İzmir Gazeteciler Cemiyeti seçimleri öncesinde ortam ısınıyor.Yenigün Gazetesi Yazarı Eyüphan Gündoğdu’nun” " İGC'de Yıldırım ve Dikmen gerçekleri AÇIKLASIN!"başlıklı yazısı seçimler öncesinde çok tartışılacağa benziyor.
İşte o yazı
İGC'de Yıldırım ve Dikmen gerçekleri AÇIKLASIN!
İzmir Gazeteciler Cemiyeti seçimine yaklaşık 6 gün kaldı, İzmir'in gazetecilik yüzü zarar görmeye devam ediyor.
Türkiye'nin gündemini belirleyen rahmetli büyüklerimizin kemiklerini sızlatacak gelişmeler yaşanıyor İzmir'de.
O dönemlerin yaşayan gazeteci ağabeyleri de utançlarından seçime gelemeyeceklerini dile getiriyorlar.
Atilla Sertel ağabeyimiz ilk döneminde seçimi kazanırken yaptığı konuşmasında "Babam beni sizlere emanet etti" demişti.
Bugün açıklanacak 2 dönemlik faaliyet raporundan sonra Sertel emaneti menfii mi, müsbet mi kullandığını göreceğiz.
Ama benim midemi bulandıran başka şeyler var.
Özellikle 2 adaya soruyorum siz nasıl bir gazetecisiniz?
Misket Dikmen ve Ali Ekber Yıldırım.
Dikmen hala sırlarıyla Sertel'e vekalet ediyor.
Yahu sizler Atilla Sertel'in yönetiminde cemiyet yönetimine seçilmemiş miydiniz?
Sayın Yıldırım birkaç ay sonra neden bu yönetimden istifa ettiniz?
Ben size daha önce sormadım mı neden istifa ettiniz diye?
Madem bu tür oluşumda olmayacaktınız neden şimdi ve hangi yüzle adaysınız?
Nasıl gazetecilersiniz siz?
Büyüklerinizden utanmıyor musunuz?
Hepsi size oy vermişti ve o verilen oyların hesabını vermeden istifa etmek nasıl bir gazeteciliktir?
Diyelim ki Cemiyet'e başkan oldunuz kim sizi gazetecisiniz diye ciddiye alacak?
Ya yarın yine istifa ederseniz?
Bu yazıyı okurken belki faaliyet raporu açıklanmış olacak.
Yönetimdeki arkadaşlar Cemiyet kasasından transferlere “ŞERH” koymuşlardı.
Şerh koyan yönetici, hem de “Gazeteciyim” diyerek İzmir'de dolaşacak öyle mi?
Yoook öyle birşey.
Önce neden şerh koyup yaklaşık 3 sene neden sustuğunu anlatacak.
Yönetim kurulu kaç kişinin imzasıyla para aktarımları yaptı önce bunların hesabını gazeteci gençlere ve gazeteci büyüklerinize vereceksiniz.
Ben bu yazıyı pazar akşamı yazıyorum.
Umuyorum ki yazım yayınlandığında, adayım diye çıkan bu iki ekip adaylıktan çekilmiş olur.
Bu tür derneklere başkan adayı olacaksa insan geçmişi temiz olacak.
4 sene sus pus oturup “Ben başkan olacağım” demek gazeteciliğe yakışmaz.
İşte o yazı
İGC'de Yıldırım ve Dikmen gerçekleri AÇIKLASIN!
İzmir Gazeteciler Cemiyeti seçimine yaklaşık 6 gün kaldı, İzmir'in gazetecilik yüzü zarar görmeye devam ediyor.
Türkiye'nin gündemini belirleyen rahmetli büyüklerimizin kemiklerini sızlatacak gelişmeler yaşanıyor İzmir'de.
O dönemlerin yaşayan gazeteci ağabeyleri de utançlarından seçime gelemeyeceklerini dile getiriyorlar.
Atilla Sertel ağabeyimiz ilk döneminde seçimi kazanırken yaptığı konuşmasında "Babam beni sizlere emanet etti" demişti.
Bugün açıklanacak 2 dönemlik faaliyet raporundan sonra Sertel emaneti menfii mi, müsbet mi kullandığını göreceğiz.
Ama benim midemi bulandıran başka şeyler var.
Özellikle 2 adaya soruyorum siz nasıl bir gazetecisiniz?
Misket Dikmen ve Ali Ekber Yıldırım.
Dikmen hala sırlarıyla Sertel'e vekalet ediyor.
Yahu sizler Atilla Sertel'in yönetiminde cemiyet yönetimine seçilmemiş miydiniz?
Sayın Yıldırım birkaç ay sonra neden bu yönetimden istifa ettiniz?
Ben size daha önce sormadım mı neden istifa ettiniz diye?
Madem bu tür oluşumda olmayacaktınız neden şimdi ve hangi yüzle adaysınız?
Nasıl gazetecilersiniz siz?
Büyüklerinizden utanmıyor musunuz?
Hepsi size oy vermişti ve o verilen oyların hesabını vermeden istifa etmek nasıl bir gazeteciliktir?
Diyelim ki Cemiyet'e başkan oldunuz kim sizi gazetecisiniz diye ciddiye alacak?
Ya yarın yine istifa ederseniz?
Bu yazıyı okurken belki faaliyet raporu açıklanmış olacak.
Yönetimdeki arkadaşlar Cemiyet kasasından transferlere “ŞERH” koymuşlardı.
Şerh koyan yönetici, hem de “Gazeteciyim” diyerek İzmir'de dolaşacak öyle mi?
Yoook öyle birşey.
Önce neden şerh koyup yaklaşık 3 sene neden sustuğunu anlatacak.
Yönetim kurulu kaç kişinin imzasıyla para aktarımları yaptı önce bunların hesabını gazeteci gençlere ve gazeteci büyüklerinize vereceksiniz.
Ben bu yazıyı pazar akşamı yazıyorum.
Umuyorum ki yazım yayınlandığında, adayım diye çıkan bu iki ekip adaylıktan çekilmiş olur.
Bu tür derneklere başkan adayı olacaksa insan geçmişi temiz olacak.
4 sene sus pus oturup “Ben başkan olacağım” demek gazeteciliğe yakışmaz.