İki kez yendiği kanserle üçüncü raundu yaşayan Hakan Doğanay: Eşim dahil yaklaşık iki hafta kimseye birşey söylemedim. Kemoterapi sürecinin başlama aşamasında önce dostlarımla sonra da sosyal medyada takipçilerimle paylaştım. Bu paylaşım bana iyi geldi
Türkiye'nin yakından tanıdığı şovmen, şarkıcı ve televizyon programcısı Hakan Doğanay geçmişte iki kez yendiği kanser hastalığı ile tekrar mücadeleye başladı. 2009 senesinde önce gırtlak, ardından da akciğerine yayılan kanserle savaşan ve bu savaştan galip ayrılan Hakan Doğanay akciğerinde yeniden baş gösteren kanserle tekrar savaşıyor. Hastalığını yatakta değil sahne performansı ve işiyle karşılayan Doğanay sevenleri, kızı ve eşi ile birlikte şimdi hasalığının üçüncü raunduna çıktı.
- Hastalık, teşhis ve tedavi sürecini bize anlatır mısınız?
Star Tv'de Hakanla Geziyorum programı devam ederken gırtlağımdaki problem ortaya çıktı. Programı sonlandırdık ve hemen radyoterapi tedavisine başladık. Akabinde olumlu sonuçlar aldık ve İstanbul'da geçirdiğim bir ameliyat ile işi çözdük. Tam sağlıma kavuştum, düzenli olarak kontrollerime dikkat edeceğim deyip sahneye döndüm ki kısa bir süre sonra akciğerimdeki rahatsızlık baş gösterdi. Uzun bir süre İstanbul'da hastanede yattım, kemotarapi ve gama tedavisi gördüm. Zor günler yaşadım ama tedavi olumlu sonuç verdi ve tümörü çok küçülttük, zararsız bir hale getirdik. Kontrollere devam edip hayatıma, kaldığım yere geri döndüm. Evlendim ve bir kızım dünyaya geldi. İşime geri döndüm. Kontrollerimi de hiç ihmal etmedim. 2015'e girmeden Aralık ayının ortalarında daha önce benzerlerini yaşadığım bitmeyen öksürük, halsizlik, kilo kaybı gibi çeşitli sıkıntılar yaşamaya başladım. Yeniden testler yapıldı ve sonuçlar pek de iyi çıkmadı. Şu an için akciğerimde bir sıkıntı var ve kemoterapi tedavisi görmeye başladım. 1'nci kürün sonlarındayım.
- Peki kendinizi nasıl hissediyorsunuz? Hem fizik olarak hem moral olarak?
Fiziksel olarak henüz çok etkilenmedim. Sadece yorgun hissediyor çabuk yoruluyorum. Tabi ki nefes darlığım, öksürük devam ediyor. Ancak ben çocukluğumdan beri astım hastası olduğum için nefes darlığına alışkınım, benim için çok yeni bir şey değil. Ama tedavinin ileri aşamalarında neler yaşarız, neler olur bilemem. Morale gelince ilk etapta çok üzüldüm hatta yıkıldım diyebilirim. Eşim dahil yaklaşık iki hafta kimseye birşey söylemedim. Yılbaşını atlattıktan sonra kemoterapi sürecinin başlama aşamasında önce dostlarımla sonra da sosyal medyada sevenlerimle takipçilerimle paylaştım. Bu paylaşım bana iyi geldi ve hem dostlarımın hem de sevenlerimin mesajları ile destekleri ile moral işini de çözdüm diyebilirim. Kemoterapinin ve gördüğüm birkaç tedavinin bazı yan etkileri var. Saç ve deri dökülmesi gibi. Aslında eskisi gibi değil, bunun da artık birçok koruyucu ilacı var ancak dediğim gibi gördüğüm başka bir kaç tedavi sebebiyle saçlarımı sürekli kazıtıyorum. Şu an için saçlarımda herhangi bir dökülme yok. Ancak dökülürse de fark etmeyeceğim.
- Sosyal medyada paylaşım iyi geldi dediniz. Neler oldu mesela?
