Müşteri açısından aldığınız bir ürünün güvencesi yetkili servislerdir. Bu sayede karşılaşacağınız bir problem de karşınızda kurumsal bir güvencenin olması tüketici olarak elinizi güçlendirmektedir. Bu olması gereken ideal bir durumdur.
Peki, uygulamada durum nasıldır? Tüketici memnuniyetinin yerlerde süründüğü bir manzara ile karşılaşmanız sürpriz olmayacaktır. Malı satıncaya kadar size kral muamelesi yapan firmalar, bir problem sonrası kendilerine döndüğünüzde sizi dövmediklerine dua edersiniz. Yetkili servis konusunda en büyük sıkıntı otomobil bakım servislerinde yaşanmaktadır. Aracınız aynı zamanda bir emniyet parçası olarak can taşıdığı için yetkili servisi tercih etmeniz doğaldır.
Periyodik bir bakım için servise gittiğinizde standart olarak; yağ ve filtre değişimi talep edersiniz. Aracınızı teslim alan eleman açık kapı bırakmayı ihmal etmez. “Efemdim, ekstra şeyler çıkarsa biz sizi ararız!” diyerek vedalaşırsınız. Eleman faturayı şişirmek adına aracın adeta ağzından girip burnundan çıkarak belki bir süre daha idare edecek ne kadar parçası var ise değişmesi gerektiğini ifade ettiğinde iki arada bir derde kalırsınız.
Bu arada değişmesi gereken parçaların fiyatını sorguladığınızda size piyasanın üç katı teklif verdiklerini gördüğünüzde gözleriniz fal taşı gibi açılsa da netice değişmez. İtiraz ettiğinizde, ezberledikleri basmakalıp lafları duymak sizi çileden çıkarabilir. “Sizin bahsettiğiniz o ürünler, muadil olup ayrıca garantisi de yok, bizim ürünlerimiz garantilidir” bu durum sizi ikna etmeye yetmese de ellerine düşmüşsünüz çaresiz boyun bükersiniz.
İşlem sonunda elinize çarşaf boyutunda faturayı tutuşturduklarında okusanız da anlamanız mümkün olmayan bir sürü detayla karşılaşırsınız. Siz ödemeyi yapın anlamsanız da olur diye bir tutum ortaya koymaları insanın içine lök gibi oturmaktadır. Bir yağ ve filtre değişimi için 660 TL işçilik ödediğiniz için şok olsanız da sonuç değişmeyecektir. Bu hizmet için benzin istasyonlarının ücret bile talep etmediğini de ayrıca belirtmekte fayda var.
Bütün bunların neticesinde arkanızdan bir de “Müşteri Memnuniyeti Anketi” gönderirler. Sanki eleştirirseniz bir şey değişecekmiş gibi tavır takınmaları söz de kurumsallık adına yapılsa da müşteriyi “Yolunacak kaz “olarak gören bir anlayış olduğu sürece bütün bunlar göz boyamanın ötesine geçmeyecektir.
Sonuç olarak; yetkili servislerin hiçbir yetkisi olmayan elemanları, “Kırk katır mı? Kırk satır mı?” diyerek sizi kıymaya devam ettiklerinde tam yetkili, sizin en küçük talebiniz karşısında yetkilerinin olmadığını söylemeleri ise ayrı bir ironidir. İş etiği ve iş ahlâkı olmayınca da, her yol mubah olmaktadır. Allah ıslah etsin diyeceğim ama ümit yok!
Esenlik dileklerimle,