Bu yazı hüzünlüdür ve gerçek olaylardan uyarlanmamıştır. Sadece gerçekleri anlatmaktadır.
Anayasamızın 61. Maddesi 'Yaşlılar devletçe korunur, yaşlılara devlet yardımı ve sağlanacak diğer haklar ve kolaylıklar kanunla düzenlenir' der. 3 Eylül 2007 tarihinde Özel Huzurevleri ve Yaşlı Bakım Evleri Yönetmeliği Resmi Gazete’de yayınlandı. Yönetmeliğe göre yaşlı vatandaşlarımızın, Valiliklerce onaylanmış yaşlı bakımevlerine kabulleri yapılır. Yasa böyle diyor ama her yaşlı vatandaşımız için ne üzücüdür ki durum böyle olmuyor. Özellikle resmi kurumlara ait Yaşlı Bakım evlerine ve Huzurevlerine kabul edilmek çok kolay değil. Öyle kapıyı çalarak’ beni alın’ demek yetmiyor. Burada belirtmek istediğim 2OO7 yılından önce ihtiyacı olmayanlar da devletin huzur ve yaşlı bakım evlerinde yer ayırtmış olduğundan, gerçek hak sahiplerine bugün yer kalmaması.
Eğer 65 yaşını aşmış vatandaşımızın hiç kimsesi, hiçbir mal varlığı ve geliri yok ise devlet bu vatandaşımıza ücretsiz bakmak zorunda. Bu tanıma uyan vatandaşlarımız bu hizmetten ne oranda yararlanıyor. Ben size tanık olduğum bir gerçek olayı anlatacağım. Yıllarca devletini, milletini seven başarılı memur olarak hizmet vermiş bir yakınım kadından söz edeceğim. 65 yaşını çok aşmış ve hiç kimsesi olmayan, hiç bir mal varlığı olmayan bir memur emeklisi, üstelik engelli kadın. Ne kadar maaş alıyor 4000 Tl . Devlet huzurevine yıllar önce başvuruyor. Yer yok sıraya gireceksin yanıtını alıyor. Evi yok, yakını olan kendisine bakmakla yükümlü hiç kimsesi yok. Özel huzurevine başvuruyor. Yıllar önce ilk başvurduğunda maaşı özel huzurevinin de indirimi ile aylık bedeli zor da olsa karşılıyor. Ama bugün özel huzurevinin maliyetleri artarken aylık bedelde artıyor. İzmir'de ortalama bir huzur evinin aylık taban fiyatı ortalama 7000 Tl. Şimdi bu kimsesiz ve kendi başına kendisine bakması olanaksız, görme ve işitme engelli kadına özel huzurevi ve yaşlı bakımevi 'burada size bakamayız, gidin' şeklinde konuşarak nerde ise sokağa atma durumuna getirmişler. İşletme sahipleri de kendilerince haklı. Bir memur emeklisinin maaşı ortalama bir huzurevi giderini ne üzücüdür ki karşılayamıyor. Resmi Yetkililer ise 'senin emekli maaşın var, yasaya göre kimsesizlere ücretsiz bakmaya zorunluyuz ama hiçbir gelirinin olmaması şartı ile. Sen memur emeklisisin, emekli maaşın var' diyor. Peki bu yasayı hazırlayan kişiler, emekli maaşı ile kimsesiz, kendine bakamayan, hiçbir mal varlığı olmayan yaşlı vatandaşlarımızın nasıl yaşama tutunacağına nasıl çözüm bulmuşlar. Yasa, ‘ Tüm belgeleri hazır olan yaşlı vatandaşlar sıraya alınır ya da reddedilir' diyor. Ne demektir bu reddedilmek. Ayrıca yönetmelikte her huzurevi ve bakımevinin kapasitesinin en az %5'i oranında ücretsiz yaşlı bakmakla yükümlülüğü var. Bunu da İl Müdürlüğü belirliyor. İl Müdürlükleri bu %5'lik kontenjana işletmelerin uyup uymadıklarını kontrol ediyor mu?
Bir de evde bakım desteği var. Evde bakım maaşı almak için engellilik şartı ve gelir durumu hesabı var. Evdeki toplam gelirin asgari ücretin 3te 2 sinden az olması gerekiyor. Bu hesap tuttuğunda bakılacak vatandaş devletten 2.7O6 TL alacak. Tabi hak sahibinin de emekli aylığı olmaması, engelli olması gerekiyor. Kısaca kağıt üstünde iyi niyetle yapılan hesap, bakıma muhtaç engelli yaşlılara bugün yetmiyor. Ülkemizde yapılan araştırmalar gösteriyor ki 2050 yılında yaşlı vatandaşlarımızın sayısı toplam nüfusun %26 sına ulaşacak. İstanbul Milletvekili Fethi Açıkel; TBMM' de yaptığı konuşmada, sosyal devletin yokluğunda yaşlılarımızın yoksulluğa itildiği , yaşlı bakımının ailelere bırakıldığını, bakım başta olmak üzere yaşlılara yönelik tüm kamu hizmetlerinde büyük yetersizlik yaşandığına dikkat çekti.
Görüştüğüm mağduriyet yaşayan yaşlı vatandaşlarımız, yardımseverlerden huzur ve bakım evi inşa etmelerini, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın bu konu ile ilgili yeni düzenlemeler için talimat verme isteklerini dile getirdi.
Son söz: Ülkemizde Kimsesiz Yaşlı Olmanın Dayanılmaz Ağırlığını Hepimiz Hissedelim. Çözüm Bulalım.