BALKON
İş çıkışı eve doğru yürürken balkonda anne ve kızı çay içerken gördüm. Biraz ilerleyince balkonsuz bir ev. Dedim ki, bu hafta balkon isimli bir yazı yazacağım. Ve geçtim bilgisayara ben de sizin gibi ne yazacağımı merak ediyorum.
Balkondaki anne kızı görünce ne güzel yapmışlar dedim, ama balkonsuz evi gördüğümde içim burkuldu.
Çamaşırları duvara gerdikleri ipe asmışlar. Belki onları anmak adına balkon ile ilgili yazı yazmak geçti içimden. Bizlerin balkonları var ama kıymetini biliyor muyuz? Sağlığımızın, eşyamızın, gençliğimizin kıymetini biliyor muyuz? Peki hiç düşündünüz mü balkon hikayelerini.
Sultan ve Habibe ile oturup sohbet ettiğimiz bir gün karşı balkon da ihtiyar amca ve teyzenin saatlerce balkon da oturduklarını onlara bakıp yorum yaptıklarını söylediler.
O an düşündüm, balkonda oturup sohbet etmek için ihtiyarlığımızı mı beklemeliyiz? Yazıyı okuyanlar kesin içlerinden şunu geçirirler benim bey ile de ne sohbet edilir veya benim hanım hiç susmaz ki, çocuklar sanki bizle sohbet mi ederler, demeyin.
Benden söylemesi, 70 yaşını da beklemeyin.
Bana gelince, aklıma ilk gelen küçük iken ramazanda o İzmir sıcağında balkonda ezanın okunmasını veya bizim tabirimizle top patlamasını beklerdik.
Ezan okununca da bardak ile değil şişe ile su içtiğimizi hatırladım.
Düşündükçe farklı hikâyelerde çıktı.
Ortaokulda İstanbul'a kuzenime gitmiştik. Balkona çıkıp aşağıdan geçenlere su attığımızı hatırladım. Yapanınız olmuştur zannedersem.
Yazlık sinemaları hatırlayanlar var mıdır? Koca çınarın orada sinemamız vardı. Annem götürürdü bizi. Tahta sandalyeler de oturur çiğdem çıtlatırdık. Ferdi Tayfur, Orhan Gencebay, Yıldıray Çınar, Fatma Girik..
Gidemediğimiz zamanlarda sinemadan ses gelirdi ama görünmezdi biz de sandayeye çıkıp görmek için uğraşırdık. Şimdi sinemalar duvarların arasında.
Bir ara oğlum ile su tasarufu ile ilgili bir proje çalışması yapmıştık. Merdiven, balkon yıkarken ne kadar çok su harcadığımızı onun yerine balkonları vileda ile silmemiz gerektiğini yazmıştık, projeye.
Evet, bildiğiniz belki de yaptığınız bir iş ama umarım bu yazıyı okuyunca bir hatırlatma olmuştur sizlere.
Sizlerin de balkon hikayeleri var mıdır acaba?
Belki de sevdiğinizi balkonda beklemişsinizdir geçse de görsem bir kere diye.
Balkonda ramazan davulcusuna baktığınızı para attığınızı hatırladınız mı, yada düğün konvoyu geçerken baktığınızı, milli bayramlarda okul çocuklarının bando geçişlerini gördünüz mü?
Milli maçlarda balkona çıkıp bağırmalarımızı, covit döneminde hep beraber istiklal marşını söylememizi?
Balkon deyip geçmeyelim ne çok anımız var.
Sadece bakmayalım görelim ve anı yaşayalım.
Aydan Kurt
Degerli yazarımız,hayat o kadar hızlı akıp gitmektedir ki dediğiniz her ani değerlendirmek yasamak gerek.sahsen hayati hızlı ve cok calisarak hayati daha yaşanır şekilde getirmek uğruna pek balkon sefasını yaşayamadım.Derken emeklilikte yasariz dedim ,budefa 80 ve ve 84 luk bebislerim le ilgilenmek zorunda kaldım.malesef hayat akıp gidiyor bazı güzellikleri yasamadan.artik ahirete yolculuk hazırlıkları başladı. Fakat bir konuyu hatırlatmakta yarar var.uzaktan sevdiğini balkona çıkıp gözlemek gibi bir hikayelerim var.belki asklarin en güzeli karşılıklı balkonlardan baslar.basarilar
Evet balkon anıları.Annemle ben yazın zenci gibi oluyoruz balkonda.
Yüreğine sağlık güzel kadın ne güzel anlattınız artik balkonun güzelliğine daha çok farkına varacaz dediğiniz gibi ne anılar olmuştur yazın balkonlarda ben yazın geceleri balkonda oturup dua ederken evlerde yanan ışıklara bakarken kimbilir bu evlerde ne hayatlar var kiminde hüzün kiminde mutluluk diye düşünürüm ve duama hepsini katarak balkondan içeri girerim habibeyle benide anmissin teşekkür ederiz bizleri cesaretlendirdiyiniz için iyiki varsınız
Abla yazinda bizede yer ayirman cok incelik olmuş teşekkur ederim canim Aydan kurt