Sitemizin yazarlarından Türkiye Aile Meclisi(TAM) Güneydoğu Bölge Başkanı eyüphan kaya haberdiyarbakir.org haber ajansına “Aile” temalı bir röportaj verdi.
İşte o ilginç röportaj:
Editör: Türkiye Aile Meclisi olarak “önce Aile” diye bir sloganınız var, bununla neyi kast ediyorsunuz?
Kaya: Aile toplumun çekirdeğidir. Aile kavramı bir toplumda kaybolursa hayatın tadı kaçar. Eşitlik adına, özgürlük adına; Dede-Nene, Baba-Anne, Kardeşler, Amca-Hala, Dayı-Teyze, Yeğen yakınlıklarının her birinin bir değeri vardır. Kişi Aileden asıl dersini alır, çevresi ile ona göre muamele eder. Ailesiyle kendini güvende hisseder.
Bazı dünya ülkelerinde bireysellik çok ön plana çıkıyor, bu kişiye bazı İmkânlar verse de, mutluluk vermediğini düşünüyorum. Onun için biz “Önce Aile” diyoruz.
Editör: İstanbul Sözleşmesi aile fertleri arasında ne tür sıkıntılara sebep oluyor?
Kaya: Bu sözleşme ile toplumun getirdiği değerler gereği Baba aile fertlerinden kimseyi uyarma hakkına sahip değildir. Örf, Adet, Gelenek, Din ve Namus aile fertleri arasında dikkate değer norm olarak kabul edilemez.
Bu sözleşme şiddet kavramını çeşitlendirerek; neyin şiddet, neyin şiddet olmadığını anlaşılmaz hale getirdi. Ekonomik şiddet, Psikolojik Şiddet, Cinsel Şiddet, Fiziki Şiddet, üstelik hepsine karşı “kadının beyanı esastır” maddesi gereği kocayı evden dışarıya atıyor/atabiliyor. Evden uzaklaştırılan kocaya kalacak bir adres de gösterilmiyor. Eminim siz de haberlerde fark ettiniz evden uzaklaştırılan koca hurda bir takside sabahlıyordu. Artık bu adam eşiyle nasıl ruhen barışacak orasını bilemiyorum.
Editör: Şu İstanbul Sözleşmesinin Genç Evlilikler konusunda nasıl bir sıkıntıya sebebiyet veriyor.
Kaya: 18 Yaşını doldurmayan kız çocuklarına evlenme yasağı getirilmiş, ama flört ve cinsel beraberliği suçtan saymıyor. Bu konuda kız çocuğundan yanlış bir davranış sadır olsa şayet, ne anne ne de baba kıza bir söz söyleyemez.
Çok tuhaf bir örnek olduğu için mükerrer paylaşıyorum: Evinde zina eden kızına tokat atan Baba, mahkemede para cezasına çarpıldı.
Gecenin saat 12’sinde kızınız yabancı bir adamla kapınıza gelse “kızım bu kimdir?” diye sesinizi çıkaramazsınız.
Bu sözleşmeye göre çıkan yasa geriye doğru kullanılmış ve binlerce genç ceza evinde yatıyor, neymiş efendim kamu davası. Yahu batsın böyle kamu davası, desene gavur talimatı bu. Kadın çocuklarıyla boynu bükük, koca ceza evinde, çocuklar babasız, böyle bir yasa nerede görülmüş? sormamak elde değil. Bu esnada bir yargı çıkacak ama gür sesle bunu dile getiren yok.
TBMM bu sorunu çözemiyorsa kime müracaat edeceğiz. İnsan Hakları Aktivistleri olarak hangi kapıyı çalacağız?
Editör: Evlenme yaşı konusunda nasıl bir yapılanmaya gitmek lazım.
Kaya: ABD başta olmak üzere bir çok dünya ülkelerinde evliliğe mani bir yaş sınırı yoktur. Cumhuriyetin ilk yıllarında evlilik için yaş sınırı 15 imiş. Bence yine 15-16 yaş olabilir. Ayrıca 18 yaş altı kız çocuklarının evlenmesinde iki tarafın anne babaları da rıza göstermelidir.
Şaka bir yana 30’unda sonra evlenen kadın çocuk yapmakta da, çocuğa bakmakta da zorlanır. Çocuğu olsa da ya bir ya da iki tane olur .
