Hz. Hızır'a yoldaşlık etmek değil maksadımız.
Onun bize yoldaş olması bi ömür..
Hz. Musa ki o bir peygamber
O bile bu yolu ve yoldaşlığı tamamlayamaz iken onunla
Tam anlayamadığın birini, Tamamlayamazsin da nitekim
Oturmuşuz yolun bi kenarına
Bekliyoruz gelsin ışık tutsun diye
Kimiz ki biz
Sadece etten ve kemikten biri değil miyiz
Ve en günahkar olup ruhunda prangalar olanlar
Veyahutta görülene bakan bakar körler yine biz değil miyiz
Yol onun varlık onun gerisi hep angarya diyen üstad ne güzel betimlemiş
Eyy oğul !!!
Yol onun iken
Yolunda yorulan olarak mı inkar edersin
Azığında ne var da Hz. Hizira ne ikram edersin
Bu yol Aziz Mahmut Hüdayi yoludur eyy can
Bu yolda yokluk hırkası var olmalıdır sadece üzerinde
Tüm varlığa inat hiçliğe giden uzun ince bir yol bu
Bilinmelidir ki en yüce makam yine o makamdır
Bu makamdan gayrısı bize haramdır
Bu makam ahiret yurduna ikramdır
Hz.Bişr-i Hafi gibi olmak gerek
Yalın ayak ve nasır tutmalı o ayaklar
Zamane nasır tutan gönüllerine inat
Eyy Yolcu!!
Bastığın toprak elbet senin örtün olacak.
Bu neyin kibri
Bastığında toprak değil
Allah lafzını ağzına aldığında gönlün titreyecek
Yolunu bilene yol ne hacet yolcu ne hacet !
Sen gönül yolunda kendini bulmaya hicret.
Hz. Hızır'ı kendinde ara
Ara ki bulasın tüm saklanan gerçekleri
Yansın gönül kandilleri
Veryansın etsin ağ tutmuş tüm engebeler
Unutma eyy yolcu !!
Yol; yolcusunu..
Yoldaş ise; gelişini bekler
/ Hissiz Adam