RABBİNE GİDEN YOLU TUT
Bütün yaşadıklarımız dünya’da gördüklerimiz, okuduklarımız, hayattan anladıklarımız, hayata kattıklarımız bize gerçeği, Allah’ı hatırlatan hakikatlerdir.
Hepsi aslında yalnızca bize Allah’ın varlığını birliğini ve sonunda O’na döneceğimizi hatırlamamız, hatırda tutmamız, sürekli anmamız ve hatırlatmamız içindir.
Öyleyse herkes Rabbine dönen yolu bulsun. O’na tutunsun. O yolu, o yönü takip etsin. Yüzünü O’na dönüp O’nun vahyinde gösterdiği sınırları koruyarak yolda kalsın ve ilerlesin. Sağa sola sapmadan yoluna baksın.
Zaten hepimiz öyle ya da böyle O’na dönmeyecek miyiz? Zoraki, istemeyerek, korkarak, dehşet içinde, pişmanlık yangınıyla dönmek yerine; bugünden O’nu anarak, anlatarak dönmek en güzeli ve en kolayı değil mi?
Neden zor olana, kötü olana tutunalım ki? Neden bizi yaratan hayat veren ve o hayatı alacak olan ve sonra yeniden verecek olan tek kudrete tutunmak varken başka şeylere tenezzül edelim ki? O’na, vahyine, seçtiği Resûllerine tutunmalı bu gidişin farkına varmalı.
Gaflete dalıp yolu uykuyla geçirip dehşet içinde uyanmamalı. Yolda uyanık olup O’nun işaretlerini takip etmeli.
Haddini aşmamalı! Yalnız O’na giden yolu seçme, doğru yolu bulma konusunda da yine O’ndan yardım ummalı. Sıratı mustakimden sapmamalı.
Yalnız O’na dayanmalı. O’na kul olmalı. Çünkü o selâma ve elbet Rahîm olan Allah’a varış; yalnız tüm alemlerin Rabbine hamd ile mümkündür. Bunun başka bir yolu yoktur.
“Şüphesiz ki bu hatırlatmadır. Artık dileyen Rabbine giden bir yol tutar.” (İnsân76/29)
Betül Özer Bölük
02.02.2022