Halbuki bir toplumda anne başına düşen çocuk sayısı 2.2 olunca zaman içinde nüfus yaşlanıyor.
Editör: Evlilikleri cazip hale getirmek için ne yapılabilir
Kaya: Dizilerle, reklamlarla, bazı konularda evlilere pozitif ayrımcılık yaparak evliliği gündemde tutmalı, teşvik etmeliyiz.
Dizilere bakıyoruz, gayri meşru ilişlileri, kadınların aralarındaki intikam duygularını tatmin etmek için biri diğerinin kocasını baştan çıkarma oyunları var. İslami ve kültürel hayatın bir değerinin olmadığı prensipsiz bir yaşamın numuneleriyle dolu.
Ayrıca evlenmek zor, gayri meşru birliktelikler kolay. Hal öyle olunca da evlilikler ya ileriki yaşlara erteleniyor, ya da olmuyor, olsa da devam etmiyor. Bu da toplumun geleceği için ciddi bir tehlike oluşturuyor.
Tam tersine evliliği cazip hale getirmenin yollarını aramamız lazım. Yeni evlilere 1+1 dayalı düşeli ama mütevazi bir ev tahsis edilmeli. İşe alımlarda evliliği, çoluk çocuk sahibi olanlara öncelik verilmeli. Çocuk yardımı arttırmalıdır. Bu ve benzeri iyileştirmeler yapılırsa gençlerimiz aile mutluluğundan niye kaçsınlar, değil mi?
Editör: Huzurlu bir ailenin oluşması için ne yapmak lazım.
Kaya: Aile okulu şart, bu sertifikayı almayan kimseleri evlendirmemek lazım. Bir araba sürmek için dahi ehliyete gerek varsa bir aileyi kurmak için neden böyle bir kursa ihtiyaç olmasın?
Bu kursta Aile hukuku, hem yasal hem ahlaki açıdan öğretilmeli, Aile olmanın uzun vadede nasıl da yaralı hale gelmeye vesile olabileceğini örneklerle anlatılması lazım.
Eşlerin karşılıklı hukuku, evlat hakkı vb. konularda bilgilendirilebilir diye düşünüyorum.
Editör: Peki toplumsal cinsiyet eşitliği diye bir hadise var, bundan kast edilen nedir? İzah eder misiniz?
Kaya: O da kendi başına bir bela, şunu söyleyeyim bu proje ile cinsiyet farkını ortadan kaldırmaya çalışıyorlar. Dolayısıyla erkek kadın evliliğinin yanı sıra Erkek-erkek, Kadın-kadın evliliği diye yeni bir belanın kapısını aralıyorlar.
Yani LGBT’lilere yasal bir değer bulmaya çalışıyorlar. Ayrıca bir çeyrek asır da kadın erkek tartışması ile bize vakit öldürmek istiyorlar.
Aslında yoz kültürümüzde kadına/kıza hakaret ettik, ikinci sınıf insan muamelesini yaptık, galiba Allah bununla bizi te’dip ediyor.
Bu projeye karşı sessiz kalmak mümkün değil, ama kadınlarımıza da gereken değeri vermemiz lazım.
Ne demiş Peygamberimiz (sav) “En hayırlınız eşine/ailesine iyi olandır. En hayırlınız da benim.”
Uyanık olmak lazım düşman Anadolu üzerinde çok sinsi oyunlar oynuyor, dikkatli olmak gerekir diye düşünüyorum.
Editör: Son olarak söylemek istediği bir şey var mı?
Kaya: Elbette ki var, Aileyi korumak vatan savunması kadar önemlidir. Bir çok emareler gösteriyor ki düşman Aile yapımızı hedef almış, düzenimizi içten bozmak istiyor.
Biz de şu duayı dilimizden eksik etmeyelim ve ona göre aile yapımızı müdafaa edelim.
“Allah’ım Ailelerimizde Sofra birliği, Seyahat birliği, Sohbet birliği ve Secde birliğini nasip et,
Ailemize yapılan bu saldırılara karşı uyanık ve dirençli olmayı nasip et,
Kız erkek tüm gençlerimize helalinden evlenmeyi nasip et.