Bu tür veya benzeri hastalıklara yakalanan herkese ilk tavsiyem bu konuyu içlerinde saklı tutmamaları. Ben bu hatayı yine yaptım ve sakladığım süre boyunca çok acı çektim. Bu işlerle gizli kapaklı savaşamıyorsunuz maalesef. Önce çok yakın dostlarımla paylaştım. Aralarından bazıları beni güçsüz gördü ve ciddi fırçalar attı, açıkçası kendime getirdi. Sosyal medya ise bambaşka bir dünya. Hergün onlarca hatta yüzlerce moral mesajı geliyor. Hayır duaları edenler, daha önceden bu tür bir rahatsızlık geçirmiş olanlar ya da yakını geçirmiş olanların tavsiyeleri. Yüzlerce bioenerji, reiki gibi şifa önerisi olanlar, yüzlerce ot, bitkisel şifa önerisi olanlar. Büyük güç veriyor ve büyük bir moral kaynağı oluyor. Ancak bazen de biraz yorucu oluyor. Hepsini okuyamıyorum ya da cevaplayamıyorum. Arkamda binlerce kişinin enerjisini ve duasını hissediyorum. Göz önünde olan bir insan olarak benim bu savaşı kazanmam herkese ve benzer hastalara büyük moral olacağı gibi kaybetmem de bir o kadar üzücü ve sıkıntılı olur. Onun için moralim hep yüksek. Hastalıkla zaman zaman dalga geçiyorum ve duygularımı sosyal medyada paylaşıyorum. Bu hem beni, hem de takipçilerimi çok eğlendiriyor. Hüzüne asla yer yok.
- Çeşitli sosyal sorumluluk projelerinde geçtiğimiz hafta sizi sahnede gördük. Sahneye devam mı peki?
Sahneye tabi ki devam. Bu işin iki boyutu var. Birincisi bu benim mesleğim. Evimi, ailemi bu işten geçindiriyorum. Başka bir geçim kaynağım yok. Fizik olarak gücüm elverdiğince kendime zarar vermeden tedavimi aksatmadan sahneye çıkmaya devam edeceğim. Şu an için dışarıdan görülen, fark edilen tek şey saçlarımın olmaması. Ancak bunu da bir sorun olarak görmüyorum keza insanların imaj için saçlarını kazıttığı bir dünyada yaşıyoruz. Böyle bir hastalık bile sahnedeki enerjimden, gücümden bana hiçbir şey kaybettiremeyecek. Böyle düşünmek istiyorum. İkinci boyutu ise moral. Çalışmazsam her an aklımda hastalık olacak. Onunla yatıp kalkmak istemiyorum. Gerekirse son nefesime kadar da sahnede olmak, mikrofon başında olmak istiyorum. Benim ait olduğum tek yer orası. Hastane odası veya evin içindeki hasta yatağım değil. Sosyal sorumluluk projelerine gelince. Ben oldum olası elimden geldiğince hep sosyal sorumluluk projelerine destek verdim, ücretsiz sahne aldım aktif olarak gönüllü olarak çalışmalarına katıldım. Bu dönemde de aynı desteğim devam edecek. Herhangi bir eksilme de olmayacak fazlalaşma da.
MAGAZİN/KÜLTÜR SANAT
10 Şubat 2015 - 13:57
Yılmaz savaşçı Hakan Doğanay
İki kez yendiği kanserle üçüncü raundu yaşayan Hakan Doğanay: Eşim dahil yaklaşık iki hafta kimseye birşey söylemedim. Kemoterapi sürecinin başlama aşamasında önce dostlarımla sonra da sosyal medyada takipçilerimle paylaştım. Bu paylaşım bana iyi geldi Türkiye'nin yakından tanıdığı şovmen, şarkıcı ve televizyon programcısı Hakan Doğanay geçmişte iki kez yendiği kanser hastalığı ile tekrar mücadeleye başladı. 2009 senesinde önce gırtlak, ardından da akciğerine yayılan kanserle savaşan ve bu savaştan galip ayrılan Hakan Doğanay akciğerinde yeniden baş gösteren kanserle tekrar savaşıyor. Hastalığını yatakta değil sahne performansı ve işiyle karşılayan Doğanay sevenleri, kızı ve eşi ile birlikte şimdi hasalığının üçüncü raunduna çıktı.
MAGAZİN/KÜLTÜR SANAT
10 Şubat 2015 - 13:57
İlginizi Çekebilir