İftiranın, dinimizde asla yeri yoktur, ona inanmanın'da yeri yoktur.
Allah celle celaluhu ve Rasuli ne buyuruyor lar.
Bakalım".
Müminlere iftira ve eziyet edenler
"Mümin erkeklere ve mümin kadınlara, yapmadıkları bir şeyden dolayı eziyet edenler, şüphesiz bir iftira ve apaçık bir günah yüklenmişlerdir." (Ahzâb ; 58)
Gıybet ile İftira (yalan) Arasındaki Fark
Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
- "Gıybet nedir, bilir misiniz?"
- Allah ve Resûlü daha iyi bilir, dediler. Hz. Peygamber:
- "Gıybet, din kardeşini hoşlanmadığı bir şey ile anmandır" buyurdu.
- Söylenen ayıp eğer o kardeşimde varsa, ne dersiniz?" diye soruldu.
- "Eğer söylediğin şey onda varsa gıybet ettin; yoksa, o zaman ona iftira ettin demektir," buyurdu. (Müslim, Birr 70.)
En Büyük Yalan İftiradır
İbni Ömer radıyallahu anhümâ'dan rivayet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"En büyük yalan, görmediği düşü gördüm diye kişinin gözlerine iftira etmesidir." (Buhârî, Ta'bîr 45)
Demek ,oluyorki her söylenene inanmamak gerekiyor.
Çünkü müslüman , basiret ,feraset, idrak , sahibidir.
Herkes günümüzde araştırmadan direk inanıyor, bir müslümanın her söylenen'e inanması ona günah olarak yeter.
Çünkü bir insan kendini karşındaki, insanın ,yerine koymalı aynı iftiranın şahsına ,yapıldıgını, and andaki ruh halinin ve çöküşünün , nasıl olacagını düşünmesi gerekir, toplumdaı araştırmadan , hem, bilgisiz 'ce hem' de bilerek sırf bir, nefsi arzusu ugruna karalama hissiyle bunu yapmakta dır.
Anlaşılıyor'ki bu işi bilen veya bilmeyen degil nefis arzusuyla yaptıgı zaman mutlu olan kişi demektir.
Bu tehlikeli , hastalıktan kurtulmamız için, yapmamız gereken
Kuranı kerimi anlayıp hayatımıza tatbik etmek, sünnetleri, sadece , kılık ,kıyafet degilde peygamber efendimiz in ahlakını'da almak gerekir