Ak Parti Manisa Milletvekili Dr.Muzaffer Yurttaş,Manisa’nın Tarımın Başkenti olması yönünde önerilerde bulundu.İşte o öneriler
Manisa’da herkesin tarımla direk ya da dolaylı yönden bir bağlantısı vardır. Türkiye’de üretilen üzümün %85’ini, beyaz et üretiminin %16’sını, yumurtanın %14’ünü, mısır üretiminin %10’unu, kirazın %8’ini Manisa üretiyor. Ülkemizdeki 167 milyon zeytin ağacının 20 milyonu Manisa’da bulunmaktadır. Gediz Ovası gibi dünyanın sayılı ovalarından birine sahibiz. Biz bu güzel topraklardan daha fazla gelir elde etmenin gayreti içindeyiz.
İktidarımız döneminden önce Ziraat Bankası %59 faiz ile kredi veriyordu, şimdi bu oranı %5’e düşürdük. Damlama sulama sistemine destek verdik. Baraj ve sulama göletleri ile sulanabilir arazileri artırıyoruz. Ürüne, ziraat aletlerine ve hayvancılığa destek veriyoruz. Yaş sofralık üzüm ihracatına ton başına 130,00TL destek verdik. Okul üzümü projesini hayata geçiriyoruz. Kooperatif ve birliklere destek verdik.
Tarımdan daha fazla gelir elde etmek için tarım alanlarını korumalı ve toplulaştırma işlemi yapmalıyız. Bilinçli ve iyi tarım uygulamaları konusunda halkımızın bilinçlenmesi için çalışıyoruz. Gereksiz ve zamansız ilaçlama yapmamalı, toprak ve su analizlerine göre gübre ve ilaç kullanmalıyız. Vahşi sulama yerine damlama sulama sistemine geçmeliyiz. Manisa Celal Bayar Üniversitesi’ne bağlı Tarım Teknolojileri ve Ziraat Fakültesini bir an önce açmanın gayreti içindeyiz. Organize sera bölgeleri kurmak için çalışmalarımız sürüyor. Gediz Nehrini tekrar eski temiz günlerine geri döndürmek amacıyla bir eylem planını devreye koyduk.
Tarım Konusunda Öneriler:
1)Bölünmüş arazi sorunu çözülmelidir: Miras yoluyla yıllarca araziler küçüldü. Tarımın önündeki en büyük sorun bölünmüş arazi sorunudur. 3-5 dönümlük arazilerle tarım yapmaya çalışıyor, bunun için traktör, pulluk, pulvarizatör, tarım aletleri alıyoruz. 300-500 dönüm araziyi işleyebilecek makinaları israf ediyoruz. Toplulaştırma kanunu meclisten geçti ve uygulamaya girdi. Toplulaştırmaya destek veriyoruz. Bizimle rekabet eden ülkelerde kişi başına 2000-3000 dönüm arazi düşüyor.
2)Vahşi Sulama Terkedilmelidir: Tüm dünyada su kaynaklarını daha tasarruflu kullanma konusu gün geçtikçe daha çok önem kazanıyor. Açık sistem kanallarla ve vahşi sulamam sistemi ile suyu israf ediyor, toprağın vasfını yitirmesine neden oluyoruz. Hükümetlerimiz döneminde damlama sulamaya destek verildi ve akılcıl sulama teşvik edildi. Şimdi sulama barajlarının açık kanallarını basınçlı kapalı sisteme almak için çalışıyoruz. Çiftçilerimiz kapalı devre damlama sulamaya geçmelidir.
3)Bilinçli İlaçlama Yapılmalıdır: Eski yöntemlerle ve başkalarından duyduğu ilaç ve gübreyi kullanmaya son vermeliyiz. Toprak, su ve yaprak analizleri yapılarak bitkinin neye ihtiyacı varsa onu içeren gübreler kullanılmalıdır. Gereksiz, bilinçsiz ve kalıntı bırakan ilaçlamadan uzak durulmalıdır. Tarım danışmanı ve mühendislere danışarak ilaç alınmalıdır. Çevre kirliliğinin önlenmesi için fazla ilaçlamadan uzak durulmalıdır. Ayrıca ilaç kutuları gelişigüzel çevreye atılmamalıdır. Bunun için geri dönüşüm sağlanmalı ve bu konuda ziraat odası ve ilçe müdürlükleri projeler geliştirmelidir.
