Öncelikle geçen haftaki yazım üzerine aldığım olumlu eleştiriler için çok teşekkür ederim. Sizlerin kalbinden geçirip de söyleyemediklerinizin sesi olacağıma ve yalnızca doğruları kaleme alacağıma söz veriyorum. Siyaset demek ayak oyunları eşittir politika demektir diyenlerden rabbim korusun ve bizileri doğru siyaset yapmaktan alıkoymasın.
Geçen haftalarda, eski AK Parti milletvekili olan ve 2. dönem il başkanlığı yapmış bir arkadaşımız hakkında İzmir Akparti teşkilatlarında akıl almaz söylentiler çıktı. Bu söylentideyse Ak parti’ye yıllarını vermiş ve Akparti sayesinde var olmuş bır kişiden bahsediyoruz.şahsım kendisinin bir dönem Yönetiminde bulunmayıp tanımasaydım inanın bende inanırdım o kısa sürede gördüğüm maddi ve manevi olarak herşeyini vermesidir. Aklı yerinde olan bir kişi bu hatayı yapmaz diye de düşündüm, az cok egolu olduğunu bilsem de vekillik ve başkanlık yapmış adamdır bu hataları yapmaz dedim. Ve yanılmadım, Ankara’dayken duyduğum ilk günden itibaren, bu konu kimlere yarar, bu konudan kimler neler tezgahlamıştır diye düşünmedim dersem yalan olmaz. Şunu bilmeliyiz ki bu dava hepimizin. Bizim kimseyi ötekileştirmeye veya küstürmeye hakkımız yok. Ki davalarına sahip çıkan adamlar kolay yetişmiyor artık. Özelikle eski dediğimiz aranıp sorulmayan siyasetçiler ve bittabi her birey bizim için kıymetlidir. Öyle de olmalıdır!
2013 yılında Has Parti İl Başkanı olarak partiyi kapatıp İzmir’de Akparti ile birleşirken o gune kadar Ak Partide İl Başkanlığı yapmış arkadaşlara bakınca, evet, bu partide dava bilinci var demiştim, ama her nedense sonra ne oldu ise oldu...
Ankarada cok bulunmam nedeniyle fısıltı gazetelerinden aldığım bır haberi sizlerle paylaşmak istiyorum, bu tezgahın arkasında AK Partili bir vekil bir de eskı İl Başkanı varmış. Benim söyleyeceğim o ki arkadaşlar, bırakın makam mevki kapma yarışını... Kendi adamlarınızı yerleştirme yarışını... cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a sahip çıkın, zaman birlik beraberlik günü.
Vefa sahibi insanlar emek verilen şeylerin arkasından gitmeyi bilirler. Vefa sahibi insanlar birlik olmayı da bilirler, iyi günde kötü günde destek olmayı da. Davaya sahip çıkmak önce bilinç, farkındalık, bağlılık, sadakat, kendinden önce halkı düşünmeyi gerektirir. Dalavereyi, oyunu, haksızlığı değil.
Bu yazım sonrası birileri şunun adamı, bunun adamı diyebilir. Şunu bilin ki kimsenin adamı olmadığımızdan dolayı kadrolar bizlere kapalı. Biz dava adamıyız, öyle kalmaya da devam edeceğiz. Yolumuz kesin. Allah yar ve yardımcımız olsun, Allah’a emanet olun.
Haftaya; sürekli ile sürdürülmesi ne kadar doğru...