Öncelikle işlerim nedeniyle yazılarıma ara verdiğim için affınızı diler,
sağlık dolu yeni yıllar dilerim. Geçmiş yazılarımda bugünlerin
geleceğini durmadan hatırlattım, uyardım defalarca. Ben bunu demiştim
demek istemezdim ama maalesef dedim. Bunu söylemek beni de gerçekten
üzüyor.
Cumanın gelişi perşembeden bellidir. Türkiye ekonomisi, her nedense Eski
Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın gidişi ile kaygan yolda direksiyon
hakimiyetini kaybetmiş araç gibi ilerlemekteydi. Ekonomist değilim.
Ticaret ile uğraşan bir birey olarak bunu görecek kadar tecrübem var ve
naçizane, düşüncem böyleydi. En nihayetinde piyasalar allak bullak olmuş
durumda, işin mutfağında biri olarak sahada ne alınan ham madde
fiyatlarının ne de işçilik fiyatlarının yerinde durmadığını
söyleyebilirim. Gençlik yıllarımda tavsiye üzerine İsmet İnönü ve Doğu
Raporu adında bir kitabı okumuş idim. Okurken her sayfasında enspektör
kelimesinin geçtiğini görmüştüm, yabancı bir kelime olduğu belliydi ve
sözlük anlamını merak ettim. Baktığım zaman Doğu ve Güney Anadolu’daki
olayların çıkış sebeplerini daha iyi anlayabilmemizi sağlayacak bir şey
olduğunu fark ettim. Bunu bir not olarak eklemek istedim.
Merkezi hükümetin bu bölgelerdeki denetimsizliklerinden ve müfettişlerin
basiresizliklerinden çıkan olaylar, geri dönülemez sonuçlar ortaya
çıkardı. Bu bölgelerde vali, kaymakam, asker, ağa ve din adamları ayrı
ayrı hükümet olmuş durumdayken karışıklıkların da başlangıcı haline
geldiler. Yani ipin ucunu Ankara kaçırınca, ok yaydan çıkmış, halk
isyanı oluşmuştur.
Diyeceksiniz ki alakası nedir? İşte, devletin denetleme mekanizması
çalışmadığı için bugünlere geldik. Sebebiyet verdi geçmiş yanlış
işleyişler bugünkü yanlış olaylara. Ak Parti hükümetinin ilk yıllardaki
başarısı, denetleme ve kontrol mekanizmasının çalışması, ayrıca işin
ehli kişilerin görevlendirilmesinden geliyordu. Son yıllarda göreve
getirilenler halkın refahı yerine koltukta kalabilmek için çalışmaya
başlayınca kaçınılmaz noktalara geldik. Mesela, parti içinde, teşkilatta
görev alanlara Çin Modeli ne diye sorunca onlardan bir cevap alamadım.
İlk önce teşkilattaki idareciler bu modeli bilmeli ki sonra bizlere
anlatsın. Biz de benimseyelim.
Ne diyelim, rabbim bize hayırlı, kalp gözü açık idareciler getirsin.
Allah yar ve yardımcımız olsun. Sağlıcakla kalın…