Yıl 2002. Aylardan şubat.
Türkiye soğuk bir kış geçiriyor.
Cumhurbaşkanlığı koltuğunda Ahmet Necdet Sezer oturuyor. Başbakan ise Bülent Ecevit.
Ülke koalisyonla yönetiliyor.
Devletin zirvesinde sert rüzgârlar esiyor. Cumhurbaşkanı, anayasa kitapçığı fırlattığı Başbakan ile kavgalı.
Bu didişme sebebiyle ülke, ekonomik krize boğulmuş. Vatandaş bunalımda.
1999 Marmara depreminin üzerinden iki buçuk yıl geçmiş. Felaket memleketin belini bükmüş. Marmara Bölgesi'ndeki şehirlerde yer yer enkazlar duruyor. Konteynerlerde hayatta kalmaya çalışanlar, kalıcı konutların yolunu gözlüyor.
O sırada bir pazar sabahı Afyonkarahisar Sultandağı merkezli 6,0 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Bu, 1999'dan sonra büyük can ve mal kaybına sebep olan ilk depremdi. Felaket bölgesi doğup büyüdüğüm topraklardı. Bu yüzden yaşananları çok iyi biliyorum.
Türkiye soğuk bir kış geçiriyor.
Cumhurbaşkanlığı koltuğunda Ahmet Necdet Sezer oturuyor. Başbakan ise Bülent Ecevit.
Ülke koalisyonla yönetiliyor.
Devletin zirvesinde sert rüzgârlar esiyor. Cumhurbaşkanı, anayasa kitapçığı fırlattığı Başbakan ile kavgalı.
Bu didişme sebebiyle ülke, ekonomik krize boğulmuş. Vatandaş bunalımda.
1999 Marmara depreminin üzerinden iki buçuk yıl geçmiş. Felaket memleketin belini bükmüş. Marmara Bölgesi'ndeki şehirlerde yer yer enkazlar duruyor. Konteynerlerde hayatta kalmaya çalışanlar, kalıcı konutların yolunu gözlüyor.
O sırada bir pazar sabahı Afyonkarahisar Sultandağı merkezli 6,0 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Bu, 1999'dan sonra büyük can ve mal kaybına sebep olan ilk depremdi. Felaket bölgesi doğup büyüdüğüm topraklardı. Bu yüzden yaşananları çok iyi biliyorum.