Anasayfa
  • ÖZEL RÖPORTAJ
  • GÜNDEM
    TEKNOLOJİÇEVREDÜNYA
  • EKONOMİ
    TURİZMEMLAK
  • SİYASET
  • SPOR
  • BELEDİYELER
  • izmir
  • EĞİTİM ASAYİŞ SAĞLIK YEREL SEÇİMLER YEREL SİZDEN GELENLER
  • Ara
SON DAKİKA:
17:24
Bolu'da dinlenme tesisinde facia 3 ölü
17:12
Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde 4 asker şehit oldu
Video Galeri Yazarlar Üye Paneli
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Köşe Yazarları
  2. Emine İPEK
  3. BİR ANNENİN HUZUR EVİNDE YAZDIĞI MEKTUP
13 Mayıs 2022 - 00:32

BİR ANNENİN HUZUR EVİNDE YAZDIĞI MEKTUP

13 Mayıs 2022 - 00:32
Dinle
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
Emine İPEK
Emine İPEK

BİR  ANNENİN HUZUR EVİNDE  YAZDIĞI MEKTUP 

Aç kalın açıkta kalın bir lokma kuru ekmeğiniz bile olsa annenizin babanızın sıcacık gözlerinin içine bakarak huzuru bulun... 

Artık onlar da yaşlandıkça bir çocuk kadar savunmasız ve masum bırakmayın yaban ellere bırakmayın buz tutmuş yüreklere...  
Bırakmayın huzur evlerine ne olur bırakmayın.
...........

BİR  ANNENİN HUZUR EVİNDE  YAZDIĞI MEKTUP 

Allah'ım yavrularımıza hidayet ve merhamet versin.
Adı Huzurevi...
(5 senedir huzurevinde yaşayan bir annemizin kaleminden duygusal bir hikaye..). 

Buz gibi odalarla dolu kocaman binalar diktiler , İçine ömürlerinin son demlerinde olan anneleri, babaları doldurdular. Adına huzur evi dediler. Oysa huzur hiç uğramadı oraya. Eskiden yaşlılarımızı kapatmazdık başka yerlere. Onların yüzü suyu hürmetine belalar def oluyor der, onları nimet bilirdik. Boyunlarını bükük bırakmazdık.  


Dışarıdan huzurlu gibi görünen, bu sessiz sakin binalarda, ne fırtınalar kopuyor kimbilir. Kaç anne anlatmak, haykırmak istedi duygularını, kaç anne yazmak istedi bilinmez. O annelerin adına yazdım bu satırları. Bu mektup huzursuz odalardaki yüreği yorgun annelerin sessiz çığlıklarıdır….  
  
Takvime baktım da 5 sene olmuş buraya geleli. Nasıl geçti o 5 sene bir de bana sor. Çok bakmıyorum takvimlere. İçim sıkılıyor, zaman geçmiyor. Eskiden su gibi akıp geçiyor zaman derdim. Şimdi öyle düşünmüyorum. Demek insan mutluyken çabuk geçermiş zaman.   

Hapishanedekileri şimdi daha iyi anlıyorum. Beni buraya bıraktığın gün anneler günüydü hatırlıyor musun? O günden beri anneler günü denen gün benim için daha da bir anlamsızlaştı. Her sene bugün anne olmak ayrı bir acı veriyor bana…

Sen küçük bir çocuktun daha. Hiç bir yere bırakmazdım ben seni, öyle savunmasız, öyle masumdun ki, kimselere güvenip yollamazdım. Yanımdan hiç ayırmazdım. Şimdi beni nasıl olupta tanımadığın insanlara teslim ettiğini düşünüyorum. Gözden çıkarılmış eski bir eşya gibi hissediyorum kendimi. Yıpranmış, işe yaramaz. Kırgınlık mı? Belki, kırgınım biraz…. 

Geçen gün eski komşumuz Mevlüde teyzenin kızı Şükran geldi. Yolda görmüş seni. “Neden bıraktın anneni” diye sormuş sana. “Kendisi istedi” demişsin. “Maaşıda var bakıyorlar, yeri sıcak, her işi görülüyor içim rahat” demişsin.   

Kendim istemiştim evet, bazen naz yapma kabilinden ” Yaşlanınca huzurevine gönderin beni, kimseye yük olmak istemem” derdim. Ama içten içe hiç konduramazdım bu durumu, ne kendime, ne sana. “Bırakmaz beni bir yere” derdim. Tıpkı küçükken benim seni bırakmadığım gibi, beni hiç bırakmazsın sanırdım.  
   