4)Tarım Sigortası Teşvik Edilmelidir: Bir yıl boyunca gözü gibi baktığı ürünü beklenmeyen bir afet ile yok olan çiftçimiz zor durumda kalmaktadır. TARSİM bu konuda en önemli çözümdür. Yarısı devlet tarafından ödenmekte, geri kalan kısmı ise üretici tarafından mahsulde ödenmektedir. Çiftçilerimizin bu konuda bilinçlenmesi sağlanmalıdır.
5)İyi Tarım ve Organik Tarım Uygulamaları: Çiftçilerimizin arazilerinden daha fazla ve kaliteli ürün elde etmeleri için önerilerde bulunulmalı ve teşvik edilmelidir. Tüm dünyada organik tarıma doğru bir yöneliş var. Bu konuda üreticiler bilgilendirilmelidir. Ziraat odaları, ilçe tarım müdürlüklerindeki TARGEL mühendisleri bu konuda ciddi çalışmalar yapmalıdır. Dünya ile rekabet edebilmek için daha ucuza ve daha kaliteli üretim yapmalıyız. Sempozyum, çalıştaylar ve kongreler düzenlenmelidir. Televizyon, radyo ve gazeteler vasıtası ile üretici ve tüketicinin bilinçlendirilmesi sağlanmalıdır.
6)Tarım Alanlarının Yapılaşması Önlenmelidir: Gün geçtikçe tarım arazileri ev ve yapılar tarafından işgal edilmektedir. Belediyeler, büyükşehir belediyesi bu konuda asla taviz vermemelidir. Kentsel dönüşüm ya da tarıma elverişli olmayan arazide yapılaşma sağlanmalıdır. Gediz Ovası gibi dünyanın nadir ovalarından birine sahibiz. Bu ovaya sahip çıkmalı ve Gediz Nehri’nin tekrar temizlenmesi için gayret sarf etmeliyiz.
7)Tarımda Markalaşma ve Pazarlama: Bölgemizde yetişen ürünler yine buralarda kurulacak tarımsal sanayi tesislerinde işlenmeli ve marka ürünler haline getirilmelidir. İhracatı ve pazarlamayı artırıcı çalışmalar yapılmalıdır. Bu konuda tarımsal kooperatifler ve birlikler kurulmalı ve ürünlerin daha yüksek fiyata satılması sağlanmalıdır. Organik pazarlar kurulmalı, sertifikasyon programları yapılmalı, tarım fuarları düzenlenmelidir. Yurtdışı fuarlarda ürünlerimiz tanıtılmalıdır.
8)Ürün ve Havza Bazlı Destekleme: Belirli bölgelerde belirli ürünlere ve dünya açısından stratejik ürünler desteklenmelidir. Verilen teşvikler ilk üreticiye yansımalı, aile tarımı yapanlar da bu teşviklerden yararlanabilmelidir. Planlı üretim yapılması için Tarım Bakanlığı üreticiyi bilgilendirmeli ve yönlendirmelidir.
9)Ziraat Fakülteleri Çiftçi ile Buluşturulmalıdır: Manisa gibi önemli bir tarım bölgesinde Ziraat Fakültesi’nin bulunmaması bir eksikliktir. Mevcut fakültelerde yapılan çalışmalar ile üreticilerin yararlanması sağlanmalıdır. Üretilen bilgiler teoride kalmamalıdır.
10)Lisanslı Depoculuk Faaliyetleri: Ürünleri daha yüksek değere satmak için lisanslı depoculuk çalışmalarına hız verilmelidir. Soğuk hava depolar, sağlıklı depolar yapılmalıdır. Ürünün bol olduğu sezonda depolama yapılarak daha sonra piyasaya sürülmelidir.
11)AR-GE Çalışmaları, Tohum ve Fide Üretimi: Tarımsal ürünlerin daha kaliteli üretimi, daha çeşitli yiyecek elde edilmesi için AR-GE çalışmalarına hız verilmelidir. Kendi tohum ve fidesini çiftçinin bulunduğu bölgede üretimi sağlanmalıdır.
12)Girdileri Azaltacak Çalışmalar: Tarımda ekonomik girdileri düşürmek için Tarım Kredi Kooperatifleri ve Birlikler vasıtası ile daha ucuz ilaç, gübre ve tarım aleti temini sağlanmalıdır. Kırsal Kalkınma Kurumu daha aktif hale getirilmelidir.
Bu çalışmalar başarıya ulaştığında daha fazla ve kaliteli verim elde edip daha fazla gelir elde edileceğine, tarım geliştikçe köyden kente göçün azalacağına ve hatta tersine göçün gerçekleşeceğine inanıyorum. Bu vesile önümüzdeki sezonun bol ve bereketli olmasını diliyor, tüm üreticilerimizi saygıyla selamlıyorum.