Aile yapımızı Mor çatı grubunun çalışmaları ve Feminist kimselerin şerrinden koru Allah’ım”
Amin demeniz dileğiyle şimdilik bu kadarıyla yetinelim.
İşte o ilginç röportaj:
Editör: Türkiye Aile Meclisi olarak “önce Aile” diye bir sloganınız var, bununla neyi kast ediyorsunuz?
Kaya: Aile toplumun çekirdeğidir. Aile kavramı bir toplumda kaybolursa hayatın tadı kaçar. Eşitlik adına, özgürlük adına; Dede-Nene, Baba-Anne, Kardeşler, Amca-Hala, Dayı-Teyze, Yeğen yakınlıklarının her birinin bir değeri vardır. Kişi Aileden asıl dersini alır, çevresi ile ona göre muamele eder. Ailesiyle kendini güvende hisseder.
Bazı dünya ülkelerinde bireysellik çok ön plana çıkıyor, bu kişiye bazı İmkânlar verse de, mutluluk vermediğini düşünüyorum. Onun için biz “Önce Aile” diyoruz.
Editör: İstanbul Sözleşmesi aile fertleri arasında ne tür sıkıntılara sebep oluyor?
Kaya: Bu sözleşme ile toplumun getirdiği değerler gereği Baba aile fertlerinden kimseyi uyarma hakkına sahip değildir. Örf, Adet, Gelenek, Din ve Namus aile fertleri arasında dikkate değer norm olarak kabul edilemez.
Bu sözleşme şiddet kavramını çeşitlendirerek; neyin şiddet, neyin şiddet olmadığını anlaşılmaz hale getirdi. Ekonomik şiddet, Psikolojik Şiddet, Cinsel Şiddet, Fiziki Şiddet, üstelik hepsine karşı “kadının beyanı esastır” maddesi gereği kocayı evden dışarıya atıyor/atabiliyor. Evden uzaklaştırılan kocaya kalacak bir adres de gösterilmiyor. Eminim siz de haberlerde fark ettiniz evden uzaklaştırılan koca hurda bir takside sabahlıyordu. Artık bu adam eşiyle nasıl ruhen barışacak orasını bilemiyorum.
Editör: Şu İstanbul Sözleşmesinin Genç Evlilikler konusunda nasıl bir sıkıntıya sebebiyet veriyor.
Kaya: 18 Yaşını doldurmayan kız çocuklarına evlenme yasağı getirilmiş, ama flört ve cinsel beraberliği suçtan saymıyor. Bu konuda kız çocuğundan yanlış bir davranış sadır olsa şayet, ne anne ne de baba kıza bir söz söyleyemez.
Çok tuhaf bir örnek olduğu için mükerrer paylaşıyorum: Evinde zina eden kızına tokat atan Baba, mahkemede para cezasına çarpıldı.
Gecenin saat 12’sinde kızınız yabancı bir adamla kapınıza gelse “kızım bu kimdir?” diye sesinizi çıkaramazsınız.
Bu sözleşmeye göre çıkan yasa geriye doğru kullanılmış ve binlerce genç ceza evinde yatıyor, neymiş efendim kamu davası. Yahu batsın böyle kamu davası, desene gavur talimatı bu. Kadın çocuklarıyla boynu bükük, koca ceza evinde, çocuklar babasız, böyle bir yasa nerede görülmüş? sormamak elde değil. Bu esnada bir yargı çıkacak ama gür sesle bunu dile getiren yok.
TBMM bu sorunu çözemiyorsa kime müracaat edeceğiz. İnsan Hakları Aktivistleri olarak hangi kapıyı çalacağız?
Editör: Evlenme yaşı konusunda nasıl bir yapılanmaya gitmek lazım.
Kaya: ABD başta olmak üzere bir çok dünya ülkelerinde evliliğe mani bir yaş sınırı yoktur. Cumhuriyetin ilk yıllarında evlilik için yaş sınırı 15 imiş. Bence yine 15-16 yaş olabilir. Ayrıca 18 yaş altı kız çocuklarının evlenmesinde iki tarafın anne babaları da rıza göstermelidir.
Şaka bir yana 30’unda sonra evlenen kadın çocuk yapmakta da, çocuğa bakmakta da zorlanır. Çocuğu olsa da ya bir ya da iki tane olur .
Halbuki bir toplumda anne başına düşen çocuk sayısı 2.2 olunca zaman içinde nüfus yaşlanıyor.