Yaramaz bir çocuktun sen. Yerinde duramayan serseri bir mayın gibiydin.Kaç kez ısırdım dudaklarımı sana bağırmamak için, kaç kez sıktım yumruğumu vurmayayım diye. Ama hiç vurmadım sana, hiç kırmadım kalbini… Komşulardan biri sana “çok yaramaz” dedi diye aylarca onun yüzüne bakmamıştım. Kimse laf söylemesin, incitmesin isterdim. Tahammül edemezdim sana dikilen sert bir bakışa bile…

Geçen gün bana “bunak kadın” dedi bakıcının biri. Hasta bezini lavaboda unutmuşum. Arada oluyor tutamıyorum diye vermişlerdi. Diğerleride duydu ya, nasıl utandım bir bilsen…   

Daha ne laflar söylüyorlarda dilim varmıyor söylemeye. Kırar mıyım, incitir miyim diye kim düşünüyor ki? Çok hassastım eskiden bilirsin, çabuk alınırdım. Hem benden titizi mi vardı? Kimselerin işini beğenmezdim. Şimdi yemek yerken bile yoruluyorum, üstüme döküyorum. Bazen yatarak kılıyorum namazlarımı. Secdeye başımı koyup uzun uzun öylece kalmayı ne çok özledim…

Yaşlansam da geleceğe dair umutlar besliyordum buraya gelmeden evvel. Evladımı büyüttüm nasıl olsa, artık yorgunluklar biter, ben rahat otururum torunlarımı severim, sen sorarsın “anne ilacını getireyim mi, bir şeye ihtiyacın var mı?” diye. arkama yastık koyarsın, kesemediğim tırnaklarımı sen kesersin sanıyordum. Şimdi çoğu kez tırnaklarımı keserken kanattıklarını bilmezsin tabi…. 

Gerçi benden daha beterleri de var burada. Emine Bacı vardı mesela. Köyden gelmişti. Bir ay kadar oldu öleli. Bir sene evvelde Alzheimer hastası olan kocası ölmüştü. Çok çekti zavallı. Üç oğlu varmış Emine Bacı’nın. Aslan gibiymiş hepsi. Ben görmedim, gelmezlerdi hiç. Üç adam bir anayı sığdıramamışlar evlerine. Bağ bahçe gezmeye alışmış kadın. Hiç oturup kalmamış yerinde. Burada nasıl zorlandı, neler çekti Allah biliyor. Her yaz köyüne gidecek diye umut ederdi. Haber göndermiş oğlu, “Annemin ancak ölüsü çıkar oradan” demiş. Köylülerden çıkarıp bakmak isteyenler olmuş, ona da izin vermemişler. 

Bir keresinde pencereden atlamaya kalktı da zor tuttu bakıcılar. En son oğlu bayramlık göndermişti, “zıkkım olsun ondan gelen” dedi, giymedi elbiseyi. Hiç oğlum, yavrum demedi. “Köyüm” dedi, “evim” dedi durdu gariban. Bir sabah yatağında ölü buldular. Ölümü bile yalnız oldu Emine Bacı’nın.() Ooof off hangisini anlatsam, daha neler var neler…

Şu bakıcı kadını sevemedim bir türlü. Sanki özel olarak seçmişler. Bu kadar mı merhametsiz olur bir insan? Hiç mi gülmez yüzü ya hu? Her gün odaya gelince burnunu tutuyor. Pis kokuyormuş. Pencereyi sonuna kadar açıyor. Mutlaka yarım saat açık tutuyor. Çok üşüyorum. Zaten parmaklarımda da can kalmamış sanki, kolay kolay ısınmıyor eskisi gibi…. 

Hatırlar mısın ilkokula gittiğin o yılları. Kışın kuzine sobayı yakardım. Sen gelmeden yemeği hazır eder, sobanın üzerine koyardım. Sen seviyorsun diye sobanın fırınında bir kaç tane küçük patatesi pişirirdim muhakkak. Okuldan gelir gelmez sobanın yanına koşardın. İlk işin tencereye bakmak olurdu. Genelde sevdiğin yemekleri yapardım. Ellerin üşümüş diye avuçlarımın içine ellerini alır ısıtırdım, öperdim öperdim…. 

