Demokrasilerde siyasi partiler sistemin temel taşını oluşturmaktadırlar. Herkesin siyasi parti kurma, bu partilere üye olma ve siyaset yapma hakları anayasa ile güvence altına alınmıştır. Buradaki tek çekince, bu partiler bölücülük yaparak milleti kin ve düşmanlığa sevk edemezler.
Mevcut sisteme baktığımız ise HDP diye bir parti mevcut ve bu parti alenen PKK terör örgütünün uzantısı olarak faaliyetini sürdürmektedir. Anayasaya aykırı eylemlerinden dolayı defaetle kapatılmış olması bile meseleyi çözmüyor.
Daha ilginç olanı ise bu partiye yaklaşık 6,5 milyon seçmen oy vermektedir. Bu insanların büyük bir bölümü terörü ve terör örgütünü desteklemediğine göre niçin bu partiye oy veriyor sorusu önemli bir sorudur. Eskiden olsa Kürtlerle ilgili hak ihlalleri olduğu, başka yol kalmadığı için diye bir savunma haklı olabilirdi fakat günümüzde bu argüman ortadan kalkmıştır. Kürk seçmen; kendini ifade etme, aidiyet duygusu, kendisine yakın bulma, aynı dili konuşma, hislerine tercüman olma, korku, baskı, tehdit ve bölünme gibi değişik gerekçeler ortaya koyabilir. Bunların hiç birisi tam olarak seçmenin iradesinin teslimiyetini açıklamaya yetmez. Bir de terörden en fazla zarar gören yine kendisi olduğuna göre bu durum önemli bir paradokstur.
Güneydoğuda iktidarın dışında mevcut muhalefet partilerinin esamisinin okunmaması tepki oyları şeklinde buraya kanalize olmuş olabilir. Geçmişte devlet olarak hatalar yapılmıştır fakat bunların hepsi geride kalmış olup, bunlardan ders çıkarıldığı için huzur ortamı sağlanmıştır. Buna rağmen Kürt seçmenin gönlüne girilemiyorsa tüm siyasi partiler şapkasını/külahını önüne koyup özeleştiri yapmalıdır.
Geçmişten günümüze yaşadığımız süreç göstermiştir ki gerek terör örgütü ve gerekse sözde partisi uluslararası bir projedir. Türkiye’nin güçlenmesini istemeyen hem Avrupa hem de ABD’nin ortak hareket ederek bu ayrılıkçı güçleri destekledikleri sürece de bu meseleyi çözmemiz zordur. Fakat ulusal bütünlük, karalılık ve birliktelikle bütün problemlerin çözümü yine bizdedir.
Uluslararası örgütlerde(NATO, BM) üye olarak birlikte hareket ettiğimiz ülkeler iş ülkemizin aleyhine olduğu zaman tek paydada toplanmaları tesadüf değildir. Bu anlamda teröre ve terör örgütlerine yardım yapmakta bir beis görmüyorlar. Böylece bizim, bizden başka dostumuz olmadığı çok açık bir şekilde tezahür etmektedir.
Sonuç olarak; günümüzde ülkemizde artık Kürt sorunu diye bir meselemiz yoktur. Fakat terör sorunu küresel bir mesele olduğu için azalmakla birlikte vardır. İyi niyetli Kürt seçmenin gönlünü kazanmak için de gerek psikolojik, gerekse sosyolojik analizler ile bu bütünlük sağlanmalıdır. Kürt kardeşlerimiz terör örgütüne teslim edilmeyecek kadar değerlidir. Bu ülkeyi kurtuluş savaşında emperyalist ülkelere karşı birlikte kurtardığımız bilinciyle onları tekrar kazanmak, ulusal bütünlüğümüz ve bekamız için elzemdir.
Esenlik dileklerimle,
erol kardes bunlari mevcut iktidar dahil butun siyasiler de uzantilari var hemde ust duzeyde on dan dolayi mecliste kardes kardes gecinip gidiyorlar o bag***tiyi bul ve kopar bahsettiyin partiden eser kaliyormu en buyuk delili inin ovaya siyaset yapin denmedimi onlarda yapiyorlar siyaset yapma bicimleri beyenilmeye bilir 2.baris gorusmelerine hazir olun bir de butun belediye baskanlari iktidar partisine gecti madem bunlar terorist neden kabul ediliyor orda terorist burada evliya oldumu simdi selamlar
erol kardes bunlari mevcut iktidar dahil butun siyasiler de uzantilari var hemde ust duzeyde on dan dolayi mecliste kardes kardes gecinip gidiyorlar o bag***tiyi bul ve kopar bahsettiyin partiden eser kaliyormu en buyuk delili inin ovaya siyaset yapin denmedimi onlarda yapiyorlar siyaset yapma bicimleri beyenilmeye bilir 2.baris gorusmelerine hazir olun bir de butun belediye baskanlari iktidar partisine gecti madem bunlar terorist neden kabul ediliyor orda terorist burada evliya oldumu simdi selamlar