CHP İzmir 2. Bölge Milletvekili Adayı Kamil Okyay Sındır, seçim bölgesinde sürdürdüğü çalışmalar kapsamında 5 Haziran Dünya Çevre gününün önemine değinen açıklamalar yaptı. 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nün çevre sorunlarının, çevreye karşı sorumlulukların hatırlanması bakımından çok önemli bir gün olduğunu söyleyen Sındır, çevre konusunda bireysel ve toplumsal anlamda görev bilincinin, katılımcı sorumluluğun kazandırılması gerektiğin belirtti.
“DOĞAYA RANT GÖZLÜĞÜ İLE BAKMAYACAĞIZ!”
Çevre ve doğa bilincinin gerçekleşmesi için bireysel, kamusal ve demokratik kitle örgütleri bağlamında hareket etmeliyiz diyen Sındır; “bugün sağlıklı, yaşanabilir ve sürdürülebilir çevre - doğa anlayışının göz ardı edilmesinin sonuçlarını toplumca yaşıyoruz. Doğaya sadece rant gözlüğü ile bakan, doğayı plansız ve aşırı bir şekilde kullanan zihniyet bugün çevre sorunlarının en büyük sorumlusudur. Ekosistemin bozulması, iklim değişikliği ve doğanın talan edilmesi tüm insanlığı tehdit etmektedir. Ülkemizi de yakından ilgilendiren iklim değişikliği kuraklık ve sel gibi afetlere neden olmaktadır. Bu durum tarım, çiftçi, üretici, tüketici zincirinden tüm toplumu etkilemektedir. Gıda ve yoksulluk sorununu artırmaktadır. Biz doğaya ve çevreye rant gözlüğü ile bakmayacağız. Ekosistemin korunması, kendini yenilemesi bizim kendimize görev saydığımız politikalar olacak” dedi.
“DOĞA DOSTU TEKNOLOJİLERLE MAL VE HİZMET ÜRETİMİ!”
Çevrenin korunması, sorunlarının çözümü konusunda toplumsal işbirliğine ihtiyaç olduğuna vurgu yapan Sındır; “Doğa Hakkı ilkesi üzerinden yaşanabilir ve sürdürülebilir çevre anlayışını toplumsal bir ilke haline getirmeliyiz. Doğal kaynakların planlı – verimli kullanılması ve adil dağıtımını sağlayacak tarım ve sanayi politikalarını uygulamalıyız. CHP olarak öncelikli politikalarımızdan birisi de, doğa dostu teknolojilerle mal ve hizmet üretimi olacak. Uluslararası çevre politikalarına gerekli desteği vermeyi sürdüreceğiz, çevrenin korunmasıyla ilgili atılan imzaların da takipçisi olacağız” dedi.
“KAYNAKLARIN ADİL DAĞILIMI”
CHP olarak bireyi yaşadığı çevre ortamı içinde bir bütün olarak ele aldıklarını ifade eden Sındır, ekonomi politikalarının çevreyle uyumlu olması gerekliliğine inandıklarını belirtti. Sındır şöyle dedi: “Çevre değerlerini korumayan toplumların kalıcı ve sağlıklı gelişmesi söz konusu olamaz. Kalkınma ile çevre arasındaki dengeyi kurmuş, sınırlı kaynakları tüketmeden, gelecek kuşakların gereksinimlerini de göz önünde bulundurmalıyız. Gelecek kuşakların insanca sağlıklı yaşam koşullarını sağlamak, tüm kaynakların adil dağılımı ile mümkün olabilir. Bu anlayışı tüm bireylerimize özendirmeliyiz, kazandırmalıyız. Doğduğumuz, büyüdüğümüz, yürüdüğümüz, soluduğumuz kısaca yaşadığımız çevreye dostça bakmalıyız. Vefa göstermeliyiz. Çocuklarımızın, torunlarımızın da bu çevre üzerinde hakkı olduğunu unutmamalıyız. Canlıların yaşamasına ve türlerini sürdürmelerine olanak sağlamalıyız. Özetle yaşadığı çevreye sahip çıkan bireyler, geleceklerini de güvence altına alırlar.”
“DOĞAYA RANT GÖZLÜĞÜ İLE BAKMAYACAĞIZ!”
Çevre ve doğa bilincinin gerçekleşmesi için bireysel, kamusal ve demokratik kitle örgütleri bağlamında hareket etmeliyiz diyen Sındır; “bugün sağlıklı, yaşanabilir ve sürdürülebilir çevre - doğa anlayışının göz ardı edilmesinin sonuçlarını toplumca yaşıyoruz. Doğaya sadece rant gözlüğü ile bakan, doğayı plansız ve aşırı bir şekilde kullanan zihniyet bugün çevre sorunlarının en büyük sorumlusudur. Ekosistemin bozulması, iklim değişikliği ve doğanın talan edilmesi tüm insanlığı tehdit etmektedir. Ülkemizi de yakından ilgilendiren iklim değişikliği kuraklık ve sel gibi afetlere neden olmaktadır. Bu durum tarım, çiftçi, üretici, tüketici zincirinden tüm toplumu etkilemektedir. Gıda ve yoksulluk sorununu artırmaktadır. Biz doğaya ve çevreye rant gözlüğü ile bakmayacağız. Ekosistemin korunması, kendini yenilemesi bizim kendimize görev saydığımız politikalar olacak” dedi.
“DOĞA DOSTU TEKNOLOJİLERLE MAL VE HİZMET ÜRETİMİ!”
Çevrenin korunması, sorunlarının çözümü konusunda toplumsal işbirliğine ihtiyaç olduğuna vurgu yapan Sındır; “Doğa Hakkı ilkesi üzerinden yaşanabilir ve sürdürülebilir çevre anlayışını toplumsal bir ilke haline getirmeliyiz. Doğal kaynakların planlı – verimli kullanılması ve adil dağıtımını sağlayacak tarım ve sanayi politikalarını uygulamalıyız. CHP olarak öncelikli politikalarımızdan birisi de, doğa dostu teknolojilerle mal ve hizmet üretimi olacak. Uluslararası çevre politikalarına gerekli desteği vermeyi sürdüreceğiz, çevrenin korunmasıyla ilgili atılan imzaların da takipçisi olacağız” dedi.
“KAYNAKLARIN ADİL DAĞILIMI”
CHP olarak bireyi yaşadığı çevre ortamı içinde bir bütün olarak ele aldıklarını ifade eden Sındır, ekonomi politikalarının çevreyle uyumlu olması gerekliliğine inandıklarını belirtti. Sındır şöyle dedi: “Çevre değerlerini korumayan toplumların kalıcı ve sağlıklı gelişmesi söz konusu olamaz. Kalkınma ile çevre arasındaki dengeyi kurmuş, sınırlı kaynakları tüketmeden, gelecek kuşakların gereksinimlerini de göz önünde bulundurmalıyız. Gelecek kuşakların insanca sağlıklı yaşam koşullarını sağlamak, tüm kaynakların adil dağılımı ile mümkün olabilir. Bu anlayışı tüm bireylerimize özendirmeliyiz, kazandırmalıyız. Doğduğumuz, büyüdüğümüz, yürüdüğümüz, soluduğumuz kısaca yaşadığımız çevreye dostça bakmalıyız. Vefa göstermeliyiz. Çocuklarımızın, torunlarımızın da bu çevre üzerinde hakkı olduğunu unutmamalıyız. Canlıların yaşamasına ve türlerini sürdürmelerine olanak sağlamalıyız. Özetle yaşadığı çevreye sahip çıkan bireyler, geleceklerini de güvence altına alırlar.”