HİDAYETE GİDEN YOLCULUK!

HİDAYETE GİDEN YOLCULUK!

Adı: Ömer. İlk olarak “varlık sanıcısı” lakabı ile kaydettim telefonuma. O kadar güzel sorular soruyor ve o kadar güzel yorumlar yapıyordu ki, varlık sancısı lakabı  bir süre sonra beyaz sayfa ile yer değiştirdi. Telefonumda ismi hâlâ Ömer Beyaz Sayfa. 

Çünkü o geçmişindeki bütün ilişkilerden sıyrılmış, yeni bir ilişkiye yelken açmıştı. Rabbine doğru giden yoldaydı artık.   
Yaz dedim Ömer kardeşim. Yaz ki kardeşlerimize yol açsın arayışın... Makale başlığının da kendisine ait olduğu kardeşim Ömer ve yazdıklarıyla sizleri baş başa bırakıyorum...

Ver elini kardeşim!

Şimdide nasıl bu yola girdiğimi anlatacağım. Ben önceden dini hiç önemsemeyen sevmeyen bilmeyen biri olarak yaşadım. Mutluluk sandığım yanılgılar yaşadım. İçki gibi hep dinden uzak yerlerde bulundum.    

Sonra bir gün içsel olarak huzursuzluk hissetmeye başladım. Epey bu huzursuzluğun sebebini bulamadım. Şunu anladım; içki içtikçe, eylendikçe ertesi gün huzursuzluk o oranda artıyordu.   

İnternette dolaşırken huzursuzluklar hakkında bir kaç dini söyleme rastladım. Acaba bende yapsam mı diye düşünürken aradan yine epey zamanlar geçti.   

Denemeye karar verdim. Ufak tefek denedim bıraktım. Bu defalarca oldu sonra bu denemeler bir iz bırakmış olacak ki biraz daha fazla ilgilenmeye başladım. Örneğin namaz gibi...   

Bu arada sizin sohbetlerinizle tanıştım ki asıl o zaman temel oluşturmaya başladım. Bilerek inanmak iman etmek teslim olmak çift kanatlı kuş gibi uçmak.... 

Sonra namaz denemelerim oldu. Bu arada sohbetlerinize devam ettim ama yine de arafta ortada kalmış gibiydim. 
Bir müddet sonra bütün bunların etkisiyle tam teslim olup dine yönelmeye yeni bir sayfa açmaya başladım ki bunu açtığımı düşünüyorum.

İkinci ilişkiye yelken açan birincisi gözden çıkarmış demektir. Bu evlilik de kötüyü çağrıştırıyor, lâkin benim için tam tersi din dışı dine hor bakan, özgürlük adına gece eğlenceleriyle içkiyle dolu bir hayatı gözden çıkarıp, teslimiyet iman bunun pratikleri olan ibadetlerle dolu  yeni bir yaşama yelken açıp birinciyi gözden çıkardım ki, bu çıkarıştan mutluyum.  

Eski kirli yıpranmış bir elbiseyi çıkarıp, yeni insana uygun olan sadece bu dünya için değil öbür dünya içinde onu kazanmak içinde gerekli olan bir elbiseyi giydim.   

Bu elbise insanı özgürleştirdiği gibi sınırlarını korumakta, kötülükten men etmekte...   
Bu elbisenin zamanla bana çok yakıştığını gördüm ve üzerimden çıkarmamaya lekelememeye özen gösteriyorum.     

Benim gibi olanlar bu yolu seçip bu elbiseyi giymekten hiç çekinmemeliler. Önce tam teslim olduktan sonra arkadaşları bu yolda olanlar olmalı. Bir dua bir seccade iki damla göz yaşı olmalı ki bunun idrakine varabilsinler.   

Ama bunun için yaşamaları gerekir. Teslim olup yeni sayfa açıp iman elbisesi giyip bunu taçlandırmalı... inansınlar ki huzur verecektir Rabbimiz.   

Değerli kardeşlerim! 
Özellikle genç kardeşlerim! 
Bocalayan çıkış yolu arayan ve huzuru bulmaya çalışan kardeşlerim! 

Emin olun huzur size gelecek bunu tadacaksınız. Bunun ilk şartı samimi şekilde teslim olmak, sonra özgürlük yolları açılacaktır. Ve kendinizi süsleyin bu  süs de teslimiyet Kur’an ve seccade olsun.     

Ayrıca düşünceleriniz, eliniz, gözünüz, diliniz  kapalı olsun. Düşünceleriniz kötülüğe kapalı olsun. Elleriniz haram tutmasın. Gözünüz harama bakmasın. Diliniz yalana iftiraya kapalı olsun. Bütün bunları istiyorsanız ki isteyeceğinizi biliyorum teslim olun.  

Başınızı Allah’ın karşında eğin. Diz bükün. Diziniz seccade üzerinde bükülsün. Bir süre sonra göreceksiniz yukardaki satırlarda bahsettiğim kapalılık gerçekleşecek, huzur bulacaksınız. Ver elini kardeşim...

“ Doğrusu biz O’na aitiz, muhakkak O’na döneceğiz.” (Bakara2/156)

 “ Benim ibadetlerim, hayatım ve ölümüm alemlerin Rabbi olan Allah içindir.” (En’am: 6/162)

Asiye Türkan