Manisa’da herkesin tarımla direk ya da dolaylı yönden bir bağlantısı vardır. Türkiye’de üretilen üzümün %85’ini, beyaz et üretiminin %16’sını, yumurtanın %14’ünü, mısır üretiminin %10’unu, kirazın %8’ini Manisa üretiyor. Ülkemizdeki 167 milyon zeytin ağacının 20 milyonu Manisa’da bulunmaktadır. Gediz Ovası gibi dünyanın sayılı ovalarından birine sahibiz. Biz bu güzel topraklardan daha fazla gelir elde etmenin gayreti içindeyiz.
İktidarımız döneminden önce Ziraat Bankası %59 faiz ile kredi veriyordu, şimdi bu oranı %5’e düşürdük. Damlama sulama sistemine destek verdik. Baraj ve sulama göletleri ile sulanabilir arazileri artırıyoruz. Ürüne, ziraat aletlerine ve hayvancılığa destek veriyoruz. Yaş sofralık üzüm ihracatına ton başına 130,00TL destek verdik. Okul üzümü projesini hayata geçiriyoruz. Kooperatif ve birliklere destek verdik.
Tarımdan daha fazla gelir elde etmek için tarım alanlarını korumalı ve toplulaştırma işlemi yapmalıyız. Bilinçli ve iyi tarım uygulamaları konusunda halkımızın bilinçlenmesi için çalışıyoruz. Gereksiz ve zamansız ilaçlama yapmamalı, toprak ve su analizlerine göre gübre ve ilaç kullanmalıyız. Vahşi sulama yerine damlama sulama sistemine geçmeliyiz. Manisa Celal Bayar Üniversitesi’ne bağlı Tarım Teknolojileri ve Ziraat Fakültesini bir an önce açmanın gayreti içindeyiz. Organize sera bölgeleri kurmak için çalışmalarımız sürüyor. Gediz Nehrini tekrar eski temiz günlerine geri döndürmek amacıyla bir eylem planını devreye koyduk.
Tarım Konusunda Öneriler:
1)Bölünmüş arazi sorunu çözülmelidir: Miras yoluyla yıllarca araziler küçüldü. Tarımın önündeki en büyük sorun bölünmüş arazi sorunudur. 3-5 dönümlük arazilerle tarım yapmaya çalışıyor, bunun için traktör, pulluk, pulvarizatör, tarım aletleri alıyoruz. 300-500 dönüm araziyi işleyebilecek makinaları israf ediyoruz. Toplulaştırma kanunu meclisten geçti ve uygulamaya girdi. Toplulaştırmaya destek veriyoruz. Bizimle rekabet eden ülkelerde kişi başına 2000-3000 dönüm arazi düşüyor.
2)Vahşi Sulama Terkedilmelidir: Tüm dünyada su kaynaklarını daha tasarruflu kullanma konusu gün geçtikçe daha çok önem kazanıyor. Açık sistem kanallarla ve vahşi sulamam sistemi ile suyu israf ediyor, toprağın vasfını yitirmesine neden oluyoruz. Hükümetlerimiz döneminde damlama sulamaya destek verildi ve akılcıl sulama teşvik edildi. Şimdi sulama barajlarının açık kanallarını basınçlı kapalı sisteme almak için çalışıyoruz. Çiftçilerimiz kapalı devre damlama sulamaya geçmelidir.
3)Bilinçli İlaçlama Yapılmalıdır: Eski yöntemlerle ve başkalarından duyduğu ilaç ve gübreyi kullanmaya son vermeliyiz. Toprak, su ve yaprak analizleri yapılarak bitkinin neye ihtiyacı varsa onu içeren gübreler kullanılmalıdır. Gereksiz, bilinçsiz ve kalıntı bırakan ilaçlamadan uzak durulmalıdır. Tarım danışmanı ve mühendislere danışarak ilaç alınmalıdır. Çevre kirliliğinin önlenmesi için fazla ilaçlamadan uzak durulmalıdır. Ayrıca ilaç kutuları gelişigüzel çevreye atılmamalıdır. Bunun için geri dönüşüm sağlanmalı ve bu konuda ziraat odası ve ilçe müdürlükleri projeler geliştirmelidir.
4)Tarım Sigortası Teşvik Edilmelidir: Bir yıl boyunca gözü gibi baktığı ürünü beklenmeyen bir afet ile yok olan çiftçimiz zor durumda kalmaktadır. TARSİM bu konuda en önemli çözümdür. Yarısı devlet tarafından ödenmekte, geri kalan kısmı ise üretici tarafından mahsulde ödenmektedir. Çiftçilerimizin bu konuda bilinçlenmesi sağlanmalıdır.
