31 Mart 2019 yerel seçimlerin ardından kaç kez Seferihisar’a gittiniz. Bu günlerde yolunuz Seferihisar’a yönelirse işiniz epeyce zor. Bu ilçemiz 2010 yılında ‘cıttaslow’, Türkçesi ile sakin şehir oldu. Bu gün ne üzücüdür ki, işi çok iyi bilen(!) Belediye Başkanı ve Yöneticileri, bu şirin kenti sakin’likten çıkarmak için özveri ile büyük uğraş veriyorlar. Kaldırımlarda vatandaşın yürümesi mümkün değil. Çamurlu yollar ve sağa-sola savrulan kaldırım taşları yoğun, denetimsiz trafik.
Araçla gitmeniz durumda park yeri bulursanız şanslısınız demektir. Nedir ‘cıttaslow’? ‘İnsanların daha çok tüketmesi, bir yerden bir yere daha hızlı gitmesi için tasarlanan kentler insanları doğadan ve birbirlerinden kopartmış ve tek alternatif haline gelmiştir. Tüketim odaklı hayatın insanlara mutluluk ve huzur getirmediği, insanların farklı bir yaşam biçimi aramaları kentsel boyutta Cittaslow hareketini ortaya çıkarmıştır. Cittaslow felsefesi yaşamın, yaşamaktan zevk alınacak bir hızda yaşanmasını savunmaktadır. Cittaslow hareketi, insanların birbirleriyle iletişim kurabilecekleri, sosyalleşebilecekleri, kendine yeten, sürdürülebilir, el sanatlarına, doğasına, gelenek ve göreneklerine sahip çıkan ama aynı zamanda alt yapı sorunları olmayan, yenilenebilir enerji kaynakları kullanan, teknolojinin kolaylıklarından yararlanan kentlerin gerçekçi bir alternatif olacağı hedefiyle yola çıkmıştır’. Bu anlatımlara bakıp, sakinliğin Seferihisar’la örtüşmediğini görebilirsiniz.
Gazetemizin ortaya çıkardığı Ulamış Mahallesinde Çocuk Parkı’nın dibine ve İlköğretim okulunun yanına İzsu’nun tam güvenlik önlemleri alınmadan inşaatına başlanan 7 metre çukuru kazılmış arıtma tesisi olan bir ilçe nasıl ‘cıttoslow’ olabilir. Sen Çocuk Parkı’nın nerede ise içine arıtma tesisi çukuru aç, sonra da çık ‘Seferihisar Sakin Şehir’ şeklinde açıklamalara devam et. Bozuk yolları, hızla betonlaşması, yeşil alanların dibindeki arıtma çukurları ile olsa olsa Seferihisar gürültülü şehir ünvanını alır.