Editör: Evlilikleri cazip hale getirmek için ne yapılabilir
Kaya: Dizilerle, reklamlarla, bazı konularda evlilere pozitif ayrımcılık yaparak evliliği gündemde tutmalı, teşvik etmeliyiz.
Dizilere bakıyoruz, gayri meşru ilişlileri, kadınların aralarındaki intikam duygularını tatmin etmek için biri diğerinin kocasını baştan çıkarma oyunları var. İslami ve kültürel hayatın bir değerinin olmadığı prensipsiz bir yaşamın numuneleriyle dolu.
Ayrıca evlenmek zor, gayri meşru birliktelikler kolay. Hal öyle olunca da evlilikler ya ileriki yaşlara erteleniyor, ya da olmuyor, olsa da devam etmiyor. Bu da toplumun geleceği için ciddi bir tehlike oluşturuyor.
Tam tersine evliliği cazip hale getirmenin yollarını aramamız lazım. Yeni evlilere 1+1 dayalı düşeli ama mütevazi bir ev tahsis edilmeli. İşe alımlarda evliliği, çoluk çocuk sahibi olanlara öncelik verilmeli. Çocuk yardımı arttırmalıdır. Bu ve benzeri iyileştirmeler yapılırsa gençlerimiz aile mutluluğundan niye kaçsınlar, değil mi?
Editör: Huzurlu bir ailenin oluşması için ne yapmak lazım.
Kaya: Aile okulu şart, bu sertifikayı almayan kimseleri evlendirmemek lazım. Bir araba sürmek için dahi ehliyete gerek varsa bir aileyi kurmak için neden böyle bir kursa ihtiyaç olmasın?
Bu kursta Aile hukuku, hem yasal hem ahlaki açıdan öğretilmeli, Aile olmanın uzun vadede nasıl da yaralı hale gelmeye vesile olabileceğini örneklerle anlatılması lazım.
Eşlerin karşılıklı hukuku, evlat hakkı vb. konularda bilgilendirilebilir diye düşünüyorum.
Editör: Peki toplumsal cinsiyet eşitliği diye bir hadise var, bundan kast edilen nedir? İzah eder misiniz?
Kaya: O da kendi başına bir bela, şunu söyleyeyim bu proje ile cinsiyet farkını ortadan kaldırmaya çalışıyorlar. Dolayısıyla erkek kadın evliliğinin yanı sıra Erkek-erkek, Kadın-kadın evliliği diye yeni bir belanın kapısını aralıyorlar.
Yani LGBT’lilere yasal bir değer bulmaya çalışıyorlar. Ayrıca bir çeyrek asır da kadın erkek tartışması ile bize vakit öldürmek istiyorlar.
Aslında yoz kültürümüzde kadına/kıza hakaret ettik, ikinci sınıf insan muamelesini yaptık, galiba Allah bununla bizi te’dip ediyor.
Bu projeye karşı sessiz kalmak mümkün değil, ama kadınlarımıza da gereken değeri vermemiz lazım.
Ne demiş Peygamberimiz (sav) “En hayırlınız eşine/ailesine iyi olandır. En hayırlınız da benim.”
Uyanık olmak lazım düşman Anadolu üzerinde çok sinsi oyunlar oynuyor, dikkatli olmak gerekir diye düşünüyorum.
Editör: Son olarak söylemek istediği bir şey var mı?
Kaya: Elbette ki var, Aileyi korumak vatan savunması kadar önemlidir. Bir çok emareler gösteriyor ki düşman Aile yapımızı hedef almış, düzenimizi içten bozmak istiyor.
Biz de şu duayı dilimizden eksik etmeyelim ve ona göre aile yapımızı müdafaa edelim.
“Allah’ım Ailelerimizde Sofra birliği, Seyahat birliği, Sohbet birliği ve Secde birliğini nasip et,
Ailemize yapılan bu saldırılara karşı uyanık ve dirençli olmayı nasip et,
Kız erkek tüm gençlerimize helalinden evlenmeyi nasip et.
Aile yapımızı Mor çatı grubunun çalışmaları ve Feminist kimselerin şerrinden koru Allah’ım”
Amin demeniz dileğiyle şimdilik bu kadarıyla yetinelim.