İki gün önce...
Gayet sağlıklı...
Genç...
Taşı sıksa suyunu çıkaracak cinsten...
Önüne gelenden para istediğini gördüm...
Sordum.
-Niçin çalışmıyorsun?
-Gençsin.
-Üstelik görünürde de bir hastalığın yok.
Cevap kesin, sanane dercesine biraz da sert.
-İş yok..
-İş yok öylemi
Aslında iş çok. Lâkin çalışan yok.
İnsanlar artık nasıl kolay para kazanırız peşinde, özelliklede yeni yetişen genç nesil.
Sıkıntı gençliğin beynine tembellik pompalayan anarşist düşünceler. Çevresinde de ensesi kalın, cüzdanı kabarık bir de hamili kart yakınımdır diyen varlıklı bir akrabası varsa; yardım etsin ama kendisi yan gelip yatsın
Yâda; devlet baksın..
Peki bu gecesini gündüzüne katıp çalışanlar insan değil mi?
Yazık size, yazık!!!
Sizin insanlığınıza gençliğinize acıyorum
Hiç bir insanın isteyince başaramayacağı
bir şey yoktur.
Eğer bir şeyleri başarmak istiyorsan;
önce kendine inan ve güven.
Kendine inanır güvenirsen daha başlamadan kazanmışsındır.
Karar ver...
Başla...
Dua et...
Sonunda da tevekkül et.
Gerisi...
Narıda hoş, nuruda hoş.
Kimse boşu boşuna iş yok, güç yok diye
bahaneler aramasın.
Çalışana o kadar iş varki burada yazmakla bitiremeyiz.
Sözün özü kısa olanı imiş.
Öyle ise bizde öyle yapalım.
İNSANIN RAHATI TEMBELLİKTE DEĞİL,
MEŞAKKATTE.
O halde vazife bizden,
netice Allah’tan.