Diyarbakır Valisi Hasan Basri Güzeloğlu Büyükşehir Belediye başkan vekili sıfatıyla çoğunluğu ulema, sivil toplum, kanaat insanı olmak üzere yüzü aşkın insanlarla bir istişare toplantısı yaptı.
Asır suresinin tefsiri ile konuşmasına başlayan Güzeloğlu; “Görüyorsunuz Asra yenin eden yüce Allah, tüm insanların zararda olduğu belirtirken iman edip, hayırlı ameller işleyen, hakkı ve sabrı tavsiye edenleri istisna tutuyor.
Bu ölümlü dünyada bu istikamette yaşamayı, çalışmayı yüce Allah cümlemize nasip etsin.
Eğer ulema hakkı ve sabrı tavsiye ederse, Namaz kılan, Camide cemaate saf tutan kimi vatandaşımız bu komünist, sosyalist zihniyete oy vermez. Çünkü böyle bir insan tipinin İslam’da yeri yoktur. Adam Müslüman değilse ona bir diyeceğim yok ama Müslüman kimseni bu kadar bir tezat içinde yaşamasına anlam verilemez.” dedi.
Eş başkanların Hukuki, İnsani ve İmani melseler konusunda yaptıkları yanlışların kendi ifadesiyle bir kısmını dile getiren Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Güzeloğlu, “Hiç şüpheniz olmasın belediyenin vermesi gereken maddi hizmet konusunda en iyisini yapmaya çalışacağım, tarihin bana yüklediği bu misyonun icabını yerine getirmek için var gücümle çalışacağım. Ama hak ve hakikati dillendirmek hepimizin vazifesidir” dedi.
Uzun bir konuşma yapan Güzelolğlu; “Değerli gönül sultanları, bu insanlarımızın uyanması ve İslami bir duruş sergilemesi için elinizden ne geliyorsa yapın, bu konuda projeler üretin, ayrıca bu kısa sürede isteyen herkesi dinleme imkanım yok, bir sekreterya oluşturun hizmet açısından bana tavsiyelerinizi iletin, hatta tenkitleriniz dahi esirgemeyin, insan olmamız hasebiyle yanlış yapabiliriz beni uyarmak da sizin vazifenizdir. Şu anda birçok kişiyi dinlesem de yazılı olarak talebinizi almak kadar dikkate alamam.
Elhemdulillah an itibariyle 4-6 yaş grubu Kur’an Kurslarımıza giden çocuklarımızın sayısı yedi bin civarındadır, ama yetmiyor, bu sayı yetmiş bin olmalıydı. Çocuk yaşta iman edep ve marifeti yeni neslimize anlatmalıyız. Bu Allah tanımaz, ama gerektiğinde o sahte mele/molalarını sahaya göndererek halkımızı aldatmaya çalışan ve perde arkasında onlara gülenlerin, olmayan vicdanına bu halkı teslim edemeyiz.
Nefis terbiyele, nefsani amelle cennete gideceğine inanan varsa kendini aldatmasın. Asıl cennet cehennem haktan yana mı? Batıldan yana mı? olduğumuza göre neticeleneceğine inanıyorum.
Öyleyse hakkı hak bilen bizler bunu dile getirmekten çekinmemeliyiz. Emri bil maruf, nehyi anilmünker(Doğruyu, güzeli emretmek ve kötü olanı, yanlış olanı menetmek) her müminin boyun borcudur.
Kulp’a gittim, taziyede konuştum, dedim ki, taziyeye geliyorsunuz fatihanızı okuyorsunuz eyvallah ama bu yedi cana kast eden kimselere açıktan niye lanet getirmiyorsunuz, böyle bir zulüm hangi kitapta yazıyor? O demokrasi dedikleri düzenin neresine sığıyor? Hangi açıdan ele alsanız zulüm ve siz bu zulme karşı sessiz kalıyorsunuz, bir mümine yakışır mı?
Malum İslam’a göre gücün yetiyorsa zulme mani olacaksınız, gücünüz yetmiyorsa dilinizle yanlış olduğunu söylemeniz lazım. İş kalbe kalırsa yani sadece kalben buğz etseniz onu da ancak Allah bilir, o zaman zahiren üzerinizde imani bir alamet görülemez. Acaba yanlışa yanlış demek o kadar mı zor…” dedi.
Daha sonra birkaç katılımcının düşüncelerini dile getirdiği toplantı zaman kısıtlığı nedeniyle sona erdi.
Ben bir söz hakkı aldım bir şeyler dile getirecektim. Dedim ki;”Ben 26 Ağustos’ta size hitaben bir yazı yazmıştım, orada bazı taleplerim yer alıyor, uzun konuşmayacağım “Anzele suyu” der demez, sözü ağzımdan aldı ve dedi ki “sen Anzele ile Şeyh Yusuf camisi arasında balıklı göl istiyorsun Urfalılar kızsa da yapacağız inşallah, senin yazın masamda duruyor Eyüphan bey” deyince daha fazla konuşmama gerek kalmadı.
Bu istişare toplantısı sonrası “Şehremini dediğin böyle olmalı” demek içimden geldi. İlginçtir gelişte tokalaştığımızda da “hoş geldiniz şehremini” demiştim kendisine.
Bu anlattıklarım konuşmalarının çeyreği bile değil, ama bu kadarı dahi insana güven veriyor. Bir kısım bilgilerin de sadece istişareye katılanların bilmesinde fayda var diye düşünüyorum.
İnşallah hayırlı hizmetlere imza atacak. Allah bu milleti bu memleketi imandan, edepten ve namustan etmesin, bu konuda çalışıp halkımızın mayasını bozmaya çalışan kimseleri Allah kahretsin! bu değerlere sahip çıkıp Kürt halkının orijinal bir insan, gayretli bir mümin olarak yaşamasına katkı veren kimselere de kolaylık versin. Gerisi kendiliğinden gelir diye düşünüyorum.
Selam ve selametle kalın.