T.C Dışişleri Bakanlığı Stratejik Araştırmalar Merkezi (SAM) Başkanı Prof. Dr. Ali Resul Usul, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nin davetlisi olarak "Değişen Uluslararası Siyaset Dinamikleri ve Türk Dış Politikası" başlıklı bir konferans verdi.
Konferansı, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Turan Gökçe, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof.Dr. İbrahim Attila Acar, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı Doç.Dr.Kerem Batır, akademisyenler ile öğrenciler izledi.
Soğuk savaşın bitmesi ile uluslararası siyasette yapısal bir değişimin yaşandığını belirten SAM Başkanı Prof. Dr. Ali Resul Usul, uluslararası siyasetin kurumsallaşma doğasının değişmediğini söyledi. Prof. Dr. Ali Resul Usul, “Uluslararası ilişkilerin çok daha karmaşık hale gelmesi küresel siyasetin farklı bir noktaya doğru ilerlemesine neden olmuştur. Bu Türk dış politikası yapıcıların dikkatinden kaçmamıştır. Değişim noktasında strateji üretme noktalarında önemli faaliyetlerin yapıldığını görüyoruz” dedi.
“Alacakaranlık Süreci”
“Küresel siyaset 20.yüzyıla göre çok daha karmaşık, çoğul bir mahiyet taşımaktadır. Baktığımızda Batı Dünyası ve Amerika hala çok güçlüdür. Ama Amerika’nın ve batı dünyasının küresel hegemonyasında çok büyük erozyonlar yaşanmıştır” diyen Prof. Dr. Ali Resul Usul, “ Bu Türkiye açısından çok önemli. Amerika ve batının dünya siyasetindeki gücünün devam etmesiyle birlikte batı dışı aktörlerin de yükseldiğini görüyorsunuz. Sadece Asya Pasifik’in yükselmesi değil; Çin dışında da, Afrika dahil benzer şekilde Avrasya ülkelerinin de varlığını görüyoruz. Bu sürecin nereye gittiğini kestirmek zor. Bu sürecin ortasında olduğumuz da bir hakikat. Ben buna alacakaranlık süreci diyorum. Tam siyah beyaz olmayan çok hızlı bir dönüşümün olduğu bir süreç” diye konuştu.
“ABD ve Batı dışı bir yükseliş var”
Bu süreçle ilgili ön görü yapmanın tehlikeli olmakla birlikte net olan şeyin Batı dışı bir yükselişin varlığının olduğunu ifade eden Prof. Dr. Ali Resul Usul ,”Tarihin akışında bu sürecin nereye gideceğini hep birlikte göreceğiz. Böyle bir değişimin içinde bulunan bir Türkiye’nin çok boyutlu bir dış politikanın dışında bir alternatifi yok. Öyle bir ülke düşünün ki; hem NATO üyesi, hem AB’ye tam üye olmaya tam aday ve müzakereye devam eden bir ülke, hem uluslararası Şangay İşbirliği Örgütüne (ŞİÖ) Diyalog ortağı, hem de Afrika Birliğinde gözlemci ülke. Tüm dünyada böyle bir başka ülke yok. Bu Türkiye’nin içinde bulunduğu jeopolitik yapının neticesidir. Dikkatli olmamız bunu iyi yönetmemiz çok önemli bir diplomasi uygulamamız lazım” dedi.
“Türkiye dünyada etkin bir ülke”
Türkiye’nin bu süreçte etkin ülke durumuna geldiğini vurgulana Prof. Dr. Ali Resul Usul, “Örneğin 2002 yılında Afrika’da 12 tane büyükelçilik varken 2014’e geldiğimizde 39 büyükelçiliğe gelmemiz bir kazanımdır. Güney Amerika’da 12 elçiliğin olması önemlidir. Misyon sayımızın 2002’de 163 iken, 2014’te 228 olması önemlidir. Bir şeyler yapılıyor ki bu rakamlara gelinmiş. Yeni fırsatları yakalamak açısında bu oldukça önemlidir” şeklinde konuştu.
“Kim olsa bu operasyonu yapar”
“Önümüzdeki zaman diliminde Süleyman Şah’ın içinde bulunduğu coğrafyada kıyamet kopacak” diye konuşan Prof. Dr. Ali Resul Usul, “Burada Türkiye’nin güçlü olması gerekiyor. Türkiye son derece akıllı şekilde, dikkatli ve başarılı bir askeri operasyonla riski minimize etmiştir. Kim olsa bunu yapar. Bundan doğal bir şey olamaz” dedi.