Sık sık uğrarım demiştin. Tam 8 ay olmuş uğramayalı. İşlerin yoğunmuş, zamanın yokmuş. Torunlarımda sormuyorlar demek. Yeni eve taşınmışsın aldım haberini. Arkadaşın Zehra söyledi. Vefalı kızdır, arada geliyor sağolsun. Annesi de babası da yanında vefat etmiş. Hiç bırakmamış bir yere, yanından ayırmamış. İmrenmedim desem yalan söylerim… “Evi çok büyük” dedi. Kocaman odaları, geniş bir balkonu varmış evinin. Yeni mobilyalar almışsın, eskileri elden çıkarmışsın. Tıpkı beni çıkardığın gibi… 

Herşeyi sığdırdın da evine, bir beni sığdıramadın a kuzum. Hadi onu da geçtim. Bir kere “Anne gel evimi gör, bir kaç gün kal” bile demedin… Zehra’ya “Anneler gününde görmeye gideceğim” demişsin… 

Ben anneler gününü hiç beklemiyorum biliyor musun? Anne olmak acı verir mi insana? O gün bana acı veriyor yavrum. Artık kendimi bir anne gibi hissedemediğim için belkide… Bir evlat bir torun sevemezsen, çevrende anne diyen olmazsa sana, ne anlamı var anne olmanın?

Ölene imrenilir mi hiç? İmreniyorum işte. Kimin öldüğünü duysam “darısı başıma” diyorum. Hayaller umutlar, mutlu zamanlarmış insanı ayakta tutan. Onlar yoksa yaşamak zulüm olurmuş meğer…. 

Kim icat etmiş bu huzursuz evleri? Rahat yüzü görmesin deyip her gün beddua ediyorum. Huzur eviymiş. Hergün ölüp ölüp diriliyorum bu huzursuz odada. Hiç tanımadığım, mizacımın uymadığı insanlarla yatıp kalkıyorum. Hiç bir şey bana ait değil. Söz hakkım yok, elbiselerim bile benim değil sanki. “Allahım al emanetini ne olur, bu yükü taşıyamıyorum…”. 
  
Bu huzursuz evleri icat edenler mi çıkarmış anneler günü denen yalancı günü? İnsanlar yaşlı annelerini bu evlere kapatsın da sonra anneler günü olunca ziyaret etsinler diye öyle mi?

Bak yine geldi o uğursuz gün. Zehra geleceğini söylemişti. Gelsen de bir, gelmesen de artık. Ben anneler gününü hiç sevemedim biliyor musun? Dünyalara sığmayan anne yüreğim huzursuz bir odaya hapsedildi. Ne sevmenin, ne anneliğimin bir anlamı yok artık… Çok üşüyorum. Hem parmaklarımda da can kalmamış sanki, kolay kolay ısınmıyor eskisi gibi… (ALINTI)

Tüm annelerimizi o mübarek ellerinden öpüyorum.
Cumanız mübarek ve hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Emine İPEK

