Üç devletin mümtaz liderlerine; Putin, Erdoğan ve Ruhani’ye sesleniyorum, Kürtlerle selamlaşın, 7 Eylül toplantısı tarihi bir değer kazansın.
Ne demişler; “komşunun hakkı komşudan sorulur” hal böyle olunca şu yanı başımızdaki Suriye sorununun akıbeti de elbette komşu devletlerden sorulur dersek yerinde olur galiba.
Ne demişler “coğrafi komşuluk kader birliğidir.” Bu birliktelikte vazifesini eda edebilene ne mutlu.
Yani ABD’nin, Bileşik Krallığın, Fransa’nın buralarda işi olmadığı gibi bu sorunun çözümü için bir katkı verecekleri de düşünülemez.
Bu bölgede meydana gelen sorunların çözümü Rusya, Türkiye ve İran’ı ilgilendirir, bu konuda aktif olmak onların boyun borcudur.
Malum Rusya ve İran Beşar Esad’a “otur oturduğun yerde” dese ateşken olacak. Ama bir sorun var ki, bu bölgeyi daima karıştırabilecek niteliktedir, o da Kürt meselesidir.
7 Eylül toplantısın çare çözüm için gündemine alması gerek en önemli madde budur aslında.
Hem Rusya, hem Türkiye, hem İran’ın Kürtlerle ilgili tarihi ilişki ve birliktelikleri vardır.
Rusya, Mahabat Kürt cumhuriyetinin devrilmesinde katkısı olmuş bir devlettir. Dolayısıyla diyorum “Sayın Putin atalarının işlediği bu suçun karşılığında Irak Kürdistan’ına selam ver ve bu kusurdan da Rusya adına özür dile, bu sizin Rusya adına sizi bekleyen bir vazifedir.
İran, malumunuz küçük de olsa yönetim sınırları içinde Kürdistan eyaleti var, hoş güzel de, ama siyasi gerekçelerle şu Kürt gençlerini idam etmekten vazgeçmeleri lazım.
Irak Kürtlerinden özür dilerseniz, referandum konundaki yanlış tavrının eksikliğini belki bu şekilde gidermiş olursun, Sayın Ruhani elinizi vicdanına koyarak bunu yapın değeriniz bir kat daha artsın.
Türkiye’nin eski devlet anlayışının Kürt vatandaşlarına verdiği sıkıntı emsali görülmemiş bir belalardır.
Şu PKK belasının asıl müsebbibi o ceberut devletin gevezeliği değil miydi? Anlatmaya çalışsam kitaplara sığmaz.
Sayın Erdoğan, siz bunu fark eden cesur ve kabiliyetli bir lidersiniz, bu sıkıntıyı gidermek için de çok gayret ettin, ama muhataplarında kalite yoktu, başkasının aklı ile kalkıp oturdular, bu kadar oldu.
Devlet harekete geçti, her geçen gün PKK militanlarını öldürüyor, buna rağmen HDP’nin bölgede oyları düşmeye başladı, her geçen gün HDPKK’ye ilgi azalıyor, ama Kürt sorunu yasal ve anayasal düzeyde hala da çözülmedi, Kürt vatandaşlarımızın çoğu mutsuz. Anayasanın 42. ve 66.Maddesinde sorun var.
Ben kimyacıyım insan vücudunda bir maddenin eksikliği insanı hasta düşürüyor, Türk, Arap ve Fars üçgeninde yaşayan Kürtler huzursuz oldukça bölgenin huzur bulması çok, zor bilmekte fayda var.
Halbuki 2023’e varmadan İslam birliğinin kurulmasını bekliyoruz, İİT başkanlığı Türkiye’deyken bunun temel taşları konulmalıdır diye düşünüyorum, Kürt sorunun çözülmesi bunun önemli aşamalarından biridir.
Rusya lideri bilmelidir ki ülkesinde %20 civarında Müslüman yaşıyor, biran evvel Kelimeyi tevhit getirerek, devlet olarak İslam ülkelerine iltihak etmesi bekleniyor.
Putin’in bu şahsiyetli duruşuna iman yakışır, secde yakışır, ilahi öğretiye uymak yakışır.
Dolayısıyla 7 Eylül toplantısında kendi devletlerinin ali menfaatlerini düşünüp her biriniz “benim odunum” dese, boş toplanıp, boş ayrılmış olursunuz. Fakat Suriye savaşına nokta koyulmuş, Kürt sorununa ilahi öğretinin gölgesinde bir çarı üretilirse işte o zaman 7 Eylül tarih yazmış olacak.
Unutmayın Irak Kürdistan’ını bağımsız devlet olarak tanımak boyun borcunuz olup, üzerinizde vaciptir.
Gelin evimizi kapısındaki sorunlarımızı biz çözelim, göreceksiniz şu muzır misafir ülkeler ensesini kaşıyıp bir bir buradan defolacaklar.
Benim kanaatim bu.