Klişeleşmiş sözümle yazıma başlamak istiyorum; öncelikle yazılarıma gösterdiğiniz ilgi ve alakanızdan dolayı tekrar teşekkür ederim.
Birkaç gün önce Eski İl Başkan Yardımcılığı ve Meclis Üyeliği yapmış ismini yazmamı istemeyen bir arkadaşımız “keşke hepimiz senin gibi doğruları haykırabilsek, o zaman partimiz eski günlerine döner” diye bir söz sarf etti. Kendisine teşekkür edip şunu ilave etmek isterim: Benim derdim davaya sahip çıkabilen, bu davanın gerçek sahiplerinin bir yerlere gelmesi ve ümmet için taşın üstüne taş koymasıdır. Ki benim bu kadar açık yazmamın sebebi hiçbir beklentim olmamasından ileri gelir. Kanımca makamlar ehil ve liyakat sahibi kişilerin elinde olması gerekir. İşte bu olduktan sonra dava sahibi insanlar için sorun yoktur.
Noktasına bile dokunmadan mevcut İl Yedek Yönetiminden bir kardeşimin bana gönderdiği yazıyı paylaşmak istiyorum:
“AK Parti yedek yönetiminin parti için ne ifade ettiğinin bilincindeyiz. Peki İl Başkanı ve İl Başkan Yardımcıları için ne ifade ediyor? İl Başkanı ve Yardımcıları, İl Yönetim Kurulu’nun dahi telefonlarına geri dönmüyorsa, İlçe Başkanları ve Yardımcıları telefonları açmıyorsa bunun adına ne denir? Üç beş kişi arasında her şey dönüyorsa, biz neye varız ki! Seçilirken aynı oyu aldığımız kişilerin, bizden üstünlüğü ne? Vatandaşın sorunlarını çözmek için birkaç İl Başkanınkn kapısında beklemek zorunda mıyız? Veya neden zorunda bırakılıyoruz? Yedek yönetim neden toplantılara çağırılmıyor? AK Parti bu millet için mi yoksa birkaç kişinin arzu ve talepleri için mi önemli? AK Parti davası olan insanların sancısı var... Herkes bulundukları makamı kendi şahsına değil, millet ve vatan sevgisine adamalı, aksi taktirde bu davaya zarar verenleri istemiyoruz. İl ve İlçe Başkanlıklarında davaya bağlı, sadakat sahibi olanlar ile bu yolda yürümek istiyoruz. Burada iyi niyetimizle davamıza sahip çıkanlarla yol yürümek istiyoruz. Yine iyi niyetimizle, davaya sadakatimizle uyarıyoruz. Aksi halini düşünmek istemiyoruz, her AK Partili üyenin AK Partili yöneticiler kadar hakkı var. Hiçbir kimse hak sahiplerinin hakkını ihlal etmemeli!
Saygılarımla..”
Evet, yukarıdaki satırlar tamamen bir AK Parti İzmir İl Yedek Yönetim Kurulu üyemiz olan kardeşimizin yazdığı satırlar. Ve ben bu yazıları yazarken gerçekten üzülüyorum çünkü 2023 seçimlerine doğru bu teşkilatlardan ne beklemeliyiz, bunu sorgulamak ihtiyacı giderek artıyor. Maalesef İzmir’de bizleri kötü bir sonuç bulacak sinyalleri veriyor mevcut durum. Genel Merkez’in bu aksaklıkları görememesi, Genel Merkez’in İzmir’i nasıl gördüğünü veya Genel Merkez’e İzmir’in nasıl gösterildiğini sorgulatıyor.
İlçe Başkanlarımız, sözüm size... Keyfe telefon bakmama ve geri dönmeme alışkanlıkları, teşkilatlarda çalışan arkadaşlarımızı iyice germiş durumda. Evet, mutlaka meşgullerdir ama telefonlara geri dönmek bir nezakettir ve bir adaptır. Ve bunu anlayamayan, o makamı hak etmemektedir.
Eski bir İl Başkanı olarak tavsiyemdir; makam ve mevkiler gelip geçicidir, önemli olan şey iyi anılmak ve saygı görmektir. Bugün saygı göstermediğiniz kişilerden yarın saygı beklemeyin. Menemen, Torbalı ve Karabağlar İlçe Başkanları veya başkası, bu hatayı kim yapıyorsa, bu hatalarından dönmelerini tavsiye ederim, bir naçizane bir önerim olsun.
Allah’a emanet olun.
Yönetim yada yürütme içinde veyahut üst idare içinde bulunan bir kişi ile maddiyata dayalı bir ilişkin var ise, bütün telefonlar ve bütün kapılar sonuna kadar açık olur. Akceli bir isin-bag***tin yok ise ağa babalarin seninle ne işi olur...