  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x

Yazarın Diğer Yazıları

  • İÇİMİZE DIŞARIDAN BAKIŞ - 07 Mayıs 2022
  • BAHAR YÜREKLİ - 08 Nisan 2022
  • YORULDUM - 11 Mart 2022
  • SAHİ DOSTLUK neydi...? - 21 Şubat 2022
  • GERÇEK AŞK VARMIDIR? - 13 Kasım 2021
  • AFFETMEYİ BİLİRMİSİNİZ YADA BİR ÖMRÜ YOK ETMEYİ BİLİRMİSNİZ.!!! - 30 Ekim 2021
  • RUHUN ÇOCUKLUĞU!!! - 12 Ekim 2021
  • GÜNÜN KUTLU OLSUN, DİYEMEDİM HÜZÜN BAKIŞLIM - 03 Ekim 2021
  • YÜREKLER OLMUŞ KAPKARA .... - 29 Eylül 2021
  • ÖĞRENDİM - 03 Eylül 2021
  • ÇÖKTÜ ÜSTÜMÜZE BİR KARA DUMAN. - 06 Ağustos 2021
  • Canım annem - 30 Temmuz 2021
  • AKLIN ALMADIĞI, YÜREKLERİN BUZ TUTTUĞU, ZAMANIN DURDUĞU EN UZUN GECE... - 14 Temmuz 2021
  • ETRAFIMIZDAKİ HER KİŞİYİ, KUSURLARI İLE DEĞİL, İÇLERİNDEKİ GÜZELLİKLERİ İLE GÖRÜN - 08 Temmuz 2021
  • Bir Çocuk Gülüşü Aldım Bu Gün Tâa Yüreğinden. - 01 Haziran 2021
  • DERDİN ÖLÇÜTÜ NEYDİ SAHİ.! - 24 Mayıs 2021
  • ÇOK ÖZLEDİM ANNEMM - 09 Mayıs 2021
  • HAYRANIM, HADDİNİ BİLENE... - 27 Nisan 2021
  • UNUTMA - 23 Nisan 2021
  • SEN RAHAT UYU ŞEHİDİM, BU KAN YERDE KALMAYACAK. - 19 Şubat 2021
  • 1
  • 2
Köşe Yazarları
Muhammed Emin TOMBAK
Muhammed Emin TOMBAK
Recm'in Kur'an'daki Delilleri
Bülent Ertekin
Bülent Ertekin
Atakaş Hatayspor Teknik Direktörü Ömer Erdoğan, seni Allah için çok seviyoruz.
Müslüman yurdunda sessiz istila
Dr.Vehbi KARA
Müslüman yurdunda sessiz istila
Ergun DUR
Ergun DUR
II. MULTİDİSİPLİNER DİJİTAL YAŞAM KONGRESİ..IMDLIC-2022
Z Kuşağı – Değişen Gençlikle Nasıl Bir İletişim Kurulmalı?
MİSAFİR KALEM
Z Kuşağı – Değişen Gençlikle Nasıl Bir İletişim Kurulmalı?
Erol Aydın
Erol Aydın
ÇİZGİ KONUSUNDA SOSYOLOJİK BİR DENEME
İNSANLIK TARİHİ, KADIN İÇİN NE DİYOR!?
Mehmet BOZKURT
İNSANLIK TARİHİ, KADIN İÇİN NE DİYOR!?
Yusuf Yılmaz
Yusuf Yılmaz
BULANIK HALLER İÇİNDE..
Alptekin DÜVEN
Alptekin DÜVEN
1 Haziran'a Dikkat!
ACI GERÇEKLER
MURAT GÜLŞAN
ACI GERÇEKLER
BİR DEĞİL BİNLERCE KEZ DÜŞÜNÜN!!!
Nesibe TÜKEL
BİR DEĞİL BİNLERCE KEZ DÜŞÜNÜN!!!
Betül Özer Bölük
Betül Özer Bölük
YALNIZ RABBİNE YÖNEL
Mesut BALYEMEZ
Mesut BALYEMEZ
DEVLETTEN ADALETİ ÇIKARIRSANIZ NE OLUR?
Sema KOCA
Sema KOCA
HAYAT VEREN ÇAĞRI
PİSİLİ BABA (PİR ESAD SULTAN)
Emine AYDEMİR
PİSİLİ BABA (PİR ESAD SULTAN)
Mehmet Nuri BİNGÖL
Mehmet Nuri BİNGÖL
FETÖ'NÜN B PLANI: M(Z)İLLET İTTİFAKI + "MUHAKEME-İ AKLİYEDEN NOKSAN" DİNİ DARLAR!
MESELE
Mahir ADIBEŞ
MESELE
İSLÂM BİLİM ADAMLARI MİMAR SİNAN 4
Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu
İSLÂM BİLİM ADAMLARI MİMAR SİNAN 4
Levent PEŞKER
Levent PEŞKER
Perşembe gelişi Çarşamba dan bellidir
'YORGUN SAVAŞÇI''
