Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cuma namazını iki hafta önce ibadete açılan Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Camii'nde kıldı. Tunus Nahda Hareketi Lideri Raşid El Gannuşi da cuma namazında yer aldı.
Dün, Antalya'nın Belek Turizm Merkezi'nde bir otelde düzenlenen Türkiye-Afrika Tarım Bakanları 1. Toplantısı ve Tarım İş Forumu'na katılan Başbakan Binali Yıldırım, Cuma Namazını kılmak için aynı bölgedeki Mecek Cami'ne geldi. Başbakan Yıldırım'a, AK Parti AntalyaMilletvekilleri Mustafa Köse, Hüseyin Samani,Antalya Valisi Münir Karaloğlu, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, AK Parti Antalya İl Başkanı Rıza Sümer eşlik etti. Başbakan Yıldırım, cami bahçesinde kendisini hazır bekleyen gazetecilerle tokalaştıktan sonra camiye girdi.
Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ve kuvvet komutanları üniformalarıyla sabah namazına katıldı.
Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ve Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Salih Zeki Çolak, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülent Bostanoğlu Cumhurbaşkanlığı’ndaki Millet Camisi’nde namaz kıldı.
Nerden çıktı bu haberler? değilmi. Elbette bunları söylüyor yada düşünüyorsunuzdur. Yukarıdaki haberlerin daha değişiklerini, bir bakanın, milletvekilinin, müsteşarın, valinin veya kaymakamın bir camide bir vakit veya cuma namazında vatandaşlarla beraber namaz kıldığına dair haber yada haberlerini okuyor veya seyrediyorsunuzdur . Öyle değil mi? Artık kim ne derse desin, ister beğensin, isterse beğenmesin, isterse her türlü bedduayı (şahsına yakışır bir şekilde) yapsın, hiç amma hiç önemli değil. Yukarıdaki haberler ve yıllar önceki aşağıda okuyacağınız bir hatıra
BU MİLLETİN FABRİKA AYARLARINA GERİ DÖNÜYOR olduğunun birer ispatıdır.
Bu millet, inşaallah bu silkiniş ile bu durum ve yaşam tarzı ülkenin tüm resmi ve özel kurumlarınada sirayet eder. Zira bu milletin yaşantısı ne olursa olsun kendisi içki içiyor olabilir, kendisi (belki) gayri meşru bir hayat yaşıyor olabilir, ama hücrelerindeki inanç ve iman kırıntıları kendisini idare edenlerin inançlı ve hakperest olmasını ister. Bu millet işte öyle bir millet.
Gelin size 2003 te İzmir'de tertiplemiş olduğumuz bir toplantıyı anlatayım o zaman ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız. ÜMİTVAR EĞİTİM KÜLTÜR VE YARDIMLAŞMA DERNEĞİ olarak meşhur (!) spiker (!), haberci (!) Uğur DÜNDAR 'ın İstanbul da bir okulun bodrum katında namaz kılan çocukların fotoğraflarını çekerek İRTİCA OKULLARDA HORTLUYOR (!) diye bir haber yapmış ve bizde bu habere karşılık
KAİNATTA EN YÜKSEK HAKİKAT İMANDIR.
İMANDAN SONRA NAMAZDIR.
NAMAZINA SAHİP ÇIK.
diye bir konferans yapmıştık. Ogün 45 derece sıcaklıkta insanların yerinden dahi kalkmadan hiçbir şikayet, hiçbir sitem dahi etmeden alınlarından boncuk boncuk ter akıtarak nasıl bir dikkat ile dinlediklerini ve gözyaşları dökdüklerine şahit olduk. Hala zihnimde cap canlı ve tazeliği ile hard diskimde kayıtlı. Tabii ki bu kadar canlı ve taze olmasının en büyük sebebi ise konferansa gelen izleyiciler ve konferansta nasıl dönüş yaptığını anlatan eski manken Yaşar ALPTEK' in anlattıkları idi. Yaşar ALPTEK'in o ana kadar içinde bulunduğu ortamın hususiyetinden ötürü hızlı yaşayan ve sıkçada magazin basınına ve televizyonlarda şok şok diye başlayan görüntüleri ile verilen meşhur mu meşhur bir milli manken idi. O tarihte -hatırlayacaksınız- ÜÇ YAŞINDAYIM diye hayatını anlatan bir kitap neşretmiş ve günlerce medyada hem kendisi, hem yazdıkları konuşulmuştu. İşte sonradan hidayete erip tamamen U DÖNÜŞÜ yapan sanatçımızın ogün anlattığı bir hadise vardı. Gelin anlattıklarını okuyalım.
" Bir çekim için köye gitmiştik. Çekim caminin içerisinde olacaktı. Rolüm bir subayı canlandırmaktı. Neyse tüm ekip olarak camideyiz. Ben rolüm gereği üniformalı olarak camiye giriyorum. Bayağıda havalıyım hani haaaa. Köyün yaşlı dedeleri de camiye adım atar atmaz sürekli meraklı gözlerle beni takip ettiklerini hissediyorum.Namaz bitti ve ben postallarımı giydim. Tam bu esnada hiç unutamadığım o hadise oldu. Yaşlı, ak sakallı nur yüzlü bir dede büyük bir heyecanla boynuma sarıldı. Bir taraftanda yanaklarımı öpüyordu.
Amca ne oldu hayırdır. dedim
Dede.
"Gördüm ya gördüm ya " diyor bir taraftanda ağlıyordu. Kenara çektim ellerini öptum. Biraz sakinleştirmeye çalıştım.
Dedeciğim sakin ol lütfen sakin ol. Ne oldu seni böyle heyecanlandıran. dedim.
Dede : Evlâdım asker bir evladımızı camide gördüm ya artık ölsemde gam yemem.
Amca ben bir oyuncuyum biz film-dizi çekiyoruz. Bunlarda gerçek elbise değil hepsi rol icabı kostüm. dedim
Dede: "Olsun değilmi üniformalı, değilmi asker, oyuncuda olsa camide gördüm ya artık ölsemde gam yemem evlâdım." demişti.
Bu bizzat Yaşar ALPTEKİN' in ogün gözyaşları içinde anlattığı hatıralardan sadece bir tanesi idi.
Evet:
Bu vatanın her karışı İMAN ile yoğrulmuş.
Bu vatanın insanının her zerresi Kurân ile
Bu vatanın yaşlısının gencinin temelinde ALLAHU ekber var
LAİLAHEİLLALLAH var
Yani
İMAN VAR,
KURAN VAR,
NAMAZ VAR,
İSLÂM VAR,
ALLÂH VAR,
LAİLAHEİLLALLAH VAR,
Elhamdülillah; millet
ÖZÜNE
BENLİĞİNE
KENDİNE
ASLINA
YANİ FABRİKA AYARLARINA GERİ DÖNÜYOR.
Ne diyelim
HAYDİ HAYIRLISI.