Mütahit olmadan bina yapan Pideci ve Arnavut Rıdvan Günayın hikayesini okuyun lütfen.
Bugün 30/Aralık/2021 İzmir bu sabah saat 07.01 de 5.1 ile yine sallandı. Çok şükür ne mal nede can kaybı yaşanmadı. Dikkatimi çeken bir binayı yılardır merak etmişimdir. Bu bina Manas bulvarı no: 24 gündogan işhanı alt katta bulunan esnaflardan bu binayı yapan kimdir hangi mütahittir diye araştırmaya başladım. Adının Rıdvan Günay olduğunu öğrendim.
Araştırmalarım sonucu kendine ulaşıp Rıdvan bey sizin bina hakkında görüşmek istiyorum dediğimde bugün deprem oldu şükürler olsun benim kemiklerim saglam bu konuda vicdanım çok rahat dediğinde! İşte tamda bu konuda görüşmek istiyorum "VİCDAN" dediğimde buluşalım dedi. Ofisime davet ettim başında kasket nur yüzlü yaklaşık 70 yaşlarında tonton bir amca çıkageldi. Hoş beşden sonra Bey amca Bana önce Rıdvan Güneyi anlat sonrada bu yaptığın binayı dediğimde birkere ben mütahit değilim dediğinde şaşırdım nasıl yani siz mütahit değilmisiniz dediğimde önce beni anlatayım sonrada bu binayı nasıl yaptığımı dedi.
Ben Arnavut göçmeniyim bize atalarımız ve büyüklerimiz Vatana, Toprağa, Bayrağa ve Millete sahip çıkmayı öğrettiler.
Hayatıma birçok iş alanlarını sığdırdım hamallıktan bornova belediye makam şöförlüğüne, dolmuş ve taksi şöförlüğüne ve en sonda pideciliğe başladım. Birgün bir müşterim abi benim manavkuyuda bir arsam satacam burayı yabancıya gitmesin sana vereyim dedi. Hayır desemde birgün gidelim bakalım ama şuan param yok dediysemde arsaya bakmaya karar verdik. Heryer bataklık balçık içinde bamya, patlıcan, enginar ve mandalina bahçelerinin içindeydi arsa. Çetin bir pazarlık sonucu almaya karar verdim. 1997 yılında şuanki binayı yapmaya karar verdim. Mütahit değildim tabi inşaattan anlamam ama arsa benimdi nihayetinde. O zamanki karşıyaka belediyesine gittim benim böyle arsam var buraya bina yapacam diyerek görüşmelere başladım. Mimar, Mühendis, demirci, kalıpçı, derken bir kahvede toplandık. Bakın dedim ben Mütahit değilim inşaattan anlamam bu arsanın olduğu yer bataklık ona göre konuşalım işimizi doğru yapalım dediğimde herkes sustu. Bir mühendisle anlaşıp temel kazısını yapmaya karar verdik. Zemini kazdıkça alttan su çıkıyor buraya basıl bina yapacaz diye hayıflanmaya başladım tabi. Mühendis arkadaş abi buranın imarı dört kat ileride bu imar yükselir biz burayı sekiz kata göre yapalım malzemeyide ona göre kullanılım dediğinde biz arnavutlar saglam iş yaparız en iyisi ne ise onu yapalım dedim ve başladık binanın temelini atmaya. Parada sıkıntı var sen pidecisin ne işin var senin o işlerle diyenden geçilmiyor tabi ama ok yaydan çıkmıştı bir kere. Arnavutluk inat damarı tutmuştu artık bu işin dönüşü yoktu. Mühendis dediki abi buranın temelini çapraz yapalım nihayetinde İzmir deprem bölğesi biz işimizi saglam yapalım dediğinde Mütahit değilim ya tamam işi sen biliyorsun sonuçta burada insan yaşıyacak benim "VİCDAN"ım rahat olsun dediğimde abi bana bırak diyerek gülümsedi. Demirin sekiz kata göre olması