Sivil Toplum Geliştirme Merkezi Derneği’nin Düzenlediği Sivil Sesler Festivalinde ayhan kara hatay Depremini, Hatay Ayağa Kalkıyor Kent Meclisini, Hatay Ortak Meselemiz Derneğini Anlattı:
STGM’nin düzenlediği Sivil Sesler Festivaline davet edilen Ayhan Kara yaptığı konuşma da şunları söyledi;
06.02.04.17 Tarihi bizim için milad olmak zorunda. Çok büyük sorumluluğumuz var. Deprem doğa’dan geliyor ama şiddetini biz belirliyoruz. Milad diriliştir. Buradaki milad ölüm hakkında. Deprem doğadan geliyor ama şiddetini biz belirliyoruz. 50 yıl boyunca hazırladık. O bulutlar bu yağmurları getiriyor. Hiçbir şey öğrenmemişiz. Ben inanıyorum ki Hatay Depremi yeryüzünün en uzun süren depremidir. Yıkılmayan on binlerce bina var. Önce bu binalar kalkacak. Bu sadece yüzeysel temizlik. Acımız taptaze. Hiçbir ülke bu felaketin üstünden tek başına gelemez. 6 Subat’ı hayal bile edemezdik. Çok büyük sorumluluğumuz var. O bulutlar bu yağmurları getirdi. Yer sallanıyor. Büyüklük 6-7. Bir şehrin yarısı yok oluyor. Buradan bir takım sorgulamalar yapmak lazım. Kendimiz ile yüzleşmemiz lazım. Yıllarca ciddi uyarılarımız oldu. Yapılanlar doğru şeyler değildi. Sulak arazilere inşaat izni verildi. Bir göl kurutuldu. Amik gölü imara açıldı. Asi nehrinin bütün yataklarına, çürük zeminlere izin verildi. 5 kat kaldırılabilecek zeminlere 10 katlı binalar yaptırıldı. Plansız, programsız, denetimsiz aklınıza gelebilecek her türlü hatalar yapıldı. Tüm kentlerde sorunlar var. Depremden bir ay önce tatbikat yapıldı. Depremle ilgili önlemler için adımlar atılmadı. Hatay Ortak Meselemiz dedik. Atatürk’ün Hatay’a bakış açısını biliyoruz.’ Benim şahsi meselemdir’ demişti. Bizde dedik ki: Ortak meselemiz olsun. 145 Hatay Severi bir araya getirdik. Hatay Ortak Meselemiz Derneğini kurduk. Şimdi üyelerimiz ile faaliyetler düzenliyoruz. Sivil Sesler çok önemli. 156 sivil örgüte çağrıda bulundum. Bir araya gelelim. Hatay’ı ayağa kaldıralım. Hatay Ayağa Kalkıyor Kent meclisi ile her alanda 156 sivil örgütle birlikte çalışıyoruz. Toplantılar yapıyoruz. İnsanı düşünmezseniz, istediğiniz kadar şehiri ayağa kaldırmak boştur. İnsan ve toplum. Bina ve Şehir. Bir bütünlük halinde düşünürsek memleketimizi eski ruhuna kavuştururuz.’