Tarihi değerleri korumak çok önemlidir. Yabancılar bir taş dahi olsa yıkıntılarını bile özenle koruyorlar. Acaba, biz tarihimize ve kültürel değerlerimize ne kadar sahip çıkıyoruz? Adamlar dünyanın neresinde olursa olsun, ecdatlarından kalan bırakın büyük bir eseri, bir taş parçası bulsalar ne yapacaklarını şaşırıyorlar.
Bizimkiler??
Bizimkiler ise..
Bizimkilerde sprey boyalarla
O ŞİMDİ ASKER!!!
BEKLE KÖMÜR GÖZLÜM!!!
yazıyor veya güzelim taş işçiliğinin üzerini sıva ile sıvayıyoruz. Sanatı ve tarihi restore etmek koruma ve kollamak adına(!)
Hay sizin yapacağınız işin ben...
Neyse...
Gelelim asıl konumuza.
Bizim İzmir’de mütevazı bir binamız var. Türkiye Beyazay Derneği İzmir Şubesi Genel merkezimize tapulu bir mülk.
Bu günlerde elektrik şirketi kabloları yerin altına almaya çalışıyor.
Bir o sokağı, bir bu sokağı kazıyorlar.
Üç günde yapılacak işi zamana yayıyorlar. Ortalık pislik içinde.
Merdivenimizi kırdılar, ilk basamağı sizlere ömür.
İki dükkânımızın önüne taşları yığdılar.
Millete "burası mezbelelik olmuş" diye çöplerini atıyorlar. Dükkânımızın duvarını tahrip etmişler. Dükkâna girilmiyor.
Benim anlamadığım duvarı delerek kabloları yerin altına alma ilişkisini çözemedim. Sanırım düzensiz özensiz çalışmanın ürünü olsa gerek. Bizim binamız alan siti kapsamında. Dış cephesine izin almadan dokunamaz, tadilat tamirat yapamazsınız. Ama şirket duvarımızı delerek bu kuralı ihlal etti. Bizde ilgili kurumları yazıyla bilgilendirdik. Bina yıkılmasında gerisi bir türlü halledilir. Çünkü 1895 tapu tarihli.
Benim ikinci anlayamadığım olaysa oralardaki binalar en az yüz yıllık kabloları yerin altına alsan ne olur almasan ne olur. Birileri kazanır. ama kim kaybeder?
Tarihe ve kültürümüze sahip çıkalım.
Salih Arıkan,
Tel: 0506 514 96 93