5)İyi Tarım ve Organik Tarım Uygulamaları: Çiftçilerimizin arazilerinden daha fazla ve kaliteli ürün elde etmeleri için önerilerde bulunulmalı ve teşvik edilmelidir. Tüm dünyada organik tarıma doğru bir yöneliş var. Bu konuda üreticiler bilgilendirilmelidir. Ziraat odaları, ilçe tarım müdürlüklerindeki TARGEL mühendisleri bu konuda ciddi çalışmalar yapmalıdır. Dünya ile rekabet edebilmek için daha ucuza ve daha kaliteli üretim yapmalıyız. Sempozyum, çalıştaylar ve kongreler düzenlenmelidir. Televizyon, radyo ve gazeteler vasıtası ile üretici ve tüketicinin bilinçlendirilmesi sağlanmalıdır.
6)Tarım Alanlarının Yapılaşması Önlenmelidir: Gün geçtikçe tarım arazileri ev ve yapılar tarafından işgal edilmektedir. Belediyeler, büyükşehir belediyesi bu konuda asla taviz vermemelidir. Kentsel dönüşüm ya da tarıma elverişli olmayan arazide yapılaşma sağlanmalıdır. Gediz Ovası gibi dünyanın nadir ovalarından birine sahibiz. Bu ovaya sahip çıkmalı ve Gediz Nehri’nin tekrar temizlenmesi için gayret sarf etmeliyiz.
7)Tarımda Markalaşma ve Pazarlama: Bölgemizde yetişen ürünler yine buralarda kurulacak tarımsal sanayi tesislerinde işlenmeli ve marka ürünler haline getirilmelidir. İhracatı ve pazarlamayı artırıcı çalışmalar yapılmalıdır. Bu konuda tarımsal kooperatifler ve birlikler kurulmalı ve ürünlerin daha yüksek fiyata satılması sağlanmalıdır. Organik pazarlar kurulmalı, sertifikasyon programları yapılmalı, tarım fuarları düzenlenmelidir. Yurtdışı fuarlarda ürünlerimiz tanıtılmalıdır.
8)Ürün ve Havza Bazlı Destekleme: Belirli bölgelerde belirli ürünlere ve dünya açısından stratejik ürünler desteklenmelidir. Verilen teşvikler ilk üreticiye yansımalı, aile tarımı yapanlar da bu teşviklerden yararlanabilmelidir. Planlı üretim yapılması için Tarım Bakanlığı üreticiyi bilgilendirmeli ve yönlendirmelidir.
9)Ziraat Fakülteleri Çiftçi ile Buluşturulmalıdır: Manisa gibi önemli bir tarım bölgesinde Ziraat Fakültesi’nin bulunmaması bir eksikliktir. Mevcut fakültelerde yapılan çalışmalar ile üreticilerin yararlanması sağlanmalıdır. Üretilen bilgiler teoride kalmamalıdır.
10)Lisanslı Depoculuk Faaliyetleri: Ürünleri daha yüksek değere satmak için lisanslı depoculuk çalışmalarına hız verilmelidir. Soğuk hava depolar, sağlıklı depolar yapılmalıdır. Ürünün bol olduğu sezonda depolama yapılarak daha sonra piyasaya sürülmelidir.
11)AR-GE Çalışmaları, Tohum ve Fide Üretimi: Tarımsal ürünlerin daha kaliteli üretimi, daha çeşitli yiyecek elde edilmesi için AR-GE çalışmalarına hız verilmelidir. Kendi tohum ve fidesini çiftçinin bulunduğu bölgede üretimi sağlanmalıdır.
12)Girdileri Azaltacak Çalışmalar: Tarımda ekonomik girdileri düşürmek için Tarım Kredi Kooperatifleri ve Birlikler vasıtası ile daha ucuz ilaç, gübre ve tarım aleti temini sağlanmalıdır. Kırsal Kalkınma Kurumu daha aktif hale getirilmelidir.
Bu çalışmalar başarıya ulaştığında daha fazla ve kaliteli verim elde edip daha fazla gelir elde edileceğine, tarım geliştikçe köyden kente göçün azalacağına ve hatta tersine göçün gerçekleşeceğine inanıyorum. Bu vesile önümüzdeki sezonun bol ve bereketli olmasını diliyor, tüm üreticilerimizi saygıyla selamlıyorum.