Zina Fiili İşlemek İhanettir
Anne babalara ihanettir,
Kardeşlere ihanettir,
Toplumu ifsattır,
Hayatı mutsuz eder,
İnsanlığın bizatihi kendisine ihanettir,
En önemlisi de Allah’a ihanettir.
Kısacası zararlarını ne kadar saysanız da bitmez. Onun için yüce Allah(cc) Kitab-ı Mubin’de “zinaya yaklaşmayın! O muhakkak yüz kızartıcı bir suç, kötü bir yoldur” diyor. İyi düşünmek lazım, yüce Allah Bari tela zinaya yaklaşmayı dahi yasaklamıştır. Yani sevgili ayaklarıyla gezip tozmayın, namahreme elinizi vermeyin, öpücük sunmayın, göğsünüzü ona buna açmayın, moda diyerek fanatik giyinmeyin,” kasiyatün arıyat” (giyinmiş çıplaklar) olmayın! “meyyilatün mümmila” yani başkasına meyledip onu kendine cezb etmeyin, bunların her biri Zinaya giden yolların ta kendileridir.
Malumunuz Ahlak, İffet, Sadakat kavramları insani değeri yüksek kalite kavramlardır. Hem erkek hem bayanlar için aranan şahsiyetlerdir.
Ahlak öyle bir değerdir ki Peygamberimiz Hz.Muhammed(sav): “Ben güzel(ikrama layık) ahlakı tamamlamak için gönderildim” diyor.
Zinaya ortam hazırlayan ahlak zafiyetidir; Zina eden yalan söyler, kaçamak yapar, helâlı olmayan kimse ile zaman geçirip toplumsal huzurun kaçmasına sebep olur, zani kimseye karşı toplumun güveni sarsılır.Kişi iffeti kaybedince haya ve ayıp kavramları da artık onun yanında bir değer olmaktan çıkar. Üstelik Sadakat ile zina tamamen birbirine zıt kavramlardır, biri varsa diğeri yoktur.
Bazı şer odakları gayri meşru beraber olanların durumuna “sevgili” kavramını yakıştırıyor, aslında bunlar İslam düşmanı paspas heriflerdir. Daha düne kadar namahrem insanlar arasında böyle yakıştırma bir vasıf yoktu, biz gavura benzedikçe onların kavramlarını kullanır olduk. Ne demişler; “inandığınız gibi yaşamazsanız, yaşadığınız gibi inanacak duruma düşersiniz”
Bir erkek düşünün aklı fikri başkasının karısında, kızında, böyle birisinden adam çıkar mı? Bu adamda şahsiyet, şeref olur mu?
Malum kadın erkek arasında cinsel birleşme arzusu tabiidir, ekmek su gibi olamasa keyif verici bir hadisedir, bir ihtiyaçtır. Bu konuda helalinden bir eş seçmek, evlenmek çoluk çocuk sahibi olmak kişinin cennete girmesine dahi vesile olabilir.
Hz.Peygamber “evlenen kişi dinin yarısını kurtarmıştır” buyurmaktadır. Helalinden evlenmiş bay bayan arasında her cinsel birleşmede ikisi de hayır işlediğini söylüyor İslam dini.
Hatta peygamberimizin, güzel kokuyu, namaz kılmayı ve kadını çok sevdiği söyleniyor. Herhalde bundan daha makul olanı yok. Ama meşru dairede tabi. Ne diyor üstat Bediüzzaman “meşru daire keyfe kafidir” bakmayın o dengesiz, nefis esirlerinin suni keyiflerine, onların vicdanı azap içinde, yaşlandıkça o sıkıntıları yüzlerine yansıyor ve bir türlü simalarında nur tecelli etmiyor.
Zina büyük günahlardan birdir. Hatta aleni, ulu orta yerde zina işleyen bakire kız erkeğe yüzer kamçı had cezası var, evli olanlara İslam ölüm cezasını veriyor. Bu kadar kötü bir fiil olmasaydı bu ağır ceza dinen uygulanır mıydı? İslam ki merhamet dinidir, af edici bir dindir.
Zina işleyen direk Allah’a meydan okur, çünkü bu had ilahi hukuka aykırılıktandolayı uygulanıyor, onun için kimsenin bu cezayı af etme hakkı yoktur.
Zina fiili bir toplumda yaygınlaştı mı? oraya fakirlik girer, toplum huzursuzluk hissediyor, bu işe karışan karışmayan herkes mutsuz oluyor.
1980 öncesi bir mahallede oturuyorduk, dul bir kadının misafirliğine sık sık dul bir erkek gidiyordu, inanır mısınız bütün mahalle huzursuzdu. Peki herhangi iki insanın insanlığa bu kadar sıkıntı vermeye hakkı var mı?
Evet insan nefsi birden fazla kimse ile birleşmeyi ister, bu hem kadın için, hem erkek için olası bir hayaldir. Ama iman ve akıl böyle hevesleri dizginlemek içindir. İnsan iradesi böyle durumlarda işe yarar.
Maalesef zinaya alışmış kimselerin sağlıklı bir evlilik yapmaları da çok zor oluyor. Hayatlarından memnun değiller.
Avrupa’da evlenen çiftler arasında boşanma oranları artınca bunun üzerine bir araştırma yapılıyor acaba bu gençler hür iradeleri ile evlendikleri halde neden bu evlilik hayatını sürdüremiyorlar? Çoğunlukla 2-3 yıl dahi evli kalamıyorlar.
Araştırma sonucu oluşan kanaat şu olmuş: Biz birden fazla kişilerle birlikteliğe alıştığımız için o alışkanlığımıza yenik düştük.
İşte bundan dolaydır ki, Avrupa’da tecavüzler çok oluyor, babasız çocuk sayısı her geçen gün artıyor, yıkılan aile bir türlü onarılamıyor, kurulamıyor.
Aynı oyun şimdi bizde tezgahlanıyor; CEDAW ve İstanbul Sözleşmeleri gibi sözleşmelerle, vallahi de, billahi de sesimizi yükseltip bu tür sözleşmelerden kurtulmadığımız sürece her geçen gün aile yapımız ifsada doğru gidiyor, zina yaygınlaşıyor.
Benden söylemesi.
Peki ne yapmamız lazım?
Evliliği cazip hale getirip, kolaylaştırmamız lazım, evlenen gençlerimizi tebrik ve taltif etmemiz lazım. Maddi manevi katkı vererek aile danışmalığı ve akademisi aracılığıyla aile ocağını aldığı darbeden kurtarıp onarmamız lazım.
Evliliği zorlaştıran örf, adet ve gelenekleri ortadan kaldırmamız lazım. Peygamberimiz evlenmek isteyen bir çifti Mehir/Sidak olarak bir yüzük ile dahi evlendirmiştir.
Benden söylemesi
Eyüphan KAYA
Samsung Galaxy akıllı telefonumdan gönderildi.