lazım dediğimde mühendis güldü paramız varmı demir alacaz dedi. Pideciden mütahit olursa "VİCDAN"ıda rahat olacak ben kendim yemediğim pideyi hiçkimseye yedirmedim ben Arnavutum para bulurum sen en iyisi ne yapılacaksa söyle onu yapalım dedim. Borç harç başladığımız bu bina yükseldikçe yüzümde gülmeye başlamıştı. Demirin ve kumun çimentonun en iyisini kullandığım binayı beton çatlamasın diye suladıkça içimdeki sevinç ve huzur rahatlamamı saglıyordu. Nihayet 1999 yılında binayı bitirdik. Mühendis ve mimarım Rıdvan abi güle güle oturun dediğinde ben oturmayacağım çok borcum satıp borçlarımı ödeceğim diyerek mühendis, mimar, demirci, kalıpcı, sıvacı, karocu ve herkesle vedalaşıp ayrıldık. İzmir'de birçok deprem oldu ama benim içimde "VİCDAN"ımda çok rahattı. Hep söylüyorum "Benim kemiklerim saglam"
Dedim ya ben Arnavutum işimi saglam yaparım herne kadar Mütahit olmasamda iki yılda bitirdiğim bu bina bana hep depremi hatırlattı.
Geçtiğimiz yıl 30/kasım/2021 de meydana gelen depremde birçok vatandaşımız hayatını çıkar ve menfaat uğruna yapılan binaların altında kalarak hayatlarını kaybettiler ne acı değilmi.
Rıdvan abi depremin olduğu gün acaba benim binada bişey varmı diye endişelendinmi?
Dedim ya " Kemiklerimin saglam olduğunu bildiğim için öyle bir kuşkum ve endişem olmadı pideci Arnavut Rıdvan her zaman işini iyi yapmıştır işte bundan dolayı "VİCDAN"ım çok rahat benim.
Depremden sonra bir anım var anlatmak istiyorum.
Tabi Rıdvan abi dediğimde pideci ve Arnavut Rıvdan derler bana sönde diyebilirsin.
Anım var dedin pideci ve Arnavut Rıdvan abi dinlemek istiyorum.
Depremden sonra hadar tespit için görevliler geldi binaya dedim ya " Kemiklerim saglam" diye görevlilere binayı gezdiriyorum çok şükür hiçbir şey yok tabi. Derken binanın en üstüne çıktık açıktaki demirleri inceliyorlar dediki biri hangi salak o zamanlar bu kadar parayı dökmüşde bu demiri kullanmış dedi baktı yüzüme başımda kasket göbekli tonton biri var tabi karşısında ben pideciyim Arnavutum dedim sadece. Binayı gezdiler geldik çıkışa bir dakka deminden çatıda bir laf etmiştiniz hangi salak bu kadar parayı dökmüş o zamanlar diye işte o salak benim dediğimde özür diliyorum bey amca dedi. Pideci Arnavut Rıdvan diyebilirsin dediğimde sen mütahit değilmisin? Hayır pideci ve Arnavutum dedim hep beraber güldük salak salak.
İşte böyle geldim bu günlere içimde rahat " VİCDAN"ımda çünkü benim kemiklerim saglam.
Ne diyeceğimi bilemedim. Mütahitliği bilmeyen demirden çimentodan anlamayan hasbel kader aldığı bu arsaya bu binayı diken het zaman içimde " VİCDAN"ımda kemiklerimde saglam diyerek gögsünü gere gete gezen Pideci Arnavut Rıdvan Günay'a tek kelime söyleyecek adamın alnını karışlamak lazım. Helal olsun pideci Rıdvan, helal olsun Arnavut Rıdvan senin gibi eli öpülecek "VİCDANLI VE MERHAMETLİ" insanları Allah başımızdan eksik etmesin inşallah.
Bu kıymetli zamanını bana ayırdığın için sana çok teşekkür ediyorum pideci ve Arnavut Rıdvan Günay
Umarım herkes seni okur ve örnek alır.