Saygı ile sizleri selamlamak ve direkt konuya girmek istiyorum. Köşe yazılarıma başlarken, kalemimden çıkanların yalnız doğrular olacağına, doğruyu ve haklıyı yazacağıma söz vermiştim. Sözümü de her daim yerine getireceğim.
Önümüzde muhtemelen erken seçim var. Muhalefet partilerinin, en birincil görev olan milletin refahı konularıyla alakalı olması gereken bir dönemde, Kürt Sorunu var mı yok mu, muhatap HDP mi İmralı mı diyerek gündem değiştirmelerini hayret ile seyretmekteyim. İnsan gördüklerine de duyduklarına da inanamıyor.
Şu anda, kim ne derse desin, Sayın Bülent Arınç’ın mutfaktaki yangını dillendirerek, vatandaşın sesi olmuş olmasından dolayı tebrik ederim. Keza Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Bey’in ve teşkilatının “GEÇİM İTTİFAKI” sözlerinin arkasında durarak, milletin sesi olmasından dolayı, onları da bu bağlamda takdir ediyorum.
Gel gelelim ekonomiye… Acabaları kenara bırakıp net bir dil ve doğrucu bir üslupla, dobra dobra milletin sesi olalım ki ahirette “Hey, siyasi! Sen beni temsil ettin, peki haklarımızı neden savunmadın?” diye hesaba çekilmeyelim.
Devlette denetleme ve kontrolün önemli olduğunu devamlı yazmışımdır. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, her TV programında ayrı bir müjde veriyor. E buraya kadar güzel muhakkak. Ancak nedense bunlar her zaman lafta kalıyor. Tabiî ki bunların takibini Sayın Cumhurbaşkanımız yapacak değil, sayın bakanlar ve bürokratlarının görevidir bu. Birkaç örnek vermek gerekirse, 2011 yılında Halkın Sesi Partisi 2. Bölge Milletvekili Adayı olduğum dönemde, İzmir’de ikinci bölge olarak nitelendirdiğimiz, tarım ile hayatını devam ettiren dostlarımızın bulunduğu Bakırçay, Menderes havzalarında çiftçinin durumu hiç iç açıcı olmadığını yerinde gördüm. İrtibatı hala kesmediğim için bunun devamlılığının da farkındayım. Banka icraları ve Tarım Kredi Koop. Memurları, çiftçilerimizin kapılarında kamp kurmuş durumda. Çiftçimiz, bir de denetimsizliği ile hakkında sayısız şikayet alan elektrik idaresi ile uğraşmakta. Sayın Cumhurbaşkanımız iki ay önce çiftçinin borçlarının erteleneceğine ve yeniden taksitlendirileceğine sözü vermişti. Kurumların hala uygulamaya koymaması fazlasıyla düşündürücü. Sayın Tarım Bakanımız Bekir Pakdemirli, çiftçisine acilen sahip çıkmalıdır. Çiftçinin elektrik sorununa çözüm bulmalıdır. Elektirik dağıtım şirketleri belasından kurtarmak için Tarım Kredi Kooperatifleri nasıl çiftçisine mazot, gübre satıyorsa tabiî ki bu yolu izleyerek çiftçisine uygun olacak şekilde TEİAŞ’tan elektrik alarak ucuza verebilir. Bizden söylemesi… 6 ay önce yine Sayın Cumhurbaşkanımızın esnafa verdiği başka söz de, 3 ve 5 bin Türk lirası yardımda bulunacağıydı. Ve yardımdan eser olmaması vatandaşın kafasında iki şey geçirmekte… Acaba Sayın Cumhurbaşkanımıza, bürokratları tarafından yapılamayacak sözler mi verdiriliyor? Eğer böyle ise insanları beyhude beklentiler içine sokmayın. Çünkü bunun vebalinin altından kalkamazsınız.
Sayın Cumhurbaşkanımız, ekonomi çok iyi de dese ben katılmıyorum. Ekonominin iyi olduğu bilgilerini kim ona veriyor, ben gerçekten merak ediyorum. Sayın Cumhurbaşkanımıza, bu yalan yanlış bilgiyi veren her kim olursa olsun, ahirete kul hakkı ile gidecek bilmesini isterim. İzmir’de Alsancak merkezdeki iş yerimin yakınlarında bu ay, senelerini esnaflık yaparak geçiren 7 eski esnaf arkadaşımız kepenk indirdi. Sorarım… Bu 30-40 senelik esnaflar, beceriksizliklerinden mi yoksa iş bilemezlikten mi kapattı? Seneleri esnaflık yaparak geçiren ve bu şekilde hayatlarını devam ettiren bu kişiler, girdinin azalıp masrafların artmasından dolayı, vergi ve SGK borçlarının yanına banka borçları eklendiğinden dolayı, nefes alamadılar ve kapatmak zorunda kaldılar. SGK ve vergi dairelerine borçlu esnaf oranı %70lerde, bankalara borçsuz esnaf ise yok gibi… Vergi ve SGK taksitlendirilmesi çözüm olarak görülse de hükümet tarafından uzun vadeli ilk ödeme yapılmadıktan sonra işler aynı tas aynı hamam.
Acilen hükümetin bu konulara eğilmesi gerek. Çünkü erken seçimde işi oldukça zor görünüyor.
Saygı ve selamlarla,
Rabbim yar ve yardımcınız olsun.
Tarımda acil önlem paketleri gündeme getirilmeli çiftçi borçlar i ya silinsin yada faizleri silinip uzun vadeli halinde taksitlendirilmeli. Girdi maliyetleri çok yüksek çareler bulunmalı. Küresel ısınma ile birlikte susuzluk ve kuraklığa karşı tedbirler alınıp çiftçi ye nefes aldirilmali. Çiftçinin alın teri el emeğinin karşılığı teri kurumadan verilmeli. Liyakatli bilgili çözüm üreten bürokratlara görev verilmeli ve israfın önüne geçip üretim ekonomisi ni Adil duzen ekonomisine giden yollar açılmalı. Gıda güvenliği ve halkın sağlığına önem verilip kimyasal ilaçlar dan ziyade önce biyolojik biyoteknik önlemleri uygu***malı. Üretim ekonomisi ile birlikte üretim p***laması yapılmalı. Ülkemizde üretilen ve üretilebilecek tüm ürünleri üretip ithalatına izin verilmemeli. Hayvancılıkta damızlık arı üretim bölgeleri oluşturup kontrol ve denetimi illerde yapılmalı. Tarım ve Hayvancılıkta hastalıktan ari üretim bölgeleri oluşturup üretilen ürünlere marka değeri kazandırılması.... Dehe pek çok .
Doğruları yazmışsın da abi inşallah akparti il başkanıları bu gerçekleri sayın Cumhurbaşkanına iletirler de ilbaşkanlar top***tısında yoksa ne vekiler nede danışmanları bakanlar rahatlığını bozmazlar inşallah yazdıkların cumhurbaşkanına ulaşırda çözüme vesile olsun inşallah