Aydın BENLİ
'YORGUN SAVAŞÇI''
Prof. Dr. Mustafa Böyükata
Prof. Dr. Mustafa Böyükata
BİR SEMİNERİN ARDINDAN
Şafak SOL
Şafak SOL
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK VE TÜRK GENÇLİĞİ
Asiye TÜRKAN
Asiye TÜRKAN
YASLANDIĞIN YER KADAR GÜÇLÜSÜN!
Doç.Dr.Kürşat Şahin YILDIRIMER
Doç.Dr.Kürşat Şahin YILDIRIMER
ANNE BABA ÇOCUĞU NASIL TANIR
GENÇ KALEMLER
GENÇ KALEMLER
İZMİR'İMSİN
Mücahit GÜLER
Mücahit GÜLER
Tevbede Örnek İnsan Hz. Adem
Burhan BOZGEYİK
Burhan BOZGEYİK
Karakter imtihanı
ATEŞBAZ-I VELİ ŞEMSETTİN YUSUF
Önder GÜZELARSLAN
ATEŞBAZ-I VELİ ŞEMSETTİN YUSUF
BEYİTLER (40)
Abdülkadir MENEK
BEYİTLER (40)
Ravza ZEYBEK
Ravza ZEYBEK
BULANLAR ARAYANLARDIR
Emine İPEK
Emine İPEK
BİR ANNENİN HUZUR EVİNDE YAZDIĞI MEKTUP
Ahsen Meryem Süveyda
Ahsen Meryem Süveyda
FAŞİST İSTİLA
Suat ALTINBAŞAK
Suat ALTINBAŞAK
Ateist ve Deist Bilmecesi (3)
Duyduk Duymadık Demeyin
Duyduk Duymadık Demeyin
KİM BU BAŞKAN?
Camın ateşle dansı ile vücut bulanlar
Prof.Dr. Hamdi TEMEL
Camın ateşle dansı ile vücut bulanlar
AKSAÇLILAR'DAN SİYASET KURUMUNA ÇAĞRI…
Ahmet Bereket
AKSAÇLILAR'DAN SİYASET KURUMUNA ÇAĞRI…
Aydan KURT
Aydan KURT
HER ŞEYİN BİR VAKTİ VAR...
Aysun Rabia GÜLER
Aysun Rabia GÜLER
BAYRAM, ÜMMET OLUNCA BAYRAM
BAYRAM MI GELİYOR?
Bedriye ÇAMBEL
BAYRAM MI GELİYOR?
Cevahir AYDIN
Cevahir AYDIN
KONUP GÖÇENLER
DAVA SAHİBİ Mİ, YOKSA MAKAM SAHİBİ MİSİNİZ?
Ümit Aydın
DAVA SAHİBİ Mİ, YOKSA MAKAM SAHİBİ MİSİNİZ?
Feyzullah AKDAĞ
Feyzullah AKDAĞ
KUANTUM GURULARI - 1 -
Taner Kılıç
Taner Kılıç
ARTIK EV VE ARABA ALMAK MUCİZE…
Engin AKYOL
Engin AKYOL
YÜREĞİMDEKİ SEVGİ
Halil MERT(EMEKLİ YARBAY)
Halil MERT(EMEKLİ YARBAY)
İSLÂM TAASSUP DEĞİLDİR. BATICILIK MEDENİYET, DİNİMİZ ARAP ÂDETLERİNDEN İBÂRET DEĞİLDİR.
Yunus Karakaya
Yunus Karakaya
Arılara fısıldayan adam
İskender Doğan
İskender Doğan
ÜLKEMİZDEKİ DEMOKRASİ
SEVGİ VE HOŞGÖRÜ
Erol DİKER
SEVGİ VE HOŞGÖRÜ
İNSAN, ZAMAN, ÖMÜR
Yusuf AKTAŞ
İNSAN, ZAMAN, ÖMÜR
ETİ SENİN KEMİĞİ BENİM
Gülhanım CAN
ETİ SENİN KEMİĞİ BENİM
Bilim Adamlarına Bilimsel Gerçek
Prof. Dr. Naki ERDEMİR
Bilim Adamlarına Bilimsel Gerçek
AİLEYİ GÜÇLENDİREN UNSURLAR
Mümin ÇÖPÜR
AİLEYİ GÜÇLENDİREN UNSURLAR
Prof. Dr. Ali ALAŞ
Prof. Dr. Ali ALAŞ
Milli Eğitim Sistemimiz Materyalist Felsefenin Tuzaklarından NE ZAMAN KURTARILACAK?
Kahraman GÜNDÜZ
Kahraman GÜNDÜZ
EKONOMİDE 15 TEMMUZ
2022'de Kendime Bazı Tavsiyeler
Rukiye AYDIN
2022'de Kendime Bazı Tavsiyeler
YENİ YILIMIZ TABULARIN YIKILDIĞI, BİRLİK VE BERABERLİĞİN KÖKLEŞTİĞİ BİR YIL OLSUN.
Halil YOLDAŞ
YENİ YILIMIZ TABULARIN YIKILDIĞI, BİRLİK VE BERABERLİĞİN KÖKLEŞTİĞİ BİR YIL OLSUN.
 Sibel KAHRAMAN
Sibel KAHRAMAN