Öğrenci ve akademisyenlerden gelen soruları da yanıtlayan Prof. Dr. Ali Resul Usul’a programın sonunda Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Turan Gökçe bir plaket takdim etti.
Konferansı, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Turan Gökçe, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof.Dr. İbrahim Attila Acar, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı Doç.Dr.Kerem Batır, akademisyenler ile öğrenciler izledi.
Soğuk savaşın bitmesi ile uluslararası siyasette yapısal bir değişimin yaşandığını belirten SAM Başkanı Prof. Dr. Ali Resul Usul, uluslararası siyasetin kurumsallaşma doğasının değişmediğini söyledi. Prof. Dr. Ali Resul Usul, “Uluslararası ilişkilerin çok daha karmaşık hale gelmesi küresel siyasetin farklı bir noktaya doğru ilerlemesine neden olmuştur. Bu Türk dış politikası yapıcıların dikkatinden kaçmamıştır. Değişim noktasında strateji üretme noktalarında önemli faaliyetlerin yapıldığını görüyoruz” dedi.
“Alacakaranlık Süreci”
“Küresel siyaset 20.yüzyıla göre çok daha karmaşık, çoğul bir mahiyet taşımaktadır. Baktığımızda Batı Dünyası ve Amerika hala çok güçlüdür. Ama Amerika’nın ve batı dünyasının küresel hegemonyasında çok büyük erozyonlar yaşanmıştır” diyen Prof. Dr. Ali Resul Usul, “ Bu Türkiye açısından çok önemli. Amerika ve batının dünya siyasetindeki gücünün devam etmesiyle birlikte batı dışı aktörlerin de yükseldiğini görüyorsunuz. Sadece Asya Pasifik’in yükselmesi değil; Çin dışında da, Afrika dahil benzer şekilde Avrasya ülkelerinin de varlığını görüyoruz. Bu sürecin nereye gittiğini kestirmek zor. Bu sürecin ortasında olduğumuz da bir hakikat. Ben buna alacakaranlık süreci diyorum. Tam siyah beyaz olmayan çok hızlı bir dönüşümün olduğu bir süreç” diye konuştu.
“ABD ve Batı dışı bir yükseliş var”
Bu süreçle ilgili ön görü yapmanın tehlikeli olmakla birlikte net olan şeyin Batı dışı bir yükselişin varlığının olduğunu ifade eden Prof. Dr. Ali Resul Usul ,”Tarihin akışında bu sürecin nereye gideceğini hep birlikte göreceğiz. Böyle bir değişimin içinde bulunan bir Türkiye’nin çok boyutlu bir dış politikanın dışında bir alternatifi yok. Öyle bir ülke düşünün ki; hem NATO üyesi, hem AB’ye tam üye olmaya tam aday ve müzakereye devam eden bir ülke, hem uluslararası Şangay İşbirliği Örgütüne (ŞİÖ) Diyalog ortağı, hem de Afrika Birliğinde gözlemci ülke. Tüm dünyada böyle bir başka ülke yok. Bu Türkiye’nin içinde bulunduğu jeopolitik yapının neticesidir. Dikkatli olmamız bunu iyi yönetmemiz çok önemli bir diplomasi uygulamamız lazım” dedi.
“Türkiye dünyada etkin bir ülke”
Türkiye’nin bu süreçte etkin ülke durumuna geldiğini vurgulana Prof. Dr. Ali Resul Usul, “Örneğin 2002 yılında Afrika’da 12 tane büyükelçilik varken 2014’e geldiğimizde 39 büyükelçiliğe gelmemiz bir kazanımdır. Güney Amerika’da 12 elçiliğin olması önemlidir. Misyon sayımızın 2002’de 163 iken, 2014’te 228 olması önemlidir. Bir şeyler yapılıyor ki bu rakamlara gelinmiş. Yeni fırsatları yakalamak açısında bu oldukça önemlidir” şeklinde konuştu.
“Kim olsa bu operasyonu yapar”
“Önümüzdeki zaman diliminde Süleyman Şah’ın içinde bulunduğu coğrafyada kıyamet kopacak” diye konuşan Prof. Dr. Ali Resul Usul, “Burada Türkiye’nin güçlü olması gerekiyor. Türkiye son derece akıllı şekilde, dikkatli ve başarılı bir askeri operasyonla riski minimize etmiştir. Kim olsa bunu yapar. Bundan doğal bir şey olamaz” dedi.
Öğrenci ve akademisyenlerden gelen soruları da yanıtlayan Prof. Dr. Ali Resul Usul’a programın sonunda Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Turan Gökçe bir plaket takdim etti.