Derdin, Değerindir!
Bir çizgisi olmalı insanın, insanım diyenin. Tutunduğu, mücadelesini verdiği bir davası olmalı. Kişiliğini geliştirdiği, onardığı, iyileştirdiği bir kavgası olmalı.
Direnişin, bireyi diri tuttuğu bilinciyle gittiği bir yolu olmalı.
Önce kendi benliğini onarma çabasıyla diri kalmalı, konfor alanını terk etme cesareti gösterebilmeli. Akabinde paslanmamak adına sürekli yenilenmeli..
Az da olsa sürekli olmalı bu mücadele.
Değişim rengini tutturunca, sebat etmeli. Değilse, renkten renge girenlerin yarınlarda tutunacağı bir dalın kalmayacağını bilmeli..
Bir yol çizmeli, rotası belli olan.
Sapmayacak ve saptırmayacak bir çizgide ilahi kontrol altında ilerlemeli.
...
Derdi olmalı, insanım diyenin. Kendine geldikten sonra başka ruhlara nefes olma derdini kuşanmalı.
Yeme içme uyku gibi sefih bir döngünün girdabında boğulmamalı.
Derdi ile değer biçilmez mi insan olana, bunu sürekli düşünmeli.
Derdi verenin, ötelere namzet benliğimizi arındırma lütfuna, şükran ve minnetle karşılık vermeli.
En iyisini, en üst derecesini aradığımız, istediğimiz, çokça arzuladığımız uhrevi kazançları dertsiz elde etmek ne mümkün.
En sevilen, kefil olunan iffet ve sadakat abidesi elçilerle aynı şeye talip olup dertsiz yaşamak ne yaman çelişki değil mi!
Hayat verene, vazife verene, iki dünyalı hayat bahşedene hürmet gereği şekva etmeden gelecek imtihanları göğüslemeli.
...
Bu hassasiyetle yaşayan hasbi dimağlara, Düne takılanlar ile yarınlara yürüyenler arasındaki farkı idrak etme lütfu bahşedilir.
Lütfu görüp acziyetini ve fakrını itiraf eden bahtiyarlara ne mutlu.
Dertsiz yaşayan, küçücük dünyasında beyhude yorgunluktan başka kârı olmayanlara hidayet diliyoruz.
Manevi atmosferi günümüzü kapsayan rahmet ayı Ramazan'da kazançlı ve faydalı amellerle istihdam edilmek duasıyla.
Cevâhir Aydın / Küçük Dünyam Yazıları