2022' YE GİRERKEN MUHYİDDİN-İ ARABİ'NİN TAHMİNLERİ VE TAVSİYELERİ
Nihat GÜÇ
Nihat GÜÇ
Zamansız mı gitti?
NEYDİK NE OLDUK ALLAH'IM!
İlknur ESKİOĞLU
NEYDİK NE OLDUK ALLAH'IM!
Zehra KINALI
Zehra KINALI
ALLAH'IM, MİLLETİMİZE BİR UYANIŞ NASİP ET!!!
Ömer DEMİR
Ömer DEMİR
KÜÇÜK BİLİNEN BÜYÜK HESAPLAR
Gülay YILMAZ
Gülay YILMAZ
İMTİHANIMIZ... ÇOCUKLARIMIZ
Ne Çok Ertelemişim Kendimi
Dr.Levent BİLGİ
Ne Çok Ertelemişim Kendimi
Op.Dr. Atıl BİROL
Op.Dr. Atıl BİROL
ÖNEMLİ GÜNDEM : ŞİDDET
MİLLİ EĞİTİM ŞURASINA AÇIK MEKTUPTUR.(3)
Halil KÖPRÜCÜOĞLU
MİLLİ EĞİTİM ŞURASINA AÇIK MEKTUPTUR.(3)
Seyyah İMRAN
Seyyah İMRAN
BENİM ÖZLEMİM
Bilal Dursun YILMAZ
Bilal Dursun YILMAZ
BABA
Pınar DAMAR
Pınar DAMAR
YANGINLAR SÖNDÜRÜLDÜ, PEKİ YA SONRA?
FAKİR HALKIN BAĞIŞLADIĞI 350 UÇAK
A.Levent ERTEKİN
FAKİR HALKIN BAĞIŞLADIĞI 350 UÇAK
Stratejik ve Dijital Pazarlama ile Sınırsız Kazanmak
Mehmet ÇETİNBAŞ
Stratejik ve Dijital Pazarlama ile Sınırsız Kazanmak
ÇANAKKALE DESTANI 106 YAŞINDA
Abdülkadir YILDIZ 
ÇANAKKALE DESTANI 106 YAŞINDA
Daha Ne Denir?
Mesut Köseoğlu
Daha Ne Denir?
KUR'AN'DA KORONA VAR MI?
Prof. Dr. Atilla Yargıcı
KUR'AN'DA KORONA VAR MI?
Geleneksel Lezzetin Adı "Çiftlik Döner"
LEZZETİ HAFİYE
Geleneksel Lezzetin Adı "Çiftlik Döner"
BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ HAZRETLERİNİN MENDERES'E DUASI
Ömer ÖZCAN
BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ HAZRETLERİNİN MENDERES'E DUASI
BURSA 'YI DEĞİL BİR MEDENİYETİ ÖLDÜRDÜK !
Hüseyin YILMAZ
BURSA 'YI DEĞİL BİR MEDENİYETİ ÖLDÜRDÜK !
Çok Okunan Haberler
 Teker Teker Sokak Hayvanlarına Mama Veriyor.
Teker Teker Sokak Hayvanlarına Mama Veriyor.
Rusya'nın Ukrayna'ya karşı başlattığı savaş iki aydır devam ediyor
Rusya'nın Ukrayna'ya karşı başlattığı savaş iki aydır devam ediyor
Hava savunma sistemleri ilk sınavı ROBOSİM'de verecek
Hava savunma sistemleri ilk sınavı ROBOSİM'de verecek
Ana Sayfa
ÖZEL RÖPORTAJ
GÜNDEM
EKONOMİ
SİYASET
SPOR
BELEDİYELER
izmir
EĞİTİM
ASAYİŞ
SAĞLIK
YEREL SEÇİMLER
YEREL
SİZDEN GELENLER
Video Galeri
Köşe Yazarları
Biyografiler
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Karikatürler
Hava Durumu
Gazete Manşetleri
Nöbetci Eczaneler
Namaz Vakitleri
  • ASAYİŞ
  • DÜNYA
  • EĞİTİM
  • EKONOMİ
  • EMLAK
  • GÜNDEM
  • SAĞLIK
  • SİYASET
  • SPOR
  • TEKNOLOJİ
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Biyografiler
  • Üye Paneli
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Karikatürler
  • Hava Durumu
  • Gazete Manşetleri
  • Nöbetci Eczaneler
  • Namaz Vakitleri

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.

Yazılım: Tumeva Bilişim