birçok kişi bu sene kurban kesemeyecek. Hani bir laf vardır; perşembenin gelişi çarşambadan bellidir diye. Hep rahmetle anacağım, beraber çalışma şerefine nail olduğum büyüğüm Refah Yol Hükümetinin Tarım Bakanı Musa Demirci, ilk sene sayın bakanın yaptığı hataları birebir analiz etti ve düzeltilmesinin kati gerekliliğini belirtti. Aksi takdirde hayvancılıkta çok büyük kriz olacağını bir ortamda söylemişti. Sayın Bakanım, büyük lafı dinleyip bu önerileri dikkate alsaydı bugünkü gıda sektöründeki krizler böylesine vurucu olmazdı.
Orman bittabi önemli ama keşke Bakanımız biraz da tarım ile iştirak olsaydı. Yeni tarım bakanımız, atandığı hafta Sayın Cumhurbaşkanımıza kameraler önünde acilen dışarıdan buyuk baş hayvan getirmemiz gerekli derken boş konuşmuyordu. Çok haklıydı.
Canlı dananın (kilosu 60 veya 70 türk lirası), 5 ortaklı bir kişi için ortalama 450 veya 500 kilo gelmesi gerekir ki herkese yeterli pay kalsın. Fiyata vurduğumuz zaman 27 bin veya 35 bin arası bir meblağ gerekiyor. Çalışanın 6 veya 9 aylık askeri ücreti demektir.
Buna sebebiyet veren kim varsa Rabbim’e havale ediyorum bir vatandaş olarak.
Kırmadan dökmeden doğruları yazmaya devam edeceğim. Takip etmeye devam edin.
